Bağlar’da 5 bin kişi yerinden edilecek: Nereye gidecekleri belli değil

Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi, bölgenin Sur'daki dönüşüm gibi olmasından endişe ediyor.

Bağlar’da 5 bin kişi yerinden edilecek: Nereye gidecekleri belli değil

Diyarbakır’ın Bağlar Kaynartepe Mahallesi’nde 5 bin yurttaşı etkileyecek kentsel dönüşüm projesi netleşti. Ancak projede yerinden edilecek 5 bin kişinin nereye yerleşeceği yer almadı.

Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne itirazda bulunurken Şube Sekreteri Neriman Baran Yiğit, "Bu tip büyük projeler aceleye getirilmemeli, yeterli analiz çalışmaları yapılmalı ve yerel halk ne istiyorsa ona evrilmelidir" dedi.

Evrensel’den Fırat Topal’ın haberine göre planlama çalışmalarına dahil edilmediklerini belirten Yiğit, "Plan verilerini bizimle paylaşmalarını talep ettiğimiz halde bu süre içinde bizimle herhangi bir veri paylaşılmadı ve planlama çalışmalarına dahil edilmedik. Sonrasında ise 2 Nisan 2021 tarihinde kentsel dönüşüm alanına yönelik imar planları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ilan edildi. Askı süresi 30 gündür ve bu süre içinde plana itirazı olan tüm ilgililer plana itiraz edebilir. Askı süresi bittikten sonra kurum itirazları değerlendirir ve plan ya kesinleşir ya da iptal olur. Biz de askıya çıkan imar planlarını inceledik ve gerekli itiraz başvurumuzu yaptık" şeklinde konuştu.

Yiğit, planlamanın bazı STK’lerin devre dışı bırakıldığını kaydederek, "İmar planları şeffaf yürütülmesi, halkla detaylı anketlerin yapılması ve kentin diğer dinamiklerinin görüşünün alınması gereken süreçlerdir. Ancak hazırlanan plan ve raporu incelendiğinde sadece bazı resmi kurumların görüşünün alındığı, meslek odalarının ve diğer sivil toplum örgütlerinin görüşünün alınmadığı görülmektedir. Halkla yapılan anketin ise 67 kişi ile sınırlı kaldığı görülmektedir" ifadelerini kullandı.

‘BU KESİMİN NEREDE NASIL, HANGİ KOŞULLARDA YAŞAYACAĞINA DAİR HERHANGİ BİR ÖNGÖRÜDE BULUNULMAMIŞ’

Projede güvenli ve sağlıklı yerleşim yeri oluşturulacağının belirtildiğini ancak bunun nasıl yapılacağına dair detay verilmediğini ifade eden Yiğit, "Yine yaptıkları anket sonuçlarında alanda engellilik oranı yüzde 15 olmasına rağmen planlama kararlarında bu gözetilmemiştir. Yayımladıkları rapora göre proje alanında mevcutta 1345 hane, 171 iş yeri, 53 depo alanı, 1 eğitim alanı, 2 ibadet alanı bulunmaktadır. Öngördükleri nüfus için bile yönetmelikte sağlamaları gereken sosyal donatı alanı (yeşil alan, eğitim, sağlık gibi) karşılanmamıştır." dedi.

Dönüşüm kapsamına giren mahallede 5 bin yurttaşa göç yolunun göründüğünü belirten Yiğit, "Söz konusu plan 5.36 hektar büyüklüğünde bir alanı kapsamaktadır. Bu alanın mevcut nüfusu yaklaşık 6 bin 750 kişi olarak hesaplanmıştır. Yine rapora göre bölgenin nüfusunun giderek azaldığı öngörülmüş ve 1750 kişinin alanda barınacağı şekilde hesap yapılmıştır. Geriye kalan yaklaşık 5 bin kişinin ise bölgeden göç edeceği varsayılmış olup, bu göç eden nüfusun mekansal, sosyal veya ekonomik koşulları için herhangi bir öneride bulunulmamıştır. Bu kesimin nerede nasıl, hangi koşullarda yaşayacağına dair herhangi bir öngörüde bulunulmamış" dedi.

‘PROJE ALANININ YENİ SAHİPLERİNİN KİM OLACAĞI İSE TAM BİR MUAMMA’

Sur’daki kentsel dönüşümü hatırlatan Yiğit, "Halka mevcut yerlerini terk etmeleri için bir meblağ ödenecek ve kaderlerine terk edileceklerdir. Bulunduğu bölgede 400-500 lira kira veren, yol masrafı olmayan, aidat ödemeleri olmayan bir hane için yeni yerleşim yerinde bunların hepsi artı masraf olarak çıkacaktır. Ayrıca proje alanının yeni sahiplerinin kim olacağı ise tam bir muammadır. Sur’daki gibi başka kesimlerin rant odağı olmayacağının garantisi yoktur" dedi.

‘İMZA ATMAKTA ACELECİ OLMAMALARI GEREKİR’

Yiğit, dönüşüm projelerine karşı olmadıklarını fakat dönüşüm projelerine halkın ve ildeki sivil toplum örgütlerinin de dahil edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Biz de alandaki risklerin farkındayız ancak yapılacak projelerin odağında yerel halkın olmasını ve onlara hizmet etmesini talep ediyoruz. Plan ve proje aşamalarının her kademesine halkın ve kentteki tüm dinamiklerin katılımını savunuyoruz. Bu tip büyük projeler aceleye getirilmemeli, yeterli analiz çalışmaları yapılmalı ve yerel halk ne istiyorsa ona evrilmelidir. Yerel halkı uyarmakta da fayda olur diye düşünüyorum. Yerinde konut veya işyeri talep etmek öncelikli onların hakkıdır. Bu haklarının bilincinde olmalı ve imza atmakta aceleci olmamaları gerekir" diye belirtti.

diyarbakır kentsel dönüşüm Şehir Plancıları Odası Bağlar