Zorla emekli edilen Ataşehir Belediyesi işçilerinin direnişi 33'üncü gününde: Seçim rüşveti olarak bizi kurban ettiler

Zorla emekli edilen Ataşehir Belediyesi işçilerinin direnişi 33'üncü gününde: Seçim rüşveti olarak bizi kurban ettiler
Ataşehir Belediyesi'nde zorunlu emeklilik dayatmasıyla işten çıkarılan işçilerin direnişi 33'üncü gününde. ‘İşimizi geri istiyoruz’ talebiyle belediye önünde oturan işçiler Artı Gerçek’e konuştu.

Umut TAŞTAN


İSTANBUL - İstanbul Ataşehir Belediyesinde çalışan dokuz EYT’li işçi, belediye yöneticileri tarafından zorla emekli edildi. Emekli olmayı kabul etmeyen işçiler, işten çıkarıldıkları Ataşehir Belediyesi önünde direnişe başladı. İşe iadelerini talep eden işçilerin eylemi işçilerinin eylemi 33. gününde sürüyor.

‘İŞTEN ATANLAR DAVA AÇMAMIZI İSTİYOR’

Ataşehir Belediyesi destek elemanı Gönül Gültekin, 11 yıldır çalıştığını belirtti. Kod-8 ile işten atıldıklarını aktaran Gültekin belediyenin kendilerine “gidin dava açın” dediğini söyledi ve “Dava açsak bu üzün süre devam edecek. İnsanları işten atıyorlar, dava açın diyorlar. En az 4-5 yıl adliyelerde sürünüyor insanlar” dedi. Gültekin, işten atıldıkları günden bugüne belediyeden herhangi bir adım atılmadığını belirtti, “Biz işimizi geri istiyoruz. Bu şekilde direnişimize devam edeceğiz” diye konuştu.

'İSTİHDAM GEREKÇESİYLE KOVULDUK'

İşten atılan bir diğer isim de Ataşehir Belediyesi’nin bilgi işlem servisinde 11 yıldır çalışan Hasan Karaçay oldu. Karaçay 13 Eylül tarihinde ‘sizi emekli edeceğiz’ denilmesinden kısa bir süre sonra 27 Eylül’de işten çıkarıldıklarını söyledi.

İşten çıkarılmalarının insanlık onuruna aykırı bir uygulama olduğunu söyleyen Karaçay, gerekçeyi ise şu ifadelerle anlattı:

“Bizi çıkarma gerekçeleri ise ‘istihdam yaratmak’ olarak söylendi bize. Şu ana kadar 400’e yakın kişi işe alınmış ama bu kişilerin büyük bir kısmının liyakati, eğitim seviyesi yok. Seçim rüşveti olarak bizi kurban ettiler. Mart ayından bu yana 100’ün üzerinde insan buradan gönderildi. Bizler en son atılanlar dokuz kişiydik. Biz bu onursuz şekilde işten atılmayı asla kabul etmiyoruz. Ataşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu bu işten çıkarmalar suçtur. Belediye kendi kanunlarını yaratmış, Anayasa’yı tanımıyor. Biz belediyeden ayrıca görüşme de talep ettik. Avukatımızın ve belediye yönetiminin olduğu müzakere talebimiz karşılık bulmadı, telefonlarımıza dahi çıkmıyorlar. Yanımıza desteğe gelen arkadaşlarımızı fişlemeye çalışıyorlar, mobbing yapıyorlar.”

'İKİ SENDİKA DA BİZE YANAŞMIYOR'

Karaçay, Ataşehir Belediyesi’nde iki sendikanın örgütlü olduğunu ve bu iki sendikanın da kendileriyle görüşmediğini söyledi. Bunun gerekçesinin ise belediye ile sendika arasındaki ilişkiden kaynaklı olduğunu öne sürdü. İki sendika olmasından kaynaklı da belediyenin bu durumu fırsata çevirdiğini söyleyen Karaçay “Belediye buradaki işçileri parçaladı. İki sendika da bize yanaşmıyor. Sebebi de Ataşehir Belediyesi’nin sahip çıkacak sendikanın üyelerini, diğer sendikaya yönlendirecek olması” dedi.

'İŞÇİLER BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİ'

Belediyede yaşanan diğer sorunlara da değinen Karaçay, maaşların eksik ve düzensiz yatırıldığını aktardı. Sorunların işçilerin birliğiyle çözülebileceğini vurgulayan Karaçay, şu ifadeleri kullandı:

“İşçiler de ses çıkarmaktan ayrıca korkuyor. Maaşlar eksik ve düzensiz yatırılıyor, buna dahi hiçbir işçi tepki gösteremiyor. Belediye yönetimi tarafından bir korku imparatorluğu kurulmuş. Maaşların ödeneceği gün yaklaştığı zaman yönetim tarafından 'işten çıkarmalar olacak' şeklinde bir dedikodu ortaya atıyor ve daha sonra maaşlar eksik yattığında hiçbir işçi arkadaş sesini çıkaramıyor. Bu korku imparatorluğunun yıkılması gerek. İşçilerin birlik olarak, iki sendikayı da dâhil etmeden mücadele etmesi gerek. Bu sendikalar ve yönetim anlayışıyla ne yazık ki Ataşehir Belediyesi’ndeki işçiler sürünmeye devam edecek.”

Öne Çıkanlar