Grevdeki Gates işçileri: 'Doruk' sistemiyle bir dakika bile soluklanmamıza izin verilmiyor
İZMİR - İzmir’in Gaziemir ilçesindeki Ege Serbest Bölgesi’nde (ESBAŞ) faaliyet gösteren ABD sermayeli Gates Endüstriyel Metal Fabrikası’ndaki ilk toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamadı.
İşverenle yapılan beş görüşmede, ücret ve sosyal haklara ilişkin uzlaşıya varılamadı. 350 işçinin asgari ücret seviyesinde ücret aldığı fabrikada işçiler ve örgütlü oldukları Birleşik Metal İş Sendikası yüzde 96 zam talep ederken, işverenin teklifi yüzde 65’lerde kaldı. Bunun üzerine işçiler de yedi gün önce greve başladı.
İŞÇİLER DİRENİŞTE KARARLI
Artı Gerçek’e konuşan Gates işçileri, 'doruk' adı verilen sistem nedeniyle robot gibi çalıştıklarını anlattı. Aynı işi yapan diğer fabrikalarda işçilerin aldığı ücretle kendi ücretleri arasında uçurum olduğunu vurgulayan işçiler, talepleri kabul edilene kadar grevi sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi.
'BİLDİĞİN KÖLELİK SİSTEMİ'
İşçilerden Süleyman Marmaralı, çalışma koşullarını şöyle anlattı: "Doruk sisteminde başına bir amir dikmiyor da bilgisayar dikiyor. Herhangi bir şekilde durduğunda, su içmeye gitsen bile makine duruyor. İşçiyi devamlı, sürekli çalışmaya itiyor. Hiç nefes alamıyorsun. Yemeğe gittiğin zaman, lavaboya gittiğin zaman onun sebebini girmek zorundasın. Bildiğin kölelik sistemi. Bizim nefes almamızı bile engelliyor.
Belimiz ağrıdığında düzeleyim gibi bir şey yok yani. Devamlı çalışmak zorundasın, sürekli ayaktasın. Mesainin son saniyesine kadar bu makine bizi takip ediyor, hiç dinlenmemize bile fırsat vermiyor."
'ASGARİ ÜCRETE MAHKUM OLDUK'
Aynı işi yapan diğer şirketler aralarında uçurum olduğunu anlatan Marmaralı, “Ben12 senedir üretimde çalışıyorum. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Serbest bölgede aynı işi yaptığımız bir fabrika ile aramızda uçurum var. Asgari ücrete mahkum olduk, onun için Birleşik Metal İş’e üye oldu” dedi.
'TUVALETE GİTME SINIRI BEŞ DAKİKA'
İşçilerden Yadigar Tutal da "Robot sistemi çalışma var. Makine temposunda çalışıyoruz. Sayılarımız düşmesin diye mücadele veriyoruz. Yeri geliyor tuvalete gidemiyor, suyumuzu içemiyoruz.Bize tuvalete gidemezsiniz demiyorlar ama beş dakikalık bir sınırımız var. Koştura koştura gidip geliyoruz. Biraz fazla kaldığımızda sayılar düşüyor. Robot sisteminde çalışıyoruz. Fabrikada 13 yıldır üretim operatörü olarak çalışıyorum. 13 yıldır aynı seviyedeyim, yükselmedim. Taleplerimiz çok yüksek de değil. İnsanca bir yaşam istiyoruz. Zaten kazandığımızın yüzde 85’ini ev kiralarına veriyoruz. Grevimiz ilk günkü gibi, kuvvetli gidiyoruz" diye konuştu.
'İSTEDİĞİMİZ SERMAYEYE ORTAK OLMAK DEĞİL, İNSANCA BİR YAŞAM'
İşçilerden Feyzullah Günbay, yaklaşık üç senedir sendikal örgütlenme süreci yürüttüklerini anlattı. İşverenin, sendikal yetkiyi mahkemeye taşıdığını ancak kendilerinin kazandığını belirtti.
TİS sürecinde de işveren olumlu bir yaklaşım sergilemediği için greve gitmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Günbay, şunları anlattı:
Grevin yedinci günündeyiz. Biz seyyanen zam ve yılbaşı kıdem zammı istedik. Şirket kıdeme hiç yanaşmadı ve seyyanen zam önerileri de beklentinin çok altında kaldık. O yüzden süreç tıkandı. Biz de anayasal bir hakkımız grevi kullandık. Özellikle grevin ilk günü bir bayram havasında geçti. Burada mükemmel bir coşku vardı. Yıllardır bayramlardan alamadığımız o hisse grevde gördüm. Burada bir emek, hak mücadelesi var. İsteğimiz sermayeye ortak olmak değil, insanca bir yaşam. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Şu anda yedinci günündeyiz ve her işçi nöbeti alırken, devrederken güle oyna giriyor, çıkıyor. Bu bizim direncimizi, gücümüzü artıyor" dedi.
İŞVERENDEN FABRİKAYI KAPATIRIZ TEHDİDİ
İşyeri baş temsilcisi Murat Zıplak ise kararlılıklarını şu sözlerle ifade etti:
"Birlik ve beraberliğimiz ilk günkü gibi. Dimdik ayaktayız. Gates işvereninden makul bir ücret istedik. Onlar bizimki gibi ılımlı yaklaşmadılar, tam zıt olarak yarıda kestiler. Hiçbir şekilde bizim teklifimize yanaşmadılar. Hâlâ aynı noktadalar. Bize fabrikayı taşıyacaklarını söylediler. TİS teklifimizin tam olarak arkasındayız, cayma yok. Bize 'Bir dakika bile greve çıkarsanız, fabrikayı kapatırız, taşırız' dediler. Biz buna inanmadık ve ama kapatırlarsa kapatsınlar.
Bizim burada aldığımız bir çeyrek ekmek onu da heryerde alırız. Bizim istediğimiz yarım ekmek. Bizim istediğimiz devede bir tüy. Dört seneden beri baskılanmış bir ücret politikası var. Asgari ücretin bir tık üstünü alıyoruz. Her altı saniyede bir sisteme bir parça koyuyoruz. İnsanlar bir robot gibi çalışıyor. En azından vermiş olduğumuz bu emeğin karşılığını almak istiyoruz. Tuvalete çıktığımızda bile kötü gözle bakıyorlar." (Artı Gerçek)