Prens adaları; adını yadigâr bıraktılar...

Prens adaları; adını yadigâr bıraktılar...
1936 yılında Büyükada’ya gelen Atatürk, Saray erkânının getirttiği otomobili görünce “Adada faytondan başka taşıt yasak değil mi? Götürün bunu der ve Anadolu Kulübüne yürüyerek gider.

Enis COŞKUN


Adalardan faytonlar kaldırıldı. Yerine elektrikli fayton konulacak denildi.
Sonunda otobüs konuldu. Hem de renk renk, cıvıl cıvıl otobüsler. İnsan sormadan edemiyor; bu cicili biçili renkli iri yarı otobüs kimin fikri ola?

Hangi kolektif aklın ürünüdür bu otobüsler? 

Ada insanının oy vermiş olmanın dışında ne gibi bir suçu vardı ki, böyle ağır bir ceza kesildi? 
Şu feleğin işine bakın! Atatürk’ün bir hassasiyeti, bu kez kendi partisinin iktidarında zedeleniyor. 
Böylece, Erdoğan’ın bir hayali daha gerçek oluyor, hem de İmamoğlu’nun eliyle. Kimin niyeti kime kısmet?
Kuşaktan kuşağa adalarda anlatılagelen bir efsane de böylece yıkılmış olacak. 
Neydi o yıkılan efsane?
1936 yılında Büyükada’ya gelen Atatürk, Saray erkânının getirttiği otomobili görünce "Adada faytondan başka taşıt yasak değil mi? Götürün bunu der ve Anadolu Kulübüne yürüyerek gider. Onun bu tutumunun başka örnekleri de var. Adanın güney ucundaki Fethi Okyar’ın evinden Kulübe her zaman faytonla gitmeyi yeğlemiştir.

Peki, şimdi durum nedir? Sayalım:
Onlarca polis aracı,Cankurtaran ve hasta nakil araçları,
İtfaiye, çöp, Orman idaresi, PTT, akla gelebilecek başka bir dizi kamu kuruluşuna ait daha son bir iki yıl öncesiyle bile kıyaslanamayacak kadar çok sayıda otomobiller, hem de benzinli ya da dizelli.  Hani nerdeyse bu gidişle Ada battı batacak. 

Bu mudur şehircilik örneği?

Yakındır; çok geçmeden Adalarda Ada Kuleler  "rezidanslar" yükselmeye başlarsa kimse şaşırmasın. 
Bu otobüsleri gören bazı adalılar, kırgınlıklarını şimdi sıra adalar arası asma köprülerde ve ana karayla da tünel bağlantılarında demekten kendilerini alamamışlar. 

Hak vermemek mümkün mü?

Ada yaşamından, kavramından nasipsiz "hayvan sever(!)" etiketli trollerin pompalaması ile girilen bu yanlış yol, elbet yolcusunu Bağdat’a gitmesine gerek kalmaksızın döndürür.
Şu okullar olmasa maarifi çok güzel yönetirdim diyen bir zamanların Milli Eğitim Bakanı mantığıyla, bakım ve denetim yerine kolayı seçip faytonları kaldırdınız. Bari adaların toprak yapısına, tarihine, yaşam tarzına uygun bir taşıt seçeydiniz. Seçimde adalıların oylarına başvuraydınız. Ne faytonlar kaldırılırken ne de yerine konulanlar seçilirken bir halk oylaması yapmak, çok mu zordu, yapılsa demokratik olmayacak mıydı? 
Ve işte o zaman her şey daha güzel olmayacak mıydı?

Öne Çıkanlar