Ankara, Galatasaray Üniversitesine milli ve yerli cüppe geçirmek niyetinde

ARTI GERÇEK - Ankara ile Paris arasındaki ihtilaf konularına son olarak Galatasaray Üniversitesi'ndeki Fransız hocaların durumu da eklendi. Fransız Mediapart haber sitesinin İstanbul muhabiri Nicolas Cheviron, 11 Şubat tarihli haberinde gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde aktardı.

Macron hükümeti, Fransa’da İslami köktendinciliğe karşı önlem olarak, Türkiye’nin gönderdiği imamlara ve Türkçe öğretmenlerine Fransızca bilme ve Cumhuriyet değerlerine saygı gösterme koşulu getirince, Ankara bu düzenlemeye karşılık vermekte gecikmedi.

Erdoğan rejimi, zaten eskiden beri, ‘laik, elit, Batılı, Kemalist’ olduğu gerekçesiyle karşı olduğu Galatasaray Lisesi ve Üniversitesini baskı altına almak için fırsat kolladığını hatırlatan bir akademisyen, mevcut durumu şöyle açıkladı:

‘TEPEDEN VE ANİDEN BÖYLE BİR KARAR ÇIKTI’

"Bizim üniversite, 1992’de dönemin iki Cumhurbaşkanı Mitterrand ve Özal’ın imzaladığı uluslararası bir anlaşmayla kuruldu. YÖK’le de bazı ilişkilerimiz var ama esas olarak, hukuken Anayasa hükmünden de üstün olan uluslararası bir anlaşmayla kurulduk ve yönetiliyorduk. Yaklaşık 30 yıldır Paris’in mali ve eğitim yardımı ile bizde ders veren Fransız meslektaşlarımızın Türkçe bilmelerine gerek yok. Çünkü bizde eğitim dili Fransızca. Uluslararası anlaşmada da böyle bir şart ya da kural yok. Ayrıca eni topu 30 kadar Fransız hocamız var. Son dönemde bazı Fransız meslektaşlarımızın oturma/çalışma izinleri de herhangi bir gerekçe gösterilmeden yabancılar polisi tarafından uzatılmıyor.

"İşin içinde doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağımlı YÖK, Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği ve Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü bulunuyor. Büyükelçilik ve Rektörlük, YÖK’ün kendilerine hiç danışmadan, hocalara getirdikleri yeni koşulların gerekçesini hiç açıklamadan tepeden ve aniden böyle bir kararın çıktığını söylüyor.

FRANSIZ HOCALAR GAYRI MEMNUN

"Pandemi nedeniyle zaten yeteri kadar sıkıntımız vardı. Yabancılar Polisi gerekçe göstermeden bazı meslektaşlarımızın oturma/çalışma izinlerini uzatmıyor. Şimdi bir de B2 düzeyinde Türkçe bilmemiz şart koşuluyor. Bunun nedeninin siyasi olduğunu herkes biliyor. Ama sonuç olarak bu uygulamadan en çok öğrenciler zarar görecek. Fransızca eğitim yapılan bir yüksekokul kurumundan, bir üniversiteden Fransız profesörleri uzaklaştırmak kurumun özünü, niteliğini değiştirmek anlamına gelir."

Galatasaraylı Fransız bir akademisyen, ekliyor: "İsmimi lütfen yazmayın, Elçilik ve Rektörlükten de uyardılar zaten, basına demeç vermeyin diye."

1868 yılında Sultan 2. Mahmud döneminde Batı’yla ilişkileri geliştirmek amacıyla Fransız devletinin de yardımıyla kurulan Galatasaray Lisesi’nin bir tür devamı olan Galatasaray Üniversitesinde halen yaklaşık beş bin öğrenci eğitim görüyor. Özellikle Hukuk ve İletişim Fakülteleri, üniversiteye giriş sınavlarında en yüksek puanla girilen bölümler.