Avukat Resul Temur: Sadece gazetecilerin değil, savunan avukatların da cezalandırılması gerektiğine inanıyorlar

Diyarbakır ve Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilerin Avukatı Resul Temur, gazetecilerin davasına bakan avukatlara ‘basın alanından sorumlu avukat’ şeklinde suçlandığını söyledi.

Avukat Resul Temur: Sadece gazetecilerin değil, savunan avukatların da cezalandırılması gerektiğine inanıyorlar

Rojhat ABİ

DİYARBAKIR - Gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklamalar ve baskılar devam ediyor. Diyarbakır ve Ankara merkezli yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan gazetecilerin birçoğu hâlâ ya cezaevinde ya da gözaltında bulunuyor.

GAZETECİLER YARGI KISKACINDA

Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre geçtiğimiz yıl Türkiye’de gazeteciler 505 kez hâkim karşısına çıktı, 80 gazeteci gözaltına alındı ve 30 gazeteci de tutuklandı. Diyarbakır ve Ankara merkezli yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve 3 Mayıs’ta tutuklanan Mezopotamya Ajansı editörü Sedat Yılmaz ile Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) eş başkanı Dicle Müftüoğlu hâlâ tutuklu. Yedi ay önce Diyarbakır ve Ankara merkezli çeşitli illerden gözaltına alınıp tutuklanan 16 gazeteciden 9’u gizli tanık beyanı esas alınarak örgütsel faaliyet yürüttükleri iddiası ile tutuklanmış 16 Mayıs'ta adli kontrol ile serbest bırakıldı.

'KÜRT BASININDA ÇALIŞTIKLARI İÇİN TUTUKLANDILAR'

Artı Gerçek’e konuşan dokuz gazetecinin avukatı Resul Temur, gazetecilerin Kürt basın organlarında çalıştıkları için tutuklandıklarını söyledi. Gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden ötürü gözaltına alınıp tutuklandığını belirten Temur, “İddianamede yer alan suçlamalar gazetecilerin doğrudan Mezopotamya Ajansı ile Jinnews ajansında çalışmaları sebebi ile tutuklandıklarını açık bir biçimde ortaya koymuştur. Gazetecilerin Kürt basınında çalışmaları, yayınladıkları haberlere ilişkin editoryal tercihleri ile haberlerinde kullandıkları dil temel tutuklanma gerekçeleridir. Kendi sosyal medya hesaplarında kendilerine yada çalıştıkları ajansa ait yaptıkları paylaşımlar bile suçlama konusu haline getirilmişti. İlk duruşmalarında gazeteciler Kürt basınına yönelik baskı ve yönelimlerden kaynaklı tutuklandıklarını ve sadece Kürt basınında gazetecilik yaptıkları için tutuklandıklarını dile getirdi” dedi.

'DOSYADA DELİL YOK'

Haklarında tutuklanma için yeterli delil ve gerekçe bulunmadığını ifade eden Temur, Ankara’da adli kontrol ile serbest bırakılan gazetecileri örnek gösterdi. Suçlamaya konu edilen iddialarla ilgili delil bulunmadığını vurgulayan Temur, “ifade ve sorgu aşamalarında sorulan sorular ile sonradan hazırlanan fezlekeler, dosyada gazetecilik yapmaları dışında var olan iddiaları güçlendirecek bir delil bulunmadığından tahliye edildiklerini düşünüyorum” diye konuştu.

'POLİS FEZLEKESİNE ODAKLI HAREKET EDİYOR'

Yargının bağımsızlık vasfını uzun süreden beridir kaybettiğini ve bundan dolayı verdiği kararların hukuk dışı olduğu tespitinde bulunan Temur, bu hukuk dışı kararların ise sürekli kendini tekrar etmesi öncesinde verilen kararları de anlamsız hale getirdiğini söyledi. Temur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargı çok uzun bir süredir bağımsızlığını yitirmiş durumda. Bu yüzden hukuki bir bakışla hareket etmiyor. Savcılık makamları aynı konuya ilişkin verilmiş olumlu kararlar açısından Anayasa mahkemesinin ve derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlardan ziyade polis fezlekesine odaklı hareket ediyor. Bu sebeple hükmünü yitirmiş olan iddiasını sürekli tekrar edip duruyor ve tutuklama sonrası anayasa Mahkemesi yoluna tekrar gitmeye zorlayarak daha önce verilen kararları da anlamsızlaştırıyor.”

GAZETECİLERİN AVUKATLIĞINI YAPMAK SUÇLAMA GEREKÇESİ SAYILDI

Temur, sadece gazetecilerin değil hukukçuların da hedef alındığına işaret etti. Avukatların gözaltı gerekçelerinden birisinin de gazetecilerin davasına bakmak olduğunu hatırlatan Temur, “Avukatlara yönelik gözaltının temel gerekçesi politik ceza dosyalarını takip etmeleridir. Tutuklanan avukat arkadaşlarımızda tam bu nedenle tutukladılar. Suçlama konularından birini ‘basın alanından sorumlu avukat’ şeklinde formüle etmişlerdi. Bu durum tamamen Kürt basınında çalışan gazetecilerin avukatlığını yapmamdan kaynaklı oluşturulmuş bir iddiadır. Sadece gazeteciyi cezalandırmıyor aynı zamanda onu savunanlarında cezalandırılması gerektiğine inanıyorlar” dedi.