ÇİN VE RUSYA SAVAŞA NASIL BAKIYOR?
Artı Gerçek - Mühdan Sağlam ve İlhan Uzgel'in sunduğu Küresel Panorama'nın ikinci bölümünde Doç. Dr. Ceren Ergenç ile Çin'in konuya yaklaşımı; Prof. Dr. Mithat Çelikpala ile Rusya'nın çatışmaya bakış açısı ve konumu konuşuldu.
Prof. Dr. Mithat Çelikpala, İsrail-Filistin çatışmasında Rusya'nın tutumunu değerlendirerek, "Rusya'nın İsrail'le köklü ilişkileri var ama Rusya'nın aynı zamanda Filistin meselesi ile ilgisi, Arap dünyası ile yakınlaşması, son dönemde Suriye'deki gelişmeler ve elbette Ukrayna Savaşı'nı dikkate aldığımızda Rusya'nın, Putin'in neden böyle davrandığını açıklamak mümkün. 7 Ekim'deki gelişmelere baktığımızda Hamas'ın operasyonlarında 16 Rus vatandaşın öldüğünü biliyoruz, şu anda da 8 tane esirleri var, onları kurtarmaya çalışıyorlar. Hem Dışişleri Bakanı hem Putin İsrail'i birkaç defa operasyondan dolayı eleştirdiler. Birincisi, uluslararası hukuka aykırı davranmakla suçladılar. İkincisi bu gelişmelere baktığımızda acaba Arap dünyası ile ilişkili kurmakta ve büyük ve küresel rekabette Arap dünyasını yanına çekebilir mi tartışması, üçüncüsü Rusya'nın İran'la ilişkisi, dördüncüsü Amerika'yı denklemden çıkarmak. Muhtemelen hareket sahasını Hamas'ta buluyorlar, ikincisi Hamas Rusya için hiçbir zaman terör örgüt değil. Bu denklemi alt alta koyduğumuzda Rusya dengelerde bir aşama yakalamaya çalışıyor" dedi.
Çelikpala, Rusya'nın iki devletli çözüm önerisini de değerlendirdi, "Ukrayna Savaşı olmasaydı Rusya muhtemelen bir arabulucu rolü oynamak isteyecekti. Ama bu denklem içerisinde Rusya, Türkiye'nin pozisyonuna benzer şekilde Hamas yanlısı, taraf bir ülke haline geliverdi. Küresel bir meselenin yansıması olarak görüyor. Batılı aktörler ve İsrail, Türkiye'yi sert şekilde kınarken Rusya ile de aynı biçimde karşı karşıya gelmeye başladılar. Rusya arabulucu olarak denklemin dışında kaldı." dedi.
Doç. Dr. Ceren Ergenç ise İsrail-Filistin çatışmalarında Çin'in etkisini değerlendirdi, Filistin'i en erken tanıyan ülkelerden biri olan Çin'in, hazır olmadığı bir role erken yakalandığını söyledi, "Soğuk savaş sonrası dönemde kendi bölgesi dışına çok çıkmama politikası güden Çin Ortadoğu'yu pilot bölge olarak seçti ve Ortadoğu'da bir aktör olmaktaydı." dedi.
Savaşının Çin'i iki anlamda hazırlıksız yakaladığını söyleyen Ergenç, "Birincisi bölgedeki dinamiklerin içine bu kadar girmeye hazırlıklı değildi. Ortadoğu o kadar da bildiği bir alan değil. Arabuluculuk yapmaya heveslenmişti ama orada bir açmaza takıldı, o da şu ki: kendisi de iç işlerine müdahale edilmesini istemediği için diğer ülkelerde de sadece devletleri, hükümetleri, hükümet başkanlarını muhatap aldı. Filistin'de de Abbas hükümetini muhatap aldı. Onun kafasında o barış Abbas hükümeti ile İsrail hükümeti arasında yapılacaktı. Çin, bu ölçekte ve bu doğada bir çatılmaya hazırlıklı değildi, tepki vermesi günler aldı. Amerika açıktan İsrail'i destekleyince Amerikan karşıtlığı gibi geleneksel pozisyonuna konumlandı. Arabuluculuk meselesinde de iki devletli çözümü destekliyor. Aslında Çin'in arabuluculuk yapacak, bölgeyi bilen, deneyimli, diplomat kadroları da yok." dedi.