Abdullah Zeytun: 1990'lı yıllarda insanlığa karşı işlenen suç, 2000'li yıllarda yargı eliyle aklandı

Remzi BUDANCİR

+GERÇEK -1990’lı yıllarda yakınlarını kaybedenlerin mücadelesi sürüyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ talebi ile 2009 yılında Diyarbakır Koşuyolu Parkı'nda başlattıkları eylem 700’üncü haftasına girdi.

KAYIP YAKINLARININ EYLEMİ 700’ÜNCÜ HAFTASINDA

Kayıp yakınları eylemlerinin 700’üncüsünü, Kurban Bayramı’nın ilk gününde Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleşti. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Kayıp Yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemine katılım yoğundu. Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleşen eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri İmam Taşçıer ve Dersim Dağ, Amed Emek ve Demokrasi Güçleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

"İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ SUÇLAR"

Kayıp yakınlarının 700 haftadır Koşuyolu Parkı’nda yakınlarının akıbetini sorduklarını hatırlatan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, gözaltında alınıp kaybettirilen, faili belli bir şekilde politik cinayete maruz kalan her kes için hukuk dilediklerini söyledi. Konuşmasında 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve bu cinayetlerle ilgili devam eden yargılamalara değinen Zeytun, "Mardin'de 1995'te herkesin önünden gözaltına alınarak kendilerinden haber alınamayan 7 kişinin Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında, somut verilere rağmen failler hakkında beraat kararı verildi. 90'lı yıllar hep ifade ettiğimiz gibi insanlığa karşı işlenmiş suçların dönemiydi. 2000'li yıllar ise bu suçların yargı eliyle aklandığı yıllar oldu. Bizler elbette ki bu adalet mücadelesinde yakınlarını kaybedenlerin adalet mücadelesinde, onlarla dayanışmak için buradayız" ifadelerini kullandı.

"FAİLİ MEÇHUL CİNAYET DEMEDİK, ‘FAİLİ BELLİ BİR CİNAYET’ DEDİK"

Kayıp yakınlarının 700’üncü hafta eylemine 5 Temmuz 1991 yılından JİTEM tarafından kaçırılıp katledilen ve cenazesi 2 gün sonra bulunan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın ailesi de katıldı. Eylemde söz alan Vedat Aydın'ın kardeşi Veysi Aydın, devlet tarafından faillerin bilindiğini ancak bunların bilerek ortaya çıkarılmadığını söyledi. "Devlet failleri bulamıyorsa, burada politik tercihleri söz konusudur" diyen Aydın, "Vedat Aydın dosyasında, 31'inci yılına kadar ilerleme olmadı. Böylesi bilinen bir olayın çözülmemesi, devletin Kürt sorunundaki yaklaşımının özetidir. Biz hiçbir aman ‘Faili meçhul’ cinayet demedik. Biz Vedat Aydın'ın cinayetine faili belli bir cinayet dedik. Devletin tercihiyle işlenmiş bir cinayettir. Zaman aşımına uğradı" dedi. Musa Anter, Mehmet Sincar davalarının da zaman aşımı ile karşı karşıya olduğunu hatırlatan Aydın, "Böylesi politik insanların failleri bulunamıyorsa, bunlar politik tercihlerdir" dedi.

"KATİL KADAR FAİLLERİ ORTAYA ÇIKARAMAYANLAR DA SUÇLUDUR"

Eylemde Kürtçe bir konuşma yapan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Vedat Aydın’ı ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenleri andı. Vedat Aydın cinayeti üzerinden 31 yıl geçtiğini ve faillerin hala bulunmadığını hatırlatan Ceylan, "31 yıla rağmen failler bulunamıyorsa, katil kadar failleri ortaya çıkaramayanlar da suçludur" dedi. Adalet mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Ceylan, "Biz her daim demokratik siyaset olarak, annelerimizle beraber olacağız. Kayıplarımızın mücadelesine destek vereceğiz" dedi.

"BAYRAM GÜNÜNDE YAKINLARIMIZI ARIYORUZ"

Ceylan’ın ardından gözaltında kaybettirilen kayıp Mehmet ve Ali Tekdağ'ın ablası İffet Mutaş, bir konuşma yaptı. Bayram gününde yıllardır kayıp olan yakınlarının akıbetini sormak için toplandıklarını hatırlatan Mutaş, "Bugün bayramdır. Ben size hakkımı helal etmiyorum" dedi. Sonucu ne olursa olsun mücadeleden vaz geçmeyeceklerini ifade eden Mutaş, sadece yakınlarının kemiklerini, kayıplarını, yakınlarının bir mezara kavuşması için çabaladıklarını söyledi.

"7 BİN HAFTA DA GEÇSE KAYIPLARIMIZI ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

İHD Diyarbakır Şubesi, Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, İHD olarak 31 Ocak 2009 tarihinden bugüne "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebini sürdürdüklerini hatırlattı. Kayıp yakınları ve annelerin öncülüğünde kesintisiz olarak 700 haftadır mücadelelerini sürdürdüklerini ifade eden Akdeniz, "Değil 700 hafta, 7 bin hafta da geçse kayıplarımızı aramaktan ve sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz. İnsanlığın ilk erdemlerinden biri olan mezar ve yas hakkı şüphesiz insanlığın en büyük değerlerinden biri olmuştur. Tam da bugün içinde bulunduğumuz Kurban Bayramı’nın ilk günü münasebetiyle bizler de kendi sevdiklerimizin bir mezarı olsun, gidip toprağına karanfil bırakmak, bir dua okumak isterdik" dedi.

700 haftadır alanlarda "sevdiklerimizi bizlerden neden koparıldı" sorusunu sorduklarını ifade eden Akdeniz, şunları söyledi: "Varlığını bizlerden aldığınız kayıplarımızın kemiklerini istiyoruz. Yarım kalan yasımızı tamamlamak istiyoruz. Kayıplarımız nerede, kayıplarımız bulunsun istiyoruz. Karanlıktan aydınlığa bir yol almaya çalışıyoruz. Sadece kayıplarımız için değil, adalet için, hukuk için, barış için ve insan hakları için de bu mücadeleyi yürütüyoruz. Koşuyolu Parkı'ndan Galatasaray Meydanı'na kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz."

Kayıp yakınları 700'üncü haftada 5 Temmuz 1991 yılında gözaltına alınıp katledilen Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın hikâyesi okundu.