Anne oğul çekişmesini Bilal Erdoğan kazandı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Bilal Erdoğan'ın dediği oldu. Emine Erdoğan'ın desteklediği Göksel Gümüşdağ aday gösterilmedi. CHP'ye göre İstanbul'da feodal döneme dönüldü.
Fatma YÖRÜR
ARTI GERÇEK - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri geride kaldı. Eski Başkan Kadir Topbaş'ın istifası ve dün yapılan seçimlere yönelik tartışmalar ise devam ediyor.
CHP İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'ya göre dünya kenti İstanbul'un başkanı feodal yöntemlerle seçildi. CHP İBB Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever'e göre Dallasvari ilişkilerle seçilen yeni Başkan Mevlüt Uysal'ın tek öne çıkan yönü hukuk tanımazlık.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Kadir Topbaş'ın istifa etmediğini, ettirildiğini hatırlatarak, "Kendisi ve AKP'nin iddia ettiği gibi "yorulmak" bir gerekçe değildir. Üçüncü döneminde bir Başkan, makul bir gerekçe açıklamadan ayrılamaz. Halkın ona verdiği yetkiyi süresi dolmadan bırakıyorsa, o halka bir açıklama yapmak zorundadır" dedi.
'SÜREÇ DAVUTOĞLU SÜRECİYLE AYNI'
Oğuz Kaan Salıcı'ya göre, Kadir Topbaş süreci Ahmet Davutoğlu süreciyle aynı şekilde işledi. "Ahmet Davutoğlu'na MKYK yoluyla el çektirildi" diyen Salıcı, "Davutoğlu'na karşı partinin MKYK'sında ona karşı imza toplandı. Teşkilat değişikliği yapısında Adıyaman il başkanı seçimi esnasında, Davutoğlu'nun kararları tanınmadı ve meclis onun kararının tersi yönde karar aldı. Bu yolla Davutoğlu'na "istifa etmezsen, seni burada yönetemez hale getiririz" denildi.
Topbaş'ın istifa sürecinde de aynı şeylerin yaşandığını söyleyen Salıcı, "Beş imar dosyası İBB meclisinden geçti. Kadir Topbaş bunları veto etti. Bu dosyalar Başkan'ın vetosuna rağmen meclisten geçirildi. Bu "istifa et yoksa çalışamazsın" talimatının tekrarlanmasıdır" dedi.
'BU BİR 'FETÖ' OPERASYONUDUR'
Bu sürecin sonunda Topbaş'ın açıklamalarının yetersiz olduğunu belirten Salıcı, "Vatandaşın sorunları, yolsuzluk ve benzeri sorunlar nedeniyle istifa edilmedi. Bu bir 'FETÖ' operasyonudur. AKP içinde siyasi tasfiye yapılıyor. Topbaş'ın 'FETÖ'cü damadı ve yargı sürecinde yaşananlar aydınlığa kavuşturulmalı" diye konuştu. Kadir Topbaş'ın damadı için "Ben ona 17/25 Aralık'tan sonra cemaatle ilişkini kes" dedim" açıklamasını hatırlatan Salıcı sürecin devamında buraya gelindiğini belirtti.
Bu operasyonun AKP'de bulunan büyükşehirlerde ve ilçe başkanlıklarında devam edeceğini belirten Salıcı, "Olayın buradan sonraki noktası, yargılama süreci olmalıdır" dedi.
TOPBAŞ DA YARGILANMALI'
Oğuz Kaan Salıcı "Topbaş bir 'FETÖ' operasyonuyla istifa ettirildiğine göre siyaseten tasfiye yetmez, yargılanmalı. İç hiyerarşideki bir kararla geçiştirilemez. Bundan sonra istifa ettirilecek kişi için de bu geçerli" dedi. Salıcı sözlerine şöyle devam etti:
"Yüzlerce insan bir gazeteye abone olduğu, bankaya para yatırdığı için bugün aylardır hapiste. Gazeteciler yazdıkları haberler için aylardır hapiste. Bir belediye başkanı FETÖ gerekçesiye istifa ettiriliyor, elini kolunu sallayarak gezemez."
Belediyeler arası karmaşık ilişkilere değinen ve bu ilişkilerin belediye yönetimlerini nasıl etkilediğini paylaşan Salıcı, "Mevlüt Uysal, Bilal Erdoğan kontenjanından aday oldu. TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Uysal'ın ilişkileri burada gelişti. Arazi bağışlarıyla gelişen bu ilişkiler bugüne kadar Başakşehir Belediyesi'nde uygulandı. Kamusal alanlar, göletler imara açıldı. Bundan sonra da tüm İstanbul'da uygulanacak. Mevlüt Uysal, AKP militanı olarak militanca yürütülecek bir belediye başkanlığı sürecinin önünü açıyor." ifadesini kullandı.
Salıcı sözlerini şöyle sürdürdü: Aileye sıkı sıkıya bağlı iki adaydan Emine Erdoğan'ın desteklediği Göksel Gümüşdağ değil Bilal Erdoğan'a bağlı Mevlüt Uysal seçildi. İstanbul gibi dünya markası, Türkiye ekonomisinin can damarı bir kent belediye başkanını feodal yöntemlerle seçti.
'MECLİSE GELMEYEN MECLİS ÜYESİ, HUKUK BİLMEYEN HUKUKÇU'
CHP İBB Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever ise yeni Başkan Mevlüt Uysal hakkında değerlendirmelerde bulundu: "Üç buçuk yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclisindeyim. Mevlüt Uysal'ı ne gördüm ne tanırım. Meclis çalışmalarına gelmeyen bir bir meclis üyesi... Onu bir tek Başakşehir'deki hukuksuzluklarıyla tanıyorum. Hukuk bilmeyen bir hukukçu.
Türkiye'de onu Türkiye tarihinde karanlık bir sayfa olan Madımak'ın sanık avukatı olarak hatırlıyor. Demokratik yollarla değil, AKP içindeki Dallasvari ilişkiler içerisinden gelen belediye başkanı İstanbul'a ne kazandırabilir? Erdoğan, hanımefendi ve oğlu, aile ilişkileri üzerinden yürüyen bir parti örgütü. Buyrukla, talimatla, emirle yönetilen bir parti Türkiye ve İstanbul'u yönetiyor. Emir demiri keser derlerdi emir demokrasiyi kesti."
İBB seçim sürecini de değerlendiren Ertuğrul Gülsever, "Olağanüstü bir gündemle toplandık. Demokrasi için tüm önlemlerimizi aldık, bu seçimde sonuna kadar elimizden geleni yaptık. 2019'da İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri için var gücümüzle hazırlanıyoruz. Halkın iradesiyle seçilmiş bir başkan için parti vizyonumuzla çalışmalara devam ediyoruz" dedi.