'Ahmet Burak Erdoğan bir 'gemicik' ile çıktığı bu uzun yolculukta şimdi 10 gemilik filoya sahip'

'Erdoğan 6 Şubat 2007 günü Safran 1 gemisini alarak yola çıkmıştı.'

'Ahmet Burak Erdoğan bir 'gemicik' ile çıktığı bu uzun yolculukta şimdi 10 gemilik filoya sahip'

T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yurt dışında yaşayan oğlu Ahmet Burak Erdoğan'ın ortağı olduğu şirketin gemi ve sermaye arttırması olayı üzerine dikkat çekti. Yılmaz, "Halkımız bir "Mavi Vatanımız" olduğunun farkına yeni vardı ama Ahmet Burak Erdoğan kardeşimiz hepimiz uyurken, ilk uyananlardandı. Bir "gemicik" ile çıktığı bu uzun yolculukta şimdi 10 gemilik bir filoya sahip ki Binali Bey’in çocuklarını yakalamak için hâlâ çok çalışması lazım" dedi.

Oğlunun gemi almasıyla ilgili gelen eleştirilere Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde "Gemi var gemicik var" yanıt vermişti.

Mehmet Y. Yılmaz'ın T24'te "Deniz üstünde yürürüz" başlııyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:

Haklarını hep teslim etmişimdir: Allah herkese Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın çocukları gibi çocuklar nasip etsin.

Keşke böyle yetenekleri olan başka gençlerimiz olsa da dünya ticaret filosunun tümüne Türk'ün damgasını vurabilsek!

Halkımız bir "Mavi Vatanımız" olduğunun farkına yeni vardı ama Ahmet Burak Erdoğan kardeşimiz hepimiz uyurken, ilk uyananlardandı.

Nitekim bir "gemicik" ile çıktığı bu uzun yolculukta şimdi 10 gemilik bir filoya sahip ki Binali Bey’in çocuklarını yakalamak için hâlâ çok çalışması lazım.

Ama yine de takdir ediyorum, çünkü Burak Bey tek başına, diğer kardeşleri vakıftı makıftı derken işin ucundan tutmuyorlar.

Dün öğrendiğime göre, Burak Erdoğan’ın ortağı olduğu gemicilik şirketinin sermayesi 2 milyon 650 bin liradan, 5 milyon 300 bin liraya çıkarıldı ve 10. gemi de bu arada filoya katıldı.

Erdoğan 6 Şubat 2007 günü Safran 1 gemisini alarak yola çıkmıştı.

Bizler de bu vesileyle öğrenmiştik 96 metrelik kosterlere denizcilik jargonunda "gemicik" adı verildiğini.

Fiyatı konusunda tartışma da çıkmıştı, belki hatırlamıyorsunuzdur diye hatırlatayım.

Baba Erdoğan geminin 2 milyon dolar olduğunu söylerken, CHP zihniyeti 3 milyon dolar fiyat biçiyordu. Brezilya merkezli gemi brokerlik şirketi Frank Ship ise gemiciğin fiyatını 4 milyon 500 bin dolar olarak açıklamıştı. Bu gemi daha sonra bir başka şirkete 1 milyon 100 in dolara satılmıştı.

Tabii bunlar "zenginin gemisi, fakirin çenesini yorar" türünden tartışmalar.

Ben bu tür tartışmaları sevmem, başarıya şapka çıkarırım, o kadar.

Yalnız bir sorunumuz var, gemiler Marshall adalarına kayıtlı.

Burak Bey’in gemilerinde Kuzey Pasifik’teki Mikronezya’da yer alan bu ada cumhuriyetinin bayrağı dalgalanacağına, şanlı ay – yıldız niye dalgalanmıyor, diye hayıflanıyorum.

Gerçi grafik olarak Marshall adaları bayrağı da çok hoş ve dikkat çekici ama "atalarım gökten yere indirmişler ay – yıldızı, bir buluta sarmışlar ki rengi şafaktan kırmızı"!

Bayrak denilince, yerlilik ve millilik denilince ben de göz yaşlarıma engel olamıyorum, Allah sizi inandırsın.

Nitekim yazının başlığı da bu duygu dolu anımda hatırladığım, Barbaros’un kaptanlarından, matematik ve coğrafya bilgini Seydi Ali Reis’in, marş olarak da söylenen dörtlüğünden geliyor: "Deniz üstünde yürürüz / Düşmanı arar buluruz!"

Tüylerim ürperdi vallahi!

Gerçi ticari gemilerle düşman bulunmuyor ama CHP zihniyetini kıskançlıktan orta yerinden çatlatacak para kazanılabiliyor.

Ne demişler: İş bilenin, kılıcı Diyanet'in imamı kaptı, atı alan da Üsküdar’ı geçti! (Nasıl, o söz böyle değil miydi?)

Filo