'Bakan, Nasreddin Hoca’nın eşeğini kaybedip, sonra bulmaya dayanan mutluluk reçetesini uyguluyor sanki'
'Damat Bakan, bütün tasarruflarını dolara yatırmış.'
T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Yeni Ekonomi Planı (YEP) hakkında yorumda bulunarak "Damat Bakan’ın yeni kararları yandaş medyada "normalleşme" olarak alkışlanıyor. Bu kararların tam tersini yaparken de çılgınca alkışlandığını hatırlıyorum. Bakan, Nasreddin Hoca’nın eşeğini kaybedip, sonra bulmaya dayanan mutluluk reçetesini uyguluyor sanki" dedi.
Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybederken Erdoğan'ın çağrısı sonrası dolar bozudurulma olayı hakkında da yorumda bulunan Yılmaz, "O günlerde Erdoğan’a inanıp kaç kişi dövizini bozdurdu, bilemiyorum. Çok olmadıklarını tahmin etmemiz zor değil çünkü en cahilimiz bile belli ki bu işlere Damat Bakan’dan daha çok hakim. Berat Albayrak, belli ki bu sözleri akşam evde de tekrarlıyor ve kayınpederini ikna edebiliyor. Bakan değil, adeta Tatlı Cadı!" diye yazdı.
Yılmaz'ın T24'te "Ekonomi sihirbazı Berat Bey!" başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:
Sürekli yükselen döviz kurlarındaki durumu soran gazetecilere, Hazine ve Maliye’den sorumlu Damat Bakan şöyle yanıt verdi:
"Kur benim için hiç önemli değil, ben hiç işin o tarafına bakmıyorum. Sanayi sağlam, üretim tarafı sağlam. Kur meselesinden göreceksiniz, en karlı çıkan biz olacağız, çünkü artık kurun kontrolü bizim elimizde."
Bu sözlerden anladım ki Damat Bakan, bütün tasarruflarını dolara yatırmış.
"En kârlı çıkan biz olacağız" dediğine göre, öyle olmalı.
Bundan zaten kuşkulanmıştım.
Çünkü daha önce de döviz fiyatları böyle çıldırdığında Kayınpeder Erdoğan, herkesi elindeki dövizi satıp, Türk Lirası’na çevirmeye çağırmıştı, hatırlarsınız.
10 Ağustos 2018 günü, Gümüşhane çevre yolunun açılış törenindeydi ve aklı olanın yastık altındaki dövizini bozdurması gerektiğini söylemişti.
1 dolar, 5 lira 73 kuruştan gidiyordu.
O gün Erdoğan’a inanıp 100 dolarını bozduran, dün o parayla ancak 73 dolar alabildi.
O günlerde Erdoğan’a inanıp kaç kişi dövizini bozdurdu, bilemiyorum.
Çok olmadıklarını tahmin etmemiz zor değil çünkü en cahilimiz bile belli ki bu işlere Damat Bakan’dan daha çok hakim.
Berat Albayrak, belli ki bu sözleri akşam evde de tekrarlıyor ve kayınpederini ikna edebiliyor.
Bakan değil, adeta Tatlı Cadı!
TÜİK’e emir veriyor, soruları değiştirtiyor, Türkiye bir anda geleceğe ümitle bakan insanların ülkesi oluyor.
Küçük bir kalem oynattırıyor, enflasyon tek haneye iniveriyor.
Bir kaş işaretiyle işsizliği azaltabiliyor mesela.
Tabii bu durumda en zor iş, onun bu yaptıklarını takip etmek ve yağlayıp, ballayarak vatandaşa satmak durumunda olan yandaş gazetecilerin işi.
Mesela bankaların "aktif rasyosunu" düşürme kararı dün havuz gazetesinde "BDDK’dan bankaları rahatlatan karar" başlığıyla duyurulmuştu.
Aynı gazete, bu kararın tam tersi ile ilgili haberi, beş ay önce şöyle vermişti:
"Bankalara kredi ayarı –BDDK’nın kararıyla reel sektörün krediye daha kolay ulaşmasının yolu açılıyor."
Aktif rasyosu kararı o zaman mı doğruydu yoksa şimdi yapılan mı doğru?
Bunun hiç bir önemi yok.
Önemli olan kararın Damat tarafından alınmış olması.
Yağcılardan biri şöyle yazmış dün: "Yani alınan rasyonel kararların Türkiye’ye özgü, esnek olması da ön plana çıkıyor."
O kadar esnek ki çekiyorsun, çekiyorsun ve birden bırakıyorsun aynı yere geliyor. Bu arada Merkez Bankası’nın kasası da boşalıveriyor!
Bu arada şunu söylemeyi de ihmal etmiyorlar: Atılan bu adımlar normalleşme adımlarının devamı mahiyetinde!
O zaman şunu mu anlamalıyız: Daha önce atılan adımlar anormalleşme için mi atılmıştı?
Yoksa, Damat Bakan’ın ekonomi yönetimi zannettiği şey, Nasreddin Hoca’nın eşeği kaybettirip, sonra buldurma yöntemi mi?