Askeri tesislerin etrafında 100 bin mayın bulunuyor
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK - Mayınsız Bir Türkiye Girişimi tarafından Diyarbakır’da "Türkiye’de karamayını sorunu, kamusal farkındalık ve medyanın rolü" konulu toplantı düzenlendi. Diyarbakır Barosu Adli Hizmet Binası'nda gerçekleşen toplantıya bölge illerinde görev yapan gazeteciler katıldı. Toplantıda "Türkiye’nin mayın gerçekliği, olası riskler ve basının rolü" tartışıldı.
TÜRKİYE’NİN MAYIN HARİTASI
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi tarafından hazırlanan ve içeriğinde illerde bulunan mayın hartasının yer aldığı broşürler dağıtıldı. Haritaya göre Türkiye’nin Suriye, Irak ve İran sınırında mayın yoğunluğu bulunuyor. Antep, Urfa, Mardin ve Ağrı en fazla mayın bulunduğu illeri. Bu illeri Şırnak, Hakkâri, Van ve Iğdır takip ediyor. Haritaya göre, Batman, Bitlis, Siirt, Bingöl, Diyarbakır, Kars, Ardahan, Tunceli, Van, Hatay, Iğdır, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Mardin, Urfa ve Antep il sınırlarında toplam 1 milyon 3 bin 943 kara mayını bulunuyor.
Bu mayınlardan 906 bin 494’ü Ermenistan, Azerbaycan, İran, Irak ve Suriye sınırında bulunuyor. Ermenistan, Azerbaycan Irak ve İran sınırına mayınlar 1991-1998 yılları arasında döşendiği görülüyor. Suriye sınırındaki mayınların döşenme tarihi ise 1955’ten başlıyor. Suriye sınırına mayın döşeme süreci 1955-1960, 1993-1997 yılları arasında devam ediyor.
MAYINLAR ASKERİ TESİSLERİN ETRAFINDA BULUNUYOR
Haritada sadece sınır bölgesinde değil, iç bölgelerde özellikle askeri tesislerin etrafında da mayınların döşendiği görülüyor. Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Ardahan, Hakkari, Şırnak ve Van’da askeri tesislerin etrafında bulunan toplam mayın sayısı 97 bin 446. Hakkari’de 47 bin 654, Şırnak’ta 24 bin 64, Tunceli’de 12 bin 189, Diyarbakır’da 3 bin 636, Bingöl’de 2 bin 387 ve Ardahan’da 2 bin 280 mayın bulunuyor. Bu illerde mayınlar 1991-1997 yılları arasında döşendiği belirtiliyor.
İÇ BÖLGEDE MAYINLAR TEMİZLENMEDİ
Haritada Türkiye’nin taraf olduğu sözleşme kapsamında yaptığı mayın temizliği verileri de yer aldı. Haritada Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Ardahan, Hakkâri, Şırnak, Kars ve Ağrı’da mayınlara dokunmadığı, hiçbir temizlik yapmadığı görülüyor. Kısmi temizlik çalışması yapılan iller ise Suriye’ye sınırı olan Antep, Urfa ve Mardin illeri. Bu bölgelerde mayın temizliği yapıldığı noktalar ise güvenlik duvarının olduğu bölgeler.
MAYINLAR SADECE SINIRDA YOK
Artı Gerçek’e konuşan Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, Ottawa Sözleşmesi ile kara mayınlarının yasaklandığını hatırlattı. Türkiye’nin de bu sözleşmeye taraf olduğunu belirten Öğreten, Türkiye’de bulunan 1 milyon küsür mayının sayısında bir azalma olmadığını söyledi. Mayın temizliği diye kamuoyuna sunulan verilerin, Suriye sınırına duvar örülme işlemi yapabilmek için yapılan mayın temizliği olduğunu ifade eden Öğreten, "Sözleşme hükümlerine baktığımızda, devletin taahhütleri ile karşılaştırdığımızda sözleşmeye uygun bir mayın temizleme hareketinden bahsetmek söz konusu değil. Çünkü Türkiye’de mayınlar sadece sınırlarda bulunmuyor" dedi.
100 BİN İNSAN RİSK ALTINDA
Asıl sorunun iç bölgelerdeki mayınların yarattığını anlatan öğreten, mezralarda, tarlalarda, askeri tesislerin etrafında çok sayıda mayın olduğuna dikkat çekti. Ülke genelinde bulunan mayın verilerini Türkiye’nin Bileşmiş Milletlere vermiş olduğu süre uzatma talebi raporundan aldıklarını ifade eden Öğreten, "İç bölgelerde bulunan mayın sayısı 100 bine yakın. Bu, 100 bin insanın her an, her saniye mayın patlaması riski altında bulunduğu anlamına geliyor. Bunun yanı sıra, operasyonlar sırasında, çatışmalar sırasında ortada bırakılmış olan patlamamış olan askeri mühimmatlar, savaş artığı dediğimiz patlayıcılar da var. Bu patlayıcılar esas olarak siviller ve çocuklar için çok vahim sonuçlara neden oluyor" uyarısında bulundu.
Tüm taleplerine rağmen Türkiye’nin yeterince mayın temizleme çalışması yapmadığını ifade eden Öğreten, şunları söyledi: "Bizim bu konudaki esas olarak iki talebimiz vardı. Bir tanesi artık yeni mayın mağdurları olmasın. Bu amaçla mayın temizliği bir an önce başlatılmalı ve bu temizlik iç bölgelerden başlatılmalı. Bu temizlik yapılırken aynı zamanda bu bölgelerde yaşayan sivil halka yönelik mayın risk eğitimi verilmelidir diye. Ne yazık ki mayın risk eğitimi söz konusu değil."