Özgür Özel Ankara’da 'Büyük Emekli Mitingi'nde konuştu: Emekli maaşı normalleşmeden Türkiye normalleşmez

Seda TAŞKIN

ANKARA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Büyük Eğitim Mitingi’nin ardından bugün de Ankara Tandoğan Meydanı’nda “Büyük Emekli Mitingi” düzenledi. Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor. Mehmet Şimşek, bu gulyabaniyi al saraya götür." dedi. İktidara geldiklerinde emekli maaşını önce asgari ücret sonra da asgari ücretin bir buçuk katına çıkaracaklarını belirten Özel," Emekli maaşı normalleşmeden Türkiye normalleşmez" diye konuştu.

'İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ'

Miting alanına gelen emeklilerin tek gündemi ekonomi oldu. Emeklinin açlıkla yaşamaya mahkum edildiği belitten dövizler taşıdı. Alanda "Emeklilikte güvence, insanca yaşam", "Onurlu yaşam, hakça paylaşım", "Dolaplarımız boş, eti unuttuk", "Emekli aç, sefalet ücreti istemiyoruz" dövizleri taşındı.

Artı Gerçek'e konuşan emekliler de mevcut emekli maaşları ile geçinmenin mümkün olmadığını belirterek "insanca yaşamak istiyoruz" dedi.

Yoğun kalabalık nedeniyle alanda fenalaşanlar oldu. Miting alanına iki ambulans çağrıldı

YOĞUN KATILIM

CHP Genel Başkanı ve CHP'li milletvekillerinin yanı sıra DİSK Emekli-Sen, Tüm Emeklilerin Sendikası, Bağımsız Emekliler Sendikası, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve birçok sivil toplum kuruluşu üyeleri de mitinge katıldı.

Mitingin açılış konuşmasını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politikalarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer yaptı. Taşcıer, dayatılan sefalet düzenine karşı hakkın ve emeğin yolunda yürüyen 16 milyon emekliye teşekkür etti. Tatilde olması gereken emeklilerin İŞKUR’un kapısında bekletildiğini kaydeden Taşcıer emeklilere, “Ülke kaynaklarından hak ettiğiniz payı almak yerine ucuzluk kuyruklarında bekletiliyorsunuz” diye seslendi. İktidarın emeklilerin sırtında yük olduğunu ifade eden Taşcıer, “Sesiniz olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

'MÜCADELEDEN EMEKLİ OLMADIK'

DİSK Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz ise özetle şunları söyledi:

“Ömrümüzü tarlalarda, dersliklerde, madenlerde harcadık. Emek emek, ilmek ilmek ördük memleketi. İnsan onuruna yaraşan bir emeklilik istiyoruz. Ancak bize reva gören, açlık sınırının altında yaşamdır. Emekliyken de dolaylı vergi ve zamlarla soyulmaya devam ediliyoruz. Demokrasi ve sınıf mücadelesinden emekli olmadık. Bir koca ülkeyi yiyip doymayanlara karşı alanlardayız. Buzdolabımız, market poşetlerimiz boş. Buna karşılık öfkemiz büyüyor, sesimiz gürleşiyor. Emekliler direniyor. İktidar, hayatı hedef aldığında hayat, iktidara direnir. Sözde refah paketleriyle emeklilerle alay ediyorlar. 31 Mart’ta gösterdiğimiz sarı kart cebimizde. Müjdeyse size müjde ey iktidar, gidiyorsunuz. Erdal Eren annesine diyor ki ‘Omuz omuza, birbirinden güç alarak ve birbirine güç vererek, ana, bu mücadeleyi ne pahasına olursa olsun kazanacağız.”

'ÜLKEYİ YÖNETEMİYORSUNUZ'

Birleşik Emekliler Sendikası Genel Başkanı Mahmut Şengül’ün konuşmasında ise özetle şunlar kaydedildi:

“Yoksulluk kader değildir. Bugün emeklilerin yaşadığı yoksulluğun tek bir sebebi vardır o da sandıktaki tercihlerimiz ve bugünkü siyasal iktidardır. Ülkeyi yönetemiyorsunuz, emeklileri açlığa ve sefalete mahkum ettiniz. Bir an önce istifa edin. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Emeklilere ne verirsek verelim dipsiz kuyu’ diyor. Biz de diyoruz ki kuyu dipsiz değil, kuyunun altından tünel kazıp, üç beş müteahhide bağlamışsınız. Emekli onun için aç, onun için perişan.

'İKTİDARIN GİTMESİ GEREKİYOR'

2017 Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen’in konuşmasında da şu ifadelere yer verildi:

“Bu iktidar 84 yaşındaki vatandaşa iş arattırır durumdadır. Emekliler açız diyor, iktidar PTT kargo diyor. Emekliler bu maaşlarla geçinilmez diyor, iktidar KYK yurtları diyor. Bunlar haktan o kadar korkmuşlar ki gitmeleri gerekiyor. Demokrasi sadece seçimden seçime değildir, demokrasi bir yaşam biçimidir. Bu dört yılda onlara bu dersi biz de vereceğiz.”

'ÖLMEK İÇİN Mİ YAŞIYORUM'

Miting kürsüsüne çıkan emekli bir yurttaş da şöyle seslendi:

“Ben ev hanımıyım. Özgür Özel sesimizi duyurdu teşekkürlerimi sunuyorum. 61 yaşındayım, Kırıkkaleliyim. Bir tane oğlum var onunla yaşamaya çalışıyorum. Birkaç parça eşya aldım onlarla yaşıyorum, buna yaşamak denirse. Birkaç komşunun desteğiyle ayakta durmaya çalışıyorum ama nereye kadar. Herkes aç kimsenin parası yok. Sosyal yardım almak için kaç defa gittim hatırlamıyorum. Gelin evime bakın dedim ama kimse evime gelip bakmadılar. Burada Erdoğan’a sesleniyorum Allah korkunuz varsa gelin evime bakın ne şartlarda yaşıyorum görün. İnsanın zoruna gidiyor bu yaşta başkasından yardım istemeye. Bize sunduğunuz hayat bu mu, buyurun siz de yaşayın. Sizin suyunuz kesildi mi, pazardan çürük malzeme topladınız mı? Benim başım dik, Allah’ıma şükür dimdik karşınızdayım. Ama onların için rahat mı? Biz ölmemek için yaşıyoruz. Ayakta durmaya çalışan kadınlar adına sizi sevgiyle selamlıyorum.”

ÖZEL: HAKKINIZI SÖKE SÖKE ALACAKLAR

Bu konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmak için sahneye çıktı. Özel’in açıklamalarından satır başlıkları şu şekilde:

“19 Ocak günü CHP’nin genel merkezinde 600 kişilik salonda bin kişi beraberdik. Hep beraber konuştuk, dertleştik, sözleştik. O gün sizlere söz verdim; elime mikrofonu her aldığımda bu haksızlığı dile getireceğim dedim. Sizlerin emeklilerin, derdini sorununu dile getirdim. Biz o meydanlarda sizlerle birlikte hep beraber Türkiye ittifakını kurduk. Biz konuştuk, biz anlattık, biz çağırdık, siz geldiniz. Kendi sorunlarınıza sahip çıktınız. Bizim mitinglerimiz birer emekli mitingine dönüştü. Bugün Ankara’da bu büyük meydanda iğne atıyorsan yere düşmüyorsa bunun sahibi sizlersiniz"

“Dinleyin bakın dünyanın en acıklı şarkısını nasıl söylüyorlar. Kaç para maaş alıyorsunuz, kaç? 10 bin lirayı duyuyor musunuz? İşte dünyanın en büyük korusunun söylediği en acıklı parçadır bu. Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka bütün Türkiye’ye duyuracağım. Hakkınızı söke söke alacağım.”

'SESİNİZİ DUYMAZLARSA HESABINI İLK SANDIKTA SORACAKSINIZ'

“Asgari ücreti 26 bin liradan 10 bin liraya düşürenlerden hesap soracağım. Bu memlekette altın hesabı şaşmaz. Bu iktidar geldiği gün en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, şimdi 10 bin lira 2,5 altın almıyor. Yani her emeklinin cebinden çantasından her ay 5,5 çeyrek altını çalan bir düzen var. Emekliyi bu hale getirenlerden 31 Mart’ta hesap sordunuz, sesinizi duymazlarsa hesabını ilk sandıkta soracaksınız.”

'EMEKLİLİKTE KADEME BEKLEYENLERİN DE SESİNİ DUYURACAĞIZ'

“Emeklilikte kademe bekleyenler de var onların da sesini duyuracağız. Aynı zamanda Bağ-Kurlu olduğu için Çukurova’da pamuk, Ege’de tütün, Karadeniz’de çay yapıp ama vaktiyle kuponunu kaybedenler, mevcut belgesi kabul edilmeyenler var, onlara da emeklilik ana sütü gibi helaldir. Onların haklarını da haykıracağız. Aramızda mavi bereleriyle kahramanca canlarını ortaya koyan emekli astsubaylar var. Astsubaylar emekli olamıyor, çünkü çocuk okuyor, ev kira emekli olunca maaş yarıya düşüyor. O yarıya düşen maaşla geçinemeyeceği için emekli olamıyor. Yaşı dolduğunda da sefalete sürükleniyor. Onlara minnet borçluyuz."

'IMF'NİN HAYALETİ ARAMIZDA DOLAŞIYOR'

“Sizin kimin adamı, kimin yanında olduğunuzu gösterir. 16 milyon emekli, 32 milyon çalışan toplam 48 milyon kişiye ödenen para bütçede faize ödenenden çok daha az. Ayrıca emekliler sadece toplam aylıkları milli gelirin birkaç sene önce yüzde 7’sine denk gelirken, geçen sene 4 milyonun üzerinde eklenen EYT’ye rağmen milli gelirin yüzde 5’ine düştü payları. Seçimin gittiğini görünce emekli ettiler ama o emeklilerin maaşını mevcut emeklilere ödettiler. Her türlü ekonomik krizde her türlü kemer sıkmada herkesin aklına emekliler, emekçiler, yoksullar, garibanlar geliyor. Kemeri yoksula sıktırıyorlar. Başımızda bir gulyabani var. IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor. Mehmet Şimşek beni dinle, bu gulyabaniyi al saraya götür, artık biraz da zenginlerden istesin. Git buradan seni istemiyoruz, bu garibanı emekliyi bıraksın artık."

'EMEKLİ MAAŞLARINI BİR BUÇUK ASGARİ ÜCRETE ÇIKARACAĞIZ'

Özel iktidara geldiklerinde emekli maaşlarını önce asgari ücret sonra da asgari ücretin bir buçuk katına çıkaracaklarını söyleyerek konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

“Biz size el uzatıyoruz, bu eli havada bırakmayın. CHP olarak geçen seçimlerde emeklilerden en çok oy alan parti olduk. Bunun da çok önemli katkısıyla, Türkiye’nin birinci partisi olduk. Emeklilere söz veriyorum CHP’yi iktidar yapacağız. Türkiye ittifakıyla biz bu seçimleri kazanacağız. Türkiye ittifakının içindeki sosyal demokratlar, milliyetçi, Kürt, muhafazakâr demokratlar, Türkiye’nin bütün demokratları önce hükümeti alacağız sonra size hakkınız vereceğiz. Buradan ilk seçim vaadimizi açıklıyorum; İktidar olduğumuz ilk yüz gün içinde yasal düzenlemeler derhal tamamlanıp en düşük emekli maaşı asgari ücrete, sonra bir buçuk asgari ücrete çıkarılacaktır. Buradan Türkiye siyasetindeki herkese söylüyorum normalleşmeye Türkiye’nin ihtiyacı var ama emeklinin ekonomisi normalleşmeden Türkiye normalleşemez. Nereye çağrılırsanız, bugün olduğu gibi koşar gelirseniz, meydanları doldurursanız, bugün olduğu gibi ülkenize sahip çıkarsanız, emin olun hep birlikte çok yakında bütün dertlerden kurtulacağız.”

“Sizi ve ülkemi çok seviyorum. Siyasi parti, görüş ayrımı olmadan yıllarca döktüğümüz alın terimizin karşılığını kimseye bırakmayalım. Bunlardan hakkımızı alıncaya kadar mücadele etmeye söz mü? Hep beraber miyiz, ben size güveniyorum, ben size inanıyorum. Hep beraber başaracağımız güne kadar yolumuz açık olsun.”