Eskişehir’de 'geçinemiyoruz' eylemi

Eskişehir’de 'geçinemiyoruz' eylemi
KESK Eskişehir Şubeler Platformu, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” eylemi düzenlendi. Geçinemiyoruz pankartı altında toplanan kişiler, ıslıklarla ve alkışlarla hükümetin bütçe görüşmelerini protesto etti.

Özge ZAİM


ESKİŞEHİR - KESK Eskişehir Şubeler Platformu tarafından TBMM Genel Kurulunda başlayan bütçe görüşmeleri sürerken “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” eylemi düzenlendi.
Köprübaşı’ndan başlayarak Yediler Parkı’na yürüyüşe geçen onlarca kişi, “Haydi şimdi çay, simit hesabı yapsana, Birleşe birleşe kazanacağız, İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları attı.

Geçinemiyoruz pankartı altında toplanan kişiler, ıslıklarla ve alkışlarla hükümetin bütçe görüşmelerini protesto etti.

'TÜRKİYE ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİNE DÖNDÜ'

Eskişehir KESK Şubeler Platformu adına konuşan TÜM- BEL- SEN Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, bu ülkede kaynakların kimin için kullanıldığının ortada olduğunu vurgulayarak, Patronlara, holdinglere, bir avuç rantiyeye; “teşvik” adı altında, “vergi istisnası” adı altında, “vergi indirimi” adı altında, “borç affı- vergi affı” adı altında kamu kaynakları aktarılıyor” dedi.

Türkiye’nin asgari ücretliler ülkesine döndüğünü kaydeden İzgü, “Hatta pek çok durumda asgari ücretli bir işe girebilmek bile lüks haline gelmiştir. Gençlerimiz güvencesizleştirilmiş, gençlerimiz geleceksizleştirilmiştir. Emeğin milli gelirden aldığı pay gün be gün azalmaktadır. Gelir adaletsizliğiyle, vergi adaletsizliğiyle ülkemiz derin bir yoksulluk girdabına itilmiştir. Bizler ise ürettiği emek karşısında bütçeden hakkımız olanı istiyoruz. Güvenceli iş; güvenli bir gelecek istiyoruz… İnsanca bir yaşam istiyoruz” diye konuştu.

'KÂR HIRSINA KURBAN EDİLİYOR'

Sarıcakaya’nın, Alpagut’un, Atalan’ın, doğanın bir avuç rantiyenin kar hırsına kurban edildiğini kaydeden İzgü, “Topraklarımız çetelere rant haline dönüştürülüyor. Eskiden bir söz vardı: Vergilerimiz bizlere “Yol Su Elektrik” olarak, kamu hizmeti olarak geri dönerdi. Özelleştirme politikalarıyla, kamunun tasfiye edilmesiyle birlikte, vergilerimiz saraylara itibar, çetelere rant, emekçiye ise zulüm olarak dönüyor. Okullar paralıysa, hastaneler paralıysa, kamu hizmetleri paralı hale geliyorsa halka ait ne varsa geri alacağız! Ülkeyi yönetenler enflasyon rakamlarına takla attırıyor. Bir tarafta TÜİK enflasyonu var, diğer tarafta gerçek enflasyon… Oysa çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız hayat pahalılığı TÜİK rakamlarını ikiye katlıyor… Emekliler temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Rakamlar yalan söylüyor, yoksulluk gerçek…Ödediğimiz onca vergiye rağmen hala okul kapılarında kayıt parası isteniyorsa, Öğretmenler tahsildar haline getiriliyorsa, Hastanelerde sağlık hizmetine “ilave ücretler” talep ediliyorsa…Emekçi halkımız neden vergi veriyor! Nitelikli bir eğitim hizmeti, insan hakkıdır… Nitelikli bir sağlık hizmeti, insan hakkıdır… Bizler lütuf değil, hakkımız olanı istiyoruz” şeklinde konuştu.

Öne Çıkanlar