Akkuyu NGS’ye karşı açılan dava reddedildi: 'Türkiye felakete sürükleniyor'

Abidin YAĞMUR

MERSİN - Mersin'deki Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı açılan davada bugün karar çıktı. Keşif ve bilirkişi incelemesi dahi yapılmadan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin, su sıcaklığı giderek yükselen Akdeniz’i soğutma suyu olarak kullanamayacağı ve iklim krizinin çevresel felaketlere yol açacağı gerekçesiyle açılan dava reddedildi.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Federasyonu (DAÇE), deniz suyu sıcaklığının 2023'te 31,9 dereceye yükselmesi nedeniyle Akdeniz’in Akkuyu Nükleer Santrali'ni soğutmasının imkânsız hale geldiğini belirterek, santral inşaatının durdurulması talebiyle Mersin 2. İdare Mahkemesi'nde dava açmıştı. Geçen aralık ayında görülen ilk duruşmada DAÇE ile davalı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın sunduğu belgeleri inceleyen Mersin 2. İdare Mahkemesi davayı reddetti.

'28 DERECEYİ GEÇİNCE PATLAMA RİSKİ TAŞIYOR'

DAÇE'nin avukatı İsmail Hakkı Atal, davaya ilişkin şunları söyledi: "Akkuyu’da 2022 yılının ağustos ayında deniz suyu sıcaklığı 30,5 dereceyi, 2023 yazında ise 31,9 dereceyi görmüş, daha kötüsü temmuz ayı deniz suyu sıcaklık ortalaması 28,4 derece olmuştu. Nükleer santrallerin soğutma suyu 28 derecenin üzerine çıktığında nükleer santraller patlama riski taşıdığından, iklim krizi sürecinde Fransa’da 2020-2023 arasında sıcak hava dalgalarıyla nükleer santraller stand-by konumuna alınıp, elektrik üretimi durdurulmuştu. İsveç'te 2018’de Baltık Denizi suyu sıcaklığının 25 dereceyi geçmesi üzerine Ringhal Nükleer Santrali soğutulamadığı için durdurulmak zorunda kalınmıştı. Akkuyu sahasının bulunduğu Doğu Akdeniz'in gezegenden iki kat fazla ısındığını gösteren bilimsel çalışmalar ışığında bu davamızı açmıştık."

'KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ DAHİ YAPILMADI'

Mersin 2. İdare Mahkemesi'nin davayı reddetmesine gerekçe sunamadığına dikkat çeken Atal, "İklim değişikliğinin deniz suyu sıcaklığına olan etkisinin Akkuyu Nükleer Santrali'nin güvenliğini ve çalışmasını etkileyip etkilemediği konusunda bakanlığın hiçbir çalışma yapmadığı ve yaptırmadığı da ortaya çıkmıştı. Ancak Mersin 2. İdare Mahkemesi verdiği ret kararına gerekçe bulamadı ve deniz suyu sıcaklığının nükleeri soğutamayacak kadar ısındığının ortaya çıkmaması için keşif ve bilirkişi incelemesi dahi yapmadan ret kararı verdi. Mahkemenin ret kararı ve keşif-bilirkişi incelemesi yapılmamasının gerekçesi, 2014 yılında Danıştay’da açılan ÇED raporunun iptal davası olarak gösterilmiştir" diye konuştu.

NÜKLEER SANTRAL FAY HATTI ÜZERİNDE

Akkuyu Nükleer Santrali'nin 7'den büyük yıkıcı bir deprem beklenen Kuzey Anadolu Ecemiş Fay Hattı üzerinde bulunduğunu hatırlatan Atal, şu değerlendirmede bulundu:

"Deprem sonrasında patlamazsa, gelecek yıl 35 dereceyi bulacak Akdeniz su sıcaklığından dolayı patlamazsa, İdlib’te 35 askerimizin üzerine füze atarak şehit eden emperyalist Rusya devletinin mülkiyet sahibi ve operatörü olduğu Akkuyu nükleer santrali Rusların Türkiye’yi işgali için bir kalkan olarak kullanılmazsa, en iyi ihtimalle Rusya,Türkiye’yi 15 yıl boyunca soyacaktır. İklim krizi sürecinde Akdeniz’in nükleeri soğutamayacağı kesin olmasına rağmen, devlet aklının yok edildiği yeni 'Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye, Akkuyu’yla koşar adım felakete sürükleniyor."

Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk reaktör için işletme izni alındı