Adli yıl sorunlarla açıldı: Yargı sistemi yurttaşına düşman
Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran ve İHD Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde törenin Saray'da yapılmasına şaşırmadıklarını söylüyor.
Esra KOÇAK MAYDA
2018-2019 adli yılı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan törenle açıldı. Yargı bağımsızlığı, uzun tutukluluk süreleri, keyfi tutuklamalar ve gözaltılar konusundaki eleştirilerin gölgesinde yapılan açılışa Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran ve İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan tepki gösterdi.
İLGİLİ HABER: BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI: KÜRSÜDE SİYASET YAPAN HAKİM VE SAVCI İSTEMİYORUZ
YARGININ BAĞIMSIZLIĞI KAĞIT ÜZERİNDE
Adli yıl açılışını Artı Gerçek’e değerlendiren İHD Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan, "Türkiye’nin şu anki anayasal düzeni tek kişi yönetimine dayalı bir sistem, rejimini değiştirdi Türkiye. Bu yeni anayasal rejim tamamen anti demokratik ve otoriter bir karakter taşıyor. Bu yeni yönetim kuvvetler ayrılığına değil, kuvvetler birliğine dayalı bir özellik taşıyor. Hem Cumhurbaşkanı olarak yüksek yargının atamalarını gerçekleştiriyor hem de çoğunluk partisinin başkanı olarak meclisteki atamaları gerçekleştiriyor. Yani yüksek yargı mensuplarının nerdeyse tamamının belirlenmesinde bu kadar etkili olan bir yeni sistemden bahsediyorum. Böyle olunca doğal olarak yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tamamen kağıt üzerinde kalıyor" dedi.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMLER 7 BÖLGEDEN 81 İLE YAYILDI
Bugüne kadar yargının tarafsız olmadığına ve her zaman devletin ya da siyasal iktidarın tarafında olduğuna dikkat çeken Türkdoğan, "Tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiş bir yargının adalet dağıtması da mümkün değildir" dedi.
Türkiye’de adalete olan güvenin en alt seviyelerde olduğunu belirten Türkdoğan, yargının rolünü oynayabilmesi için hukukun üstünlüğü ilkesinin geçerli olması gerektiğini söyledi.
Özel yetkili mahkemelerin 7 bölgeden 81 ile yayıldığına da dikkat çeken Türkdoğan, "Türkiye’deki yargılamalara bakıldığında kolay, haksız ve keyfi tutuklamalar, düşman ceza yargılamasının özel yetkili mahkemelerce sürdürülmesi gibi konular devletin adalet anlayışının bir göstergesidir" dedi.
'YARGI SİSTEMİ KENDİ YURTTAŞINA DÜŞMAN'
Türkiye'deki yargı sisteminin kendi yurttaşına düşman olduğunu dile getiren Türkdoğan, yargıya güvenin bu nedenle bittiğine dikkat çekiyor:
"Yargı burada bir araç olarak kullanıyor. Amerika, Almanya ve AB ile yaşanan krizler gelip hep burada düğümleniyor. AB vize muafiyeti konusunda Türkiye’yi Terörle Mücadele Kanunu'nun iyileştirilmesi ve özellikle de haksız ve keyfi tutuklamaların düzeltilmesini talep etmişti. Ancak Türkiye TMK’yı değiştirmemek de direniyor. Bu Türkiye’nin dış politikasını da başka siyasi adımlarını da etkiliyor."
'CUMHURBAŞKANI NEREDEYSE ADLİ YIL AÇILIŞI ORADA OLACAK, ŞAŞIRACAK BİR ŞEY YOK'
Adli yıl açılışının çok da abartılmaması gerektiğini ifade eden Türkdoğan, törenin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılmasını şu sözlerle değerlendiriyor:
"Yeni anayasal rejimin yapısına uygun olarak tam da yerinde yapılıyor adli yıl açılışı bunda tuhaf karşılanacak bir şey yok. Bizim anayasamız böyle olmasaydı adli yıl açılışının Yargıtay ya da Barolar Birliğinde yapılması gerekirdi. Ama yeni anayasa bütün yetkileri tek bir kişiye verdiği için doğal olarak Cumhurbaşkanı nerdeyse Adli Yıl da orda açılacak. Bunda şaşıracak bir şey yok."
'YARGININ BAĞIMSIZLIĞI TARTIŞILIRKEN AÇILIŞ KÜLLİYE'DE YAPILIYOR'
Adli yıl açılış töreninin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılmasını ve törende savunmanın konuşturulmamasını değerlendiren Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, yapılanın savunma mesleğinin yok sayılması anlamına geldiğini belirtiyor:
"Adli yıl açılışında yargının başkanı yürütmeye direnemeyerek açılışı Cumhurbaşkanın Konutu'nda yapıyor. Yargının bağımsızlığı tartışmaları ayyuka çıkmışken açılışın Külliye’de yapılması tartışmaları doğrular bir görüntü çiziyor. Oraya hakimler, savcılar, hükümet yetkilileri çağrılıyor ama savunma mesleğinin temsilcileri çağrılmıyor. Herkes konuşmalar yapıyor ama savunmanın geldiği durumu anlatmak ve çözüm aramak için yaratılacak bir ortamda Türkiye Barolar Birliği konuşturulmuyor."
'ADLİ YILA DAİR OLUMLU DİLEKLERİM YOK'
Törenin, güçler ayrılığı ilkesinin, güçler birliğine dönüştüğünün bi göstergesi olduğuna dikkat çeken Canduran, yeni adli yıla ilişkin olumlu dileklerde bulunamadığını söylüyor:
"Adli yılın içerisinde çözülmesi gereken binlerce problem var. Uzun tutukluluk, keyfi tutuklamalar, avukatların mahkemelerde yeterince savunma yapmasını engelleyen kararnameler, özel yetkili mahkeme başkanları var."
Son olarak, savunma mesleğini 'yurttaşların hakkını savunan kurum' olarak tanımlayan Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, avukatlık mesleğinin kısıtlanmasının insanların kendini savunmasına engel teşkil edeceğine dikkat çekiyor. Yargının düzeltilmesi konusunda hükümetin hiçbir adım atmadığını da belirten Canduran, Saray'da yapılan törenin normal karşılanmasını şu sözlerle değerlendiriyor:
"Bir an önce hakim ve savcı kalitesinin yükseltilmesi, tarafsız ve bağımsız hakim ve savcıların görevlendirilmesi gerekiyor. Ne yazık ki belli görüşte olan insanlar adli yargının içerisine alınıyor. Böyle olunca da Külliye’de yapılan tören gayet normal karşılanıyor."