2020 yılında dinç ve inanç bağlantılı 14 nefret suçu işlendi

Raporda bir yıl içinde 14 nefret suçunun işlendiği belirtilirken diğer yandan ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın istatistikleri paylaşmadığı bilgisine yer verildi.

2020 yılında dinç ve inanç bağlantılı 14 nefret suçu işlendi

Seda TAŞKIN

ARTI GERÇEK- Din veya inanç temelli nefret suçlarının önlenmesi ve nefret suçlarıyla ilgili cezasızlıkların önüne geçebilmek amacıyla hazırlanan "Türkiye’de Din veya İnanç Temelli Nefret Suçları 2020" raporu yayımlandı. İnanç Özgürlüğü Girişimi ekibi Dr. Mine Yıldırım ve Funda Tekin tarafından kaleme alınan raporda, Türkiye’nin nefret suçlarına ilişkin politikası ve 2020 yılında Türkiye’de yaşanan din veya inanç temelli nefret suçlarıyla ilgili izleme çalışmasından elde edilen veriler, uluslararası insan hakları standartları temel alınarak inceleniyor.

2020 YILINDA TESPİT EDİLEN NEFRET SUÇLARI

Raporda, izleme çalışması kapsamında Ocak – Aralık 2020 aralığında din veya inançla bağlantılı önyargı saikiyle işlenmiş 14 nefret suçu veya olayı tespit edildiğini belirtildi. Nefret vakalarının raporlanması veya ihbar edilmesi önündeki temel engeller ise, mağdurların nefret içerikli eylemleri kanıksamış olması ve ihbar veya rapor etme konusunda eşiklerinin yüksek olması, kişilerin dışlanma riskini düşünerek ihbar etmemeyi tercih etmesi, mağdurların iddialarının ciddiye alınmayacağı veya ihbarda bulunmaları halinde polis memurları tarafından da dahil olmak üzere daha büyük mağduriyete uğrayacakları endişeleri oluşturuyor.

2020 yılında dinç ve inanç bağlantılı 14 nefret suçu işlendi - Resim : 1

2020 yılında yaşanan nefret suçları Türkiye’de nefret suçları hakkında resmî verilere ulaşılmadığı belirtilen raporda kamu yetkililerinin AGİT’e 2020 yılı için gönderdikleri resmî veriler 2021 yılında AGİT Nefret Suçu Raporu’nda yayımlandığında bu verilere ulaşılabildiği bilgisi paylaşıldı. Resmî veriler önyargı saikine göre ayrıştırılmıyor.

2020 yılında dinç ve inanç bağlantılı 14 nefret suçu işlendi - Resim : 2

Raporda yer alan 2020 yılında yaşanan nefret suçlarına ise şu şekilde:

-3 Ocak 2020 tarihinde, Malatya'nın Akçadağ ilçesi Dedeköy Mahallesi'nde, Alevilere ait beş evin kapısına ve duvarlarına "Aleviler gitsin, Türkiye Müslümandır" gibi ifadelerin yazıldığı ve "X" işareti konulduğu belirlendi. Şüpheli, Cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

-19 Ocak 2020 tarihinde, İstanbul'un Sultanbeyli ilçesine bağlı Yavuz Selim Mahallesi'nde bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi'ne giren kişiler kapı ve camları kırıp, zemine "Bitmedi", "Öl" gibi tehdit içerikli yazılar yazdı. Olayda ayrıca, bağış kutusundaki 300 TL çalındı. Saldırıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı

-28 Ocak 2020 tarihinde, İstanbul Pendik'te Alevilerin yaşadığı bazı evlerin kapılarına çarpı işareti çizildi. Kapılara işaret koyan kişinin 15 yaşında olduğu ve amcasını korkutmak amacıyla işaretlemeyi yaptığı belirlendi. Çocuğun yaşı gereği eylemin hukuki anlam ve önemini algılama yeteneği bulunup bulunmadığının tespiti için İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevk edildi. Adli tıp uzmanlarının şahsın işlediği suça ilişkin algılama yeteneğinin gelişmediğini tespit ettiği rapor doğrultusunda çocuk serbest bırakıldı.

2020 yılında dinç ve inanç bağlantılı 14 nefret suçu işlendi - Resim : 3

- Ocak 2020’de, Trabzon’un İnönü Mahallesi’nde başörtüsü takan bir polis memuruna bir kişi tarafından, "Başı kapalı polis mi olur? Bu şimdi bir olay olduğunda başörtüsüne mi sahip çıkacak, silahına mı? Terbiyesiz kadın. Senden polis olmaz. Bir de memur olmuşsun" benzeri ifadelerle hakaret edildiği iddia edildi. Şikâyet üzerine gözaltına alınan şüpheli, hakkındaki iddiaları reddetti. Soruşturmayı tamamlayan savcı, şüphelinin "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılması engelleme" iddiasıyla yargılanmasına karar vererek, iddianameyi asliye ceza mahkemesine gönderdi. İddianamede şüphelinin bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle yargılanması talep edildi.
15:23

- 14 Şubat 2020 tarihinde, Trabzon'da Santa Maria Katolik Kilisesi mezarlığına yeni defnedilen Zehra Çolak'ın mezarı üzerine geçici olarak yerleştirilen haç yakıldı. Defin törenine katılanlardan edinilen bilgiye göre defin sırasından küçük bir grup tekbir getirdi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonrasında şüpheliler gözaltına alındı.

5 Mart 2020 tarihinde, wushu sporcusu Sadık Pehlivan, Alevi olduğu ve namaz kılmadığı gerekçesiyle Wushu Federasyonu Başkanvekili Abdurrahman Akyüz tarafından milli takıma alınmadığını öne sürdü. Wushu Sanda kategorisinde altı kez Türkiye Şampiyonu olan ve dünya çapında dereceleri bulunan sporcu, Akyüz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Pehlivan ayrıca, Akyüz’ün daha önce "Kâfirsin. Arkadaşlarını da kendine benzeteceksin" ifadeleriyle kendisine hakaret ettiğini aktardı.

2020 yılında dinç ve inanç bağlantılı 14 nefret suçu işlendi - Resim : 4

- 8 Mayıs 2020 tarihinde, İstanbul Bakırköy’de bulunan Dzınunt Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi’nin sokak kapısı kimliği belirsiz bir kişi tarafından yakılmaya çalışıldı. Vakıf Yönetim Kurulu, emniyete şikâyette bulundu. Kamera görüntülerinin incelenmesinin ardından zanlı tespit edildi. Gözaltına alınan şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelinin ifadesinde "Corona virüsünü bunlar başımıza bela ettiği için yaktım" dediği öğrenildi

- 23 Mayıs 2020 tarihinde, Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi'nin kapısındaki haç bir kişi tarafından yerinden söküldü. Güvenlik şubesine olayın bildirilmesi üzerine şüpheli gözaltına alındı, ancak sonra serbest bırakıldı. Savcılığın itirazı üzerine yeniden tutuklandı. Kartal’daki İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 14 Temmuz 2020'de görülen davada sanık, "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçundan bir yıl dört ay hapis cezasına çarptırıldı. Suçun vasıf ve mahiyeti gözetilerek sanığın tahliyesine hükmedildi. Verilen hükme ilişkin hazırlanan gerekçeli kararda sanığın eyleminin ilgili dinî inanışı benimseyen toplum kesimini aşağılama amacıyla gerçekleştirdiği kanaatine varılarak cezasında artırım yapıldığı kaydedildi.

- 3 Temmuz 2020 tarihinde, Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde bulunan ve bölge halkı için kutsal sayılan Düzgün Baba Ziyaretgâhı’nda, kayalığa "Üç hilal" ve "MHP" yazılaması yapıldı. Olayla ilgili Nazımiye Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Ayrıca, konu Halkların Demokratik Partisi Tunceli Milletvekili Alican Önlü tarafından Meclis gündemine taşındı.

-22 Temmuz 2020 tarihinde, Antalya İncil Kiliseleri Kaleiçi Kilisesi’ne gelen, daha önceden sabıkası olan ve kiliseye de saldırıda bulunmuş bir şahıs kilise pastörlerini ölümle tehdit etti. Emniyet güçlerine haber verilmesi üzerine kişi bölgeden uzaklaştırıldı ve kilise görevlilerinin şikâyeti üzerine bir süre sonra yakalandı. Şüpheli, ifadesinin alınmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dosyaya arabulucu tayin edildi ancak arabulucu kişiye ulaşılamadığını bildirdi. Hukuki süreç devam ediyor.

-17 Ekim 2020 tarihinde, İstanbul Pendik'te bir apartmanın duvarına "Alevilere ölüm" yazıldı ve çarpı işareti konuldu. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, söz konusu yazılamalara ilişkin soruşturma başlatıldığını belirtti.

-27 Ekim 2020 tarihinde, Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı Sarılar Mahallesi’nde, Paskalya Bayramı için yapılan duvar resimleri tahrip edildi. ‘EASTER’ (Paskalya) kelimesinde yer alan ‘T’ harfi haç şeklinde çizilmişti ve bu haç sembolü kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sert cisimlerle kazınarak silindi.

-23 Kasım 2020 tarihinde, bir belediye çalışanının iş mesaisi bittikten sonra cemevine gittiği ve burada bir fotoğraf karesinde bulunduğu için İstanbul Maltepe Ali Kılıç Belediyesi tarafından ifadesi alındığı aktarıldı. İfadesi alınan işçinin "Cemevine niye gittin, ne işin var orada, bir daha gidersen işten atılırsın" diyerek işten atılmakla tehdit edildiği bildirildi.
15:23

-19 Aralık 2020 tarihinde, İzmir Menemen’de yaşayan Dersimli Alevi bir ailenin kapısına çarpı işareti konuldu. Ailenin, olay yerine gelen polislerin kendilerine herhangi bir şikâyet gelmediğini ve işaretlemenin çocuklar tarafından yapılmış olabileceğini söylediği bildirdi. İşaretleme Maraş katliamının yıl dönümünde gerçekleşti.

‘NEFRET SUÇLARI BÜTÜNLÜKLÜ GELİŞTİRİLMESİNE İHTİYAÇ VAR’

Raporun sonuç ve tavsiyeler kısmında ise nefret suçlarının ve mücadelesinin bütünlüklü bir şekilde geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Din veya inanç temelli nefret suçlarının izlenip raporlanmasına ve etkili bir şekilde soruşturulmasına, zarara ilişkin tazmin ve önlenmesine ve mağdur olanların desteklenmesine yönelik bütünsel bir yaklaşımın olmasının önemine işaret edilen raporda şu ifadeler kullanıldı:

"Din veya inanç toplulukları ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliğiyle yürütülecek çalışmalar nefret suçlarının ortadan kaldırılması için önem taşıyor. Tüm bu unsurların birbiriyle birlikte düşünülmesi ve eşgüdümlü bir şekilde planlanması gerekiyor. AGİT/DKİHB tüm bu unsurlara ilişkin standartlar ve pratik bilgiler içeren pek çok kaynak sunuyor. Nefret suçu ile mücadele ve bu suçları önleme bir lütuf değil devletlerin hukuki yükümlülüğü. Uluslararası insan hakları sözleşmelerinde nefret suçuna ilişkin açık bir düzenleme olmasa da devletlerin, insan haklarına müdahale oluşturan suçlarla ilgili önyargı saikini etkili bir şekilde soruşturma yükümlülüğü bulunuyor. Bu yükümlülükler hem kolluk kuvvetleri hem de savcılık makamları için önemli sorumluluklar getiriyor."

‘İÇİŞLERİ BAKANLIĞI NEFRET SUÇU İSTATİSTİKLERİNİ PAYLAŞMIYOR’

Türkiye’de nefret suçu mevzuatı yeterli olmaktan uzak ve ivedilikle kapsamlı bir mevzuat düzenlemesi yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilen raporda, nefret suçlarına ilişkin veriler sınırlı olduğu ve etkin bir kayıt sisteminin oluşturulması önemli bir ihtiyaç olarak öne çıktığı belirtildi. Kamu kurumlarının nefret suçuna ilişkin verileri kamuyla paylaşmadığı belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi:

Doğru veriyi toplamak sorunu görünür kılmak ve çözüm önerileri geliştirebilmek açısından da büyük önem taşıyor. Ek olarak, mağdurların, kişisel emniyet ve güvenlik, pratik yardım, duygusal ve psikolojik destek, kişisel bilgilerin korunması ve güven, bilgi ve tavsiye, adli sisteme erişim konusunda yardım ve saygılı ve onurlu muamele görme gibi temel ihtiyaçları için bütünlüklü destek sağlanması ihtiyacı devam ediyor. 2020 yılında din veya inanç temelli nefret saikiyle gerçekleşmiş nefret suçları-olayları ölüm tehdidi de dahil olmak üzere tehdit, ibadet yerleri ve mezarlıklara zarar verme, hakaret ve mala ve eşyaya zarar verme suçlarını içeriyor. Bu suçların Alevi, Hristiyan ve başörtüsüne karşı önyargı saiki içerdiği görülüyor. İzlenen dönemde elde edilen verilerin yaşanan olayların bütün resmini yansıtmadığı düşünülüyor. Bunun nedeni ihbar ve farkındalık düzeyinin düşük olması olabilir. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı nefret suçuna ilişkin veri istatistiklerini kamuyla paylaşmadığı için de resmî veriler bilinmiyor.’

rapor Din Agit inanç