70'li yılların tüp kuyruğu değil, Diyarbakır...

Salih YEŞİL

ARTI GERÇEK - 2018 yılında, 196 belediye otobüsü, 100 özel halk otobüsü ve 376 minibüs olmak üzere toplam 672 toplu taşıma aracıyla ulaşım hizmeti veren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, ulaşımı ortak bir havuzda toplamanın bir adımı olarak 29 Mart’ta "Elektronik Ücret Toplama" uygulaması başlattı.

Belediyenin, Diyarkart uygulamasıyla Elektronik Ücret Toplama sistemini "zorunlu" hale getirmesi ve 2016 yılının verilerine göre, bir milyon 673 bin 119 kişinin yaşadığı Diyarbakır’da kent nüfusunun neredeyse 3’te 2’sine denk gelen 1 milyon kişiye kart vermeyi hedeflemesi Kart Başvuru Merkezi'nde uzun kuyrukların oluşmasına neden oldu.

"Tam", "indirimli" ve "ücretsiz" olarak 3 ayrı sistem üzerinden verilmeye başlanan Diyarkart uygulamasının, belli bir geçiş sürecine yayılmadan, ani ve hızlı bir şekilde devreye konulması uzun kuyruk sıralarının oluşmasını beraberinde getirdi.

Uygulamanın başlatılmasının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen, kuyruk sıralarının eksik olmadığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Konukevi’nde bulunan Kart Başvuru Merkezi'nden kartlarını temin eden vatandaşlar, Diyarkart’a sahip olduktan sonra Kart Dolum noktalarından kartlarına kontör yüklemek için ikinci defa sıraya girmek zorunda kalıyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin 1 milyon kişiye kart dağıtma hedefine ulaşabilmesi için günlerce sürmesi beklenen kart temin etme uygulama biçiminden vatandaşlar şikayetçi.

‘1970’LERİN YAĞ VE TÜP KUYRUĞU GİBİ’

Belediyenin nakit ödemeyi sonlandırarak, kartlı sisteme hızlı geçiş yapmasına tepki gösteren Suphi Turan adlı vatandaş, kart kuyruğunda saatlerce beklediğini dile getirerek, uygulamanın belli bir geçiş sürecine yayılmamasına tepki gösterdi.

Kendisi gibi yüzbinlerce insanın kart alabilmek için günlerdir sıraya girmesinden yakınan Turan, "Uygulama çok hızlı başlatıldı, kuyruk oluşturulmadan kart temin etmenin başka bir yolu düşünülmeliydi. Buradan kartı aldıktan sonra, kontör yükleme kuyruğuna gireceğiz. Bu çağda hala kuyruk oluşturarak sorunlar çözülmeye çalışılıyor. Kart temin noktaları geçici olarak çoğaltılabilinirdi. Her mahallede geçici merkezler ya da duraklarda görevli kişilerce bu iş yürütülebilinirdi. Böyle bir uygulama yapılsaydı, 1970’lerin yağ ve tüp kuyruğuna girme gibi bir görüntü de oluşmazdı" diye konuştu.

Şehir dışından kentte gelen vatandaşlar ise, uygulamaya hazırlıksız yakalanınca ne yapacaklarını şaşırıyor. Bindikleri belediye otobüsleri şoförlerine ücret uzatınca, şoförün "Nakit ücret alınmıyor, kart basın" demesi üzerine ne yapacakları dair kısa bir şaşkınlık yaşıyor. Ancak şoförün devreye girerek, kart sahibi yolculardan, "geçiş için kart basma" ricası üzerine sorun geçici olarak çözülebiliyor.