Direnen Polonez işçileri kazandı: ‘Hırsız değil, haklı olduğumuzu dosta düşmana gösterdik
Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan 146 Polonez işçisinin 173 günlük direnişi zaferle sonuçlandı. Direniş çadırı söküldü, zafer halayı çekildi. İşçiler uzun soluklu mücadeleyi anlattı: “Hırsız değil, haklı olduğumuzu dosta düşmana gösterdik.”
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL- Polonez gıda fabrikasında çalışırken sendika üyeliği gerekçesiyle işten atılan 146 işçinin 173 günlük direnişi zaferle sonuçlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın da katılımıyla Bakanlıkta yapılan ikinci toplantıda sendika temsilcileri ile işveren arasında uzlaşı sağlandı. Buna göre işçilerin kıdem tazminatları, ihbar tazminatları ve boşta geçen sürelerle ilgili tüm hakları işveren tarafından karşılanacak.
İşçiler, uzun soluklu bir mücadelenin sonunda elde ettikleri kazanımdan büyük oranda memnun. 2024’ün Temmuz ayında kod-46 ile tazminatsız işten atılmaları sonrası başlattıkları direnişin ‘haklılıklarının’ teslim edilmesiyle sonuçlanmasını “Hırsız değil, haklı olduğumuzu dosta düşmana gösterdik” sözleriyle özetleyen işçiler, “Bu direniş her şeyden önce bir onur mücadelesiydi. Gücümüzü de bu haklılığımızdan aldık” diye konuştu.
UZLAŞI HABERİYLE GÖZYAŞLARI DÖKTÜLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan ikinci toplantıyı büyük bir heyecanla Çatalca Adliyesi karşısında bulunan belediye parkındaki direniş çadırında bekleyen işçiler, öğle saatlerinde gelen ‘uzlaşının sağlandığı’ haberiyle gözyaşlarına boğuldular. Mutluluklarını birbirlerine sarılarak, yakınlarına haber vererek paylaştılar.
‘HIRSIZ OLMADIĞIMIZI, HAKLI OLDUĞUMUZU SAĞIR KULAKLARA DUYURDUK’
İşçilere ‘uzlaşı’ haberini vermek için alana gelen Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, alkışlar ve sloganlar eşliğinde karşılandı. Fabrikada çalışırken 46 kod ile işten atışan işçilerin uzun süren direnişinin zaferle sonuçlandığını ifade eden Durdu, “İşçileri 46 kod ile tazminatsız işten çıkartanlara karşı direndik. Ve sonuçta hırsız olmadığımızı tüm Türkiye’ye anlattığımız gibi sağır kulaklara da bunu duyurduk. Bugün geldiğimiz noktada Polonez işçilerin taleplerinin yüzde 90’ı kabul edildi. işçiler kıdem tazminatlarını, ihbar sürelerini, boşta geçen altı aylık süreyi ve kıdeme göre sendikal haklarını alacaklar. Bugün itibarıyla adliyenin önündeki bu çadırı kaldırıyoruz” ifadelerine yer verdi.
KAZANAN İŞÇİLER ANLATTI: ‘HIRSIZ DEĞİL HAKLI OLDUĞUMUZU DOSTA DÜŞMANA GÖSTERDİK’
Durdu’nun konuşması sonrası birbirlerine sarılarak gözyaşı döken Polonez işçileri, hemen ardından ‘zafer’ halayı çekti, ‘Erik Dalı’ şarkısında sloganlar eşliğinde oyunlar oynadı. Uzun soluklu bir mücadelenin parçası olanlardan Satı Savaş, 18 yıl emek verdiği fabrikaya karşı başlattığı direnişin sonucundan memnun. Bu süreçte temel haklarından yoksun bırakılmanın yanında kod 46 ile işten çıkarılıp ‘hırsız’ damgası yedikleri için çok üzüldüklerini ifade eden Savaş, “Hırsız olmadığımızı dosta düşmana gösterdik. Biz yıllarca sustuk, üç kuruşa çalıştık. 18 yıl emek verdim Polonez’e ancak emeğimin karşılığını hiçbir zaman alamadım. Keşke daha önce örgütlenseydik, hakkımızı arasaydık. Biz hırsız değildik, haklıydık ve kazandık” şeklinde konuştu.
‘BÜYÜK BİR MÜCADELE VERDİK’
Direnişin sürdüğü 173 günde defalarca polis ile karşı karşıya gelen, açlık grevi yapan işçilerden biri de Sırma İlhan. İşçiler olarak verdikleri mücadelenin ‘zafer’ ile sonuçlandırılmasının önemli bir kazanım olduğunu belirten İlhan, “Bu süreçte birçok adaletsizlik ile karşılaştık. Gözaltına alındık, Ankara’ya yürüyüşümüz engellendi. Ancak hiçbir zaman vazgeçmedik. İlk gün nasıl kararlılıkla bu direnişe başladıysak bugün de aynı kararlılıkla sonlandırıyoruz. Sendikalı olarak işlerimize dönmek de en büyük kazanım olurdu. Ancak buna da şükürler olsun. Biz hakkı olduğumuz için bu kadar büyük bir mücadele verdik ve haklı olduğumuzu herkes kabul etti. Çok mutluyuz. Hem ağlıyoruz hem de gülüyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
‘ÖRGÜTLENMEYİ, DİRENMEYİ ÖĞRENDİK’
Polonez işçilerinin fabrika önünde başlayan direnişi, geçen 173 günlük süreçte önce Çatalca Kaymakamlığı önüne, ardından da Çatalca Adalet Sarayı karşısındaki belediye parkına taşındı. Yaklaşık bir aydır adliyenin karşısındaki direniş çadırında sabahlayan işçilerden Ayla Erdal, bu süreçte sokakta, taşların üstünde yattıklarını, gözaltına alınıp açlık grevi yaptıklarını hatırlattı, “Bugünkü kazanıma baktığımda tüm bunlara değdi. Emeğin, mücadelenin kazanacağını göstermiş olduk” diye konuştu.
Polonez direnişinin işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası olduğuna dikkat çeken Onur Bayar da, elde ettikleri kazanımlara ilişkin şunları söyledi:
“İşçilerin arkalarını dönüp gitmeden, birlik olduğunda neleri başardıklarını göstermek için direndik. 173 günün sonunda ise zafere ulaştık. Çok mutluyuz. Her şeyden önce sendikaya teşekkür ediyoruz. Bize böyle bir direniş armağan etti, işçilerin sesi oldu. İşçiler de kendi seslerini duydu bu vesile ile. Örgütlenmeyi, direnmeyi öğrendik. Şimdi direnişimiz son buluyor ama işçi sınıfı mücadelesi her zaman sürecek.”
‘HİÇBİR ZAMAN EĞİLMEDİK, DİK DURDUK, KAZANDIK’
Haklarını talep etme noktasında hiçbir zaman vazgeçmediklerini, bu kararlılığın da zafer getirdiğini belirten işçilerden Nuh Kaya da hislerini, “Hiçbir zaman eğilmedik. Eğilseydik basamak olurduk; ancak dik durduk sığınak olduk. Biz birbirimize dayanışmayla bağlı olduğumuz o sığınaktan kazanımla ayrılıyoruz” sözleriyle anlattı.
DİRENİŞTE BİR ANNE-OĞUL: ‘EMEĞİN HİÇ EDİLEMEYECEĞİNİ GÖSTERDİK’
Polonez işçileri arasında aynı anda işten çıkarılan bir anne-oğul da vardı. Başından bu yana oğlu Sergen ile direnişte yer alan Emine Güner, “Polonez direnişi bize aynı zamanda emeğin değerinin de ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. İnsanların emeğin peşinden gittiğinde neler başarabileceğini gördük. Eskiden sustuğumuz ne varda Polonez’de konuştuk sanki. Emeğimizi hiç edemeyeceklerini direnişimizle gösterdik. Kazandık, mutluyuz” dedi. Sergen Güner de bu süreçte direnmeyi, emeğin değerini, sendikal mücadelenin kazanımlarını, birlik ve mücadele gücünü öğrendiklerini söyledi. Annesi ile birlikte direnmenin de farklı bir deneyim olduğunu kaydeden Güner, “İşte bu hayatın içinden, işçi sınıfından çıkan hikayeler. Gerçek hayat burada. Ben gurur duydum annemle direnirken” dedi.
DİRENİŞ ÇADIRI SÖKÜLDÜ, ZAFER HALAYI ÇEKİLDİ
Davul ve zurna eşliğinde halaylar çekip oyunlar oynayan işçiler, direniş çadırını da hep birlikte sloganlarla söktü. İşçiler bugün Polonez fabrikası önünde toplanarak oradaki çadırı sökecek, kutlama yapacak.