AYM: Demirtaş'ın tutuklanması meşrudur, kaçma şüphesi vardır
AYM, Demirtaş'ın başvurusunu reddetti. Gerekçede, 'AYM, milletvekillerinin tutuklanamayacağına dair bir değerlendirme yapmamıştır. Milletvekilliği, tutuklanmaya engel teşkil etmez' denildi.
HABER MERKEZİ - Anayasa Mahkemesi (AYM) tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın başvurusunu reddetti. AYM gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçede, Adalet Bakanlığı'nın görüşlerininin olduğu gibi kabul edileerek yer verdiği görüldü.
AYM Başkanı Zühtü Aslan'ın başkanlığında iki başkanvekili ve 14 üye ile alınan kararda bir üyenin karşı oy kullandığı dikkat çekti.
Kararda, "Demirtaş'ın gözaltına alındığı iddiasıyla ilgili yargısal başvuru yolları tüketilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiği" kaydedildi.
Adalet Bakanlığı'nın başvuruya dair AYM'ye gönderdiği görüşü de şu sözlerle hatırlatıldı: "Anayasa Mahkemesi’nin ve AİHM'in tutukluluğa ilişkin benzer kararları hatırlatılarak mahkemenin karar verirken bireyselleştirmede bulunduğu, kişinin suç işlemiş olabileceğinden şüphelenilmesi için inandırıcı delilleri ortaya koyduğu, tutuklama nedenlerini açıkladığı, somut delillerle ilişkilendirmede bulunduğu ve tutuklamanın ölçülülüğü konusunda da bir değerlendirme yaptığı belirtilmiştir."
6-7 EKİM KOBANÊ EYLEMLERİ 'KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ' SAYILDI
Gerekçeli kararda bakanlık görüşü olarak yer alan bir başka bölüm ise şöyle: "Bakanlık ayrıca başvurucunun özellikle 6-7 Ekim olayları nedeniyle yaptığı açıklamalarla terör örgütü mensupları tarafından kazılan hendekleri ve çukurları savunduğunu, hendek ve çukurları kapatmaya çalışan güvenlik güçlerine karşı halkı direnmeye çağırdığını belirtmiştir. Bu çağrıların sonrasında meydana gelen eylemlerde ise çok sayıda vatandaşın yaşamını yitirdiği, yaralandığı, ayrıca kamu binaları ve özel işyerlerine zarar verildiğini ifade etmiştir. Tutuklama gerekçesinde belirtilen bu eylemlerin kuvvetli suç şüphesi nedeni olarak gösterildiğini, dolayısıyla başvurunun belirtilen bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir."
KAÇMA ŞÜPHESİ NEDENİYLE TUTUKLU!
Kararda, "Başvurucunun yasama dokunulmazlığı nedeniyle tutuklanamayacağı söylenemez. Bu yönüyle başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin kanuni dayanağı bulunmaktadır. Kanuni dayanağı bulunduğu anlaşılan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığı ve ölçülülüğü incelenmeden önce tutuklamanın ön koşulu olan suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli belirtinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir. Sonuç olarak başvurucu yönünden suç şüphesini doğrulayan kuvvetli belirtilerin bulunmadığının kabulü mümkün değildir. Diğer taraftan başvurucu hakkında uygulanan ve kuvvetli suç şüphesinin bulunması şeklindeki ön koşulu yerine gelmiş olan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Sonuç olarak başvurucu hakkında verilen tutuklama kararında açıklanan kaçma şüphesine ilişkin tutuklama nedenlerinin olgusal temellerinin bulunduğu anlaşılmaktadır" ifadelerine yer verildi.
BALBAY KARARI AYRI BU AYRI
AYM'nin tutuklu milletvekilleri olan Mustafa Balbay hakkında verdiği kararının da hatırlatıldığı gerekçeli kararda, Balbay kararının Demirtaş'ın başvurusuyla aynı kapsamda ele alınamayacağı ifade edildi. Kararda ilgili bölümde şöyle denildi: "Anayasa Mahkemesi, bugüne kadar bir milletvekilinin milletvekili olarak görev yaptığı sırada tutuklanmasının hukuki olmadığı yönünde herhangi bir karar vermemiştir. Bu bağlamda tutuklandıktan sonra milletvekili seçilen kişiler tarafından yapılan başvurulara ilişkin olarak Kemal Aktaş, Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, İbrahim Ayhan, Gülser Yıldırım kararlarında bu yönde bir iddia dile getirilmediğinden (ilk) tutuklamanın hukuki olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmamıştır. Ancak mahkeme (tutuklandığı tarihte akademisyen ve tıp doktoru olup sonradan milletvekili seçilen) Mehmet Haberal ve (tutuklandığı tarihte gazeteci olup sonradan milletvekili seçilen) Mustafa Ali Balbay tarafından yapılan başvurularda, başvurucuların kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenleri bulunmadığı halde özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları -tutuklamanın hukuki olmadığı- iddialarını açıkça dayanaktan yoksun bulmuş ve başvuruların bu kısmına ilişkin olarak kabul edilemezlik kararları vermiştir."
'TUTUKLAMADA İHLAL YOK'
"Diğer yandan yasama dokunulmazlığına istisna getirildiği veya bu dokunulmazlığın kaldırıldığı durumlarda milletvekillerinin tutuklanamayacağına ilişkin anayasal bir kural bulunmamaktadır" diyen AYM, kararında şunlar kaydedildi: "Anayasa Mahkemesi, yukarıda yer verilen kararlarında milletvekillerinin tutuklanamayacağına dair bir değerlendirme yapmamıştır. Dolayısıyla milletvekilliği, başlı başına tutuklamaya engel teşkil etmemektedir. Bununla birlikte şüphesiz milletvekillerine isnat edilen eylemlerin siyasi faaliyette bulunma hakkı kapsamında olduğuna ilişkin ciddi iddiaların bulunduğu hallerde tutuklamaya karar veren yargı mercileri kuvvetli suç şüphesini belirlerken daha özenli davranmalıdır. Ölçülülüğe ilişkin somut olayın yukarıda belirtilen özellikleri dikkate alındığında Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliğinin, isnat edilen suçlar için öngörülen yaptırımın ağırlığını ve işin niteliğini de göz önünde tutarak milletvekili olan başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı sonucuna varmasının keyfi ve temelsiz olduğu söylenemez. Ayrıca tutuklamanın hukuki olmadığı iddiasına ilişkin olarak yukarıda yer alan tüm açıklamalar karşısında başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin Anayasa'da öngörülenin dışında siyasi bir amaçla gerçekleştirildiği iddiasının incelenmesini gerektiren bir durum söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle başvurucunun tutuklamanın hukuki olmadığı iddiasına ilişkin olarak bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan, başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir."
BİR ÜYE KARŞI OY KULLANDI
Demirtaş'ın yakalama ve gözaltına almanın hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle "kabul edilemez" olduğuna oy birliğiyle karar veren AYM, tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle "kabul edilmez olduğu" kararı AYM üyesi Engin Yıldırım'ın karşı oyuna rağmen oy çokluğuyla alındı.
BİR YILDAN FAZLADIR TUTUKLU
Tutuklanma nedeniyle ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği iddiasını da dayanaktan yoksun olarak değerlendiren AYM, yine Engin Yıldırım'ın karşı oyuna rağmen oy çokluğuyla aldı.
Bir yılı aşkın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hakkında uygulanan yakalama, gözaltına alma ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması ve soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması, tutuklamaya konu suçlamaların ifade özgürlüğü ve siyasi faaliyet kapsamındaki eylemlere ilişkin olması ve tutukluluk nedeniyle milletvekilliği görevinin yerine getirilememesi nedenleriyle haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkin bireysel başvuruda bulunmuştu. Başvuruyu 6 Aralık’ta inceleyen Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, dosyayı Genel Kurul’a sevk etmişti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Demirtaş’ın başvurusunu bugün görüşerek reddetti.