AKP: Çocuk istismarı artmadı, davalar arttı
Müftülerin nikah kıyma yetkisine tepki gösteren milletvekilleri, çocuk istismarı olaylarının AKP iktidarı döneminde arttığını söyleyince, AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı bu yanıtı verdi.

Sibel HÜRTAŞ
ANKARA - Nüfus Yasası Tasarısı ile müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine tepki gösteren milletvekilleri, AK Parti döneminde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarındaki artışa dikkat çekti.
TBMM Genel Kurulu’nda, yasa tasarısına ilişkin eleştirilerini dile getiren milletvekillerinden HDP’li Berdan Öztürk, AK Parti döneminde çocuklara ilişkin istismarın sistematik ve yaygın hale geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Çocuklara yönelik cinsel istismar vakası Türkiye'nin kanayan yarasıdır. Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan somut verilere göre, özellikle 7-14 yaşındaki çocukların en çok cinsel istismara uğrayan grup olduğu belirtilmektedir. Türkiye'de çocuk istismarına dönük gerçekleşen vakalar hâlen hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. Pozantı, Ensar Vakfı, İzmir, Gerger, Adana, Kemer ve en son da Ağrı'da gerçekleşen tecavüz ve taciz vakalarının özellikle AKP'nin iktidar olduğu dönemde sürekli bir artış göstermesi, mevcut durumun sistematik ve yaygın bir hâle geldiğinin en önemli göstergesidir.
DAVA SAYISI YÜZDE 700 ARTTI
Bakın, şimdi bazı veriler paylaşacağım neden AKP döneminde bu vakaların arttığına ilişkin. Yani AKP'yi suçlamak adına değil, veriler zaten bunu açıkça ortaya koymaktadır. Sadece Adli Tıp Kurumunun verilerine göre 2012'de 2.395; 2013'te 3.002 olan Adli Tıp Kurumuna başvuru sayısı cinsel istismarla ilgili olarak 2004'ün Ekim ayı itibarıyla 2.449 olarak gerçekleşti. 2015 yılında ise aynı nedenle açılan dava sayısı yaklaşık yüzde 700 artmıştır. Yine, Adalet Bakanlığının 2014 yılındaki verilerine baktığımız zaman, her ay Adli Tıp Kurumuna 650 çocuk cinsel istismar vakası gönderiliyor. Bu da şu anlama geliyor: Türkiye'de günde 21 çocuğun yani yaklaşık olarak her bir saatte 1 çocuğun cinsel istismara uğradığını bu veriler göstermektedir. "
'İSTİSMAR ARTMADI DAVALAR ARTTI'
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, bu eleştiriye, şu yanıtı verdi:
"AK PARTİ döneminde çocuk istismarları artmış. Ben de bunu tersine çevirebilirim, derim ki: ‘AK PARTİ bu iğrenç, bu örtü altındaki suçların üzerine gittiği için onun döneminde işte bütün bunlar yargının önüne çıkmaya başladı.’"
MEHMET TÜM:
Muhalefet vekilleri, Nüfus Yasası’ndaki değişikliğe yönelik tepkilerini şöyle dile getirdi:
ÇOCUK GELİNLERİ RESMİ HALE GETİRME ÇABASI
CHP MİLLETVEKİLİ MEHMET TÜM: İktidarınızın hazırladığı Nüfus Hizmetleri Kanun Tasarısı'yla birlikte il ve ilçe müftüleri de evlendirme memurları arasına eklenmek isteniyor. Buna göre önceden belediye başkanının yetki verdiği görevli memurların kıydığı nikâh, bundan böyle müftüler tarafından da kıyılabilecektir. Bu çerçeveden hareketle bu tasarı küçük yaşta evlilikleri ve çocuk gelinleri resmî hâle getirme çabası mıdır? Müftüler 18 yaş altındaki kız çocuklara resmî nikâh yetkisine sahip olacak mıdır? Müftünün kıyacağı nikâhın denetimi kimler tarafından sağlanacaktır? Müftüler hangi mezhebin anlayışına göre nikâh kıyacaktır? Farklı bir dine mensup insanların da nikâhı kıyılacak mıdır?
BİR ADIM SONRASI NE OLACAK?
CHP MİLLETVEKİLİ ERKAN AYDIN: Bu, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne vurulan bir başka darbe olacaktır. Din adamlarının nikâh kıyması, dinî nikâhın resmî nikâhın yerine geçmesine sebebiyet verecek. Açılan bu kapıda sadece evlilik sözleşmesinin değil, evliliğe, boşanmaya, mal rejimine, çocukların velayetine, evin yönetimine, kısaca aile hukukuna ilişkin din kuralları bunların yerine geçecek. Yani kadını eşit vatandaş yapan laik hukuk yerini şeri hukuka bırakacak, bir adım sonrasını hepimiz tahmin edebiliyoruz. Bunun yanı sıra, Türk kadını, Türk Medeni Kanunu'nun kendisine sağladığı eşit vatandaşlıktan mahrum edilecek. İktidarı buradan uyarmayı bir görev sayıyorum, yol yakınken bu yanlıştan dönün diyorum.
YASAL KUMALIK
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ: İl ve ilçe müftülüklerine nikâh kıyma yetkisi veren tasarı Meclise gönderildi. Bu tasarı her şeyden önce Anayasa'da güvence altına alınan laik devlet ilkesine aykırıdır. Sosyal ve hukuki bir mesele olan "nikâh" kavramına dinî anlam yüklemek beraberinde resmî-dinî nikâh ayrımını getirir. Soruyorum: Müftülerimiz bir din adamı olarak mı, din yasalarına göre mi yoksa bir devlet adamı olarak Medeni Kanun'a göre mi nikâh kıyacaklar? Kısacası, laik ve hukuk devletlerinde böyle bir uygulama olmaz. Bu tasarı Türk Medeni Kanunu'na aykırıdır.
Nüfus müdürlüklerine evlilik bildirimi yapma zorunluluğunun kaldırılması çoklu evlilikleri artırır, yüz binlerce kadını yasal olarak kuma yapar. Bu tasarı kanayan yaramız olan çocuk gelinleri meşrulaştırır, istismarı yasallaştırır. Bu tasarı komisyon gündemine bile alınmadan derhâl geri çekilmelidir.