İDRAR KAÇIRMA NASIL TEDAVİ EDİLİR?

"Her iki kadından birinin idrar kaçırdığını gösteren çalışmalar var. Yaş ilerledikçe oran artıyor. Çok sık görülen bir problem ama kadınların dile getirmekten çekindiği bir problem."

Artı Gerçek - Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Turgut Öztutgan'ın sunduğu Tıp Masası'nda bu hafta, Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Selcen Kanyılmaz Turgut ve Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Erhan Aktürk ile idrar kaçırma nedenleri, tedavi yöntemleri ve idrar kaçırma ameliyatının nasıl yapıldığı konuşuldu.

Doç. Dr. Erhan Aktürk, tıbbi terminolojide Üriner Inkontinans olarak bilinen, her yaş grubunda görülebilen idrar kaçırmayı şu sözlerle anlattı: "Türkiye'de yapılan çalışmalarda, yüzde 50'ye varan oranda yani her 2 kadından bir tanesinin idrar kaçırdığını gösteren çalışmalar var. Yaş ilerledikçe artan bir oranda görülüyor, çok sık görülüyor. Çok sık görülen bir problem ama kadınların dile getirmekten çekindiği bir problem çünkü utanma ve çekinme, kendini sosyal olarak izole etmeye başlıyor hastalar. Ailesiyle bile etkinliklere katılmıyor hasta, idrar kaçırmaktan dolayı. Önemli bir sağlık problemi, önemli bir sosyal problem, önemli bir hijyen problemi."

İdrar kaçırma çeşitlerini de anlatan Aktürk, kabaca üç çeşit bulunduğunu söyledi, "Birincisi 'stres halinde idrar kaçırma' dediğimiz stres inkontinans, karın içi basıncında artış yapan her türlü durum; öksürmek, hapşırmak, yerdeki poşeti kaldırmak, birdenbire hızlıca ayağa kalkıp bir yere gideceği zamanki karın içi basınç artışı durumlarında pelvik taban kaslarına bir yük biner. Bu yük ile beraber idrar torbası üzerinde oluşan basınç idrar yoluna eşit miktarda iletilemez, idrar yolunun basınca az kalır ve hasta istemeden kaslarının belki zayıflığından kaynaklı belki oraları destekleyen diğer destek dokuların zayıflığından kaynaklı istemeden idrar kaçırabiliyor. Yani öksürürken, hapşırırken idrar kaçırmaya kabaca stres inkontinas diyoruz. Aslında idrar kaçıran kadınların yarısına yakınında, yüzde 45 oranında görülen durum da bu durum. İkinci grup acil sıkışma hissi, ani sıkışma hissi ile beraber idrar kaçırma durumu. Herhangi bir efor sarf etmezken, oturduğu yerde veya uyarıcı sebepler de olabiliyor, su sesi duyma, birdenbire sıkışma gelmesi. Hasta tuvalete gitme ihtiyacı duyuyor, koşturuyor ama yetişemiyor. Biz buna acil-urge) inkontinans diyoruz. Üçüncü durum ise bu ikisinin kombinasyonu, ayrı ayrı görünmüyorlar her zaman. Biz daha çok stres inkontinans ile ilgili kısımda hastaları değerlendirmeye alıyoruz. Eğer hasta pelvik taban kaslarını tanımıyorsa muayene sırasında biz bunu anlayabiliyoruz, gücünü, pelvik taban kaslarını ne kadar kuvvetli kasabildiğini tespit edebiliyoruz." dedi.

Doç. Dr. Selcen Kanyılmaz Turgut ise stres tipi denilen idrar kaçırmalarında ameliyatsız tedavi yöntemlerine değindi. "Kabızlık çok önemli, kabızlık ve mesane sorunları genellikle birlikte görülüyor. Kabızlık varsa onun tedavi edilmesi, kilo fazlası varsa kilo kontrolü yapılması, gerekirse diyetisyeni yönlendiriyoruz kişinin uyumu varsa buna. Sonra günlük sıvı alımının düzenlenmesi, gereksiz ilaçların düzenlenmesi gibi davranış değişiklikleri, mesane eğitimi gibi basit tedavilerle hayatını düzenleyici, hayat modifikasyonu dediğimiz tedavilerle başlıyoruz. Eğer burada sebep pelvik taban dediğimiz, leğen kemiğinin alt kısmındaki kaslardan, bağlardan ise onu güçlendirmeye yönelik tedaviler uyguluyoruz. Bazen aşırı gerginliği, gevşeyememesi de problem olabiliyor. Hastanın yaşına, şikayetlerinin ciddiyetine uygun şekilde başlıyoruz tedaviye. Eğer güçsüzlük varsa daha çok güçlendirme temel amacımız oluyor. Burada yaptığımız aslında bu kasları güçlendirmek. Zor bir egzersiz değil ya da yapması zor yöntemler değil ama kişi o kasın nerede olduğunu, ne işe yaradığını, ne zaman kasılıp ne zaman gevşeyeceğini bilmiyorsa o kasları kullanabilmesine yönelik tedavilere başlıyoruz." dedi.

Öne Çıkanlar