Barış Anneleri'nden çağrı: 'Çocuklarımızın cezaevlerinden cenazeleri çıkmasın'

Sinan ŞAHİN

ANTEP - İHD tarafından düzenlenen barış nöbeti bu kez ayrımcılığa karşı tutuldu. Açıklama Türkçe ve Kürtçe olarak okundu. İHD Antep Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Atiye Okay açıklamada şunları söyledi:

"Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri hakkında yapmış olduğumuz tespit ve raporlamaların neredeyse tamamında, ihlallerin meydana gelme nedenleri olarak devletin kurucu kodlarında ayrımcılık uygulamalarının yer aldığını söyleyebiliriz. Yaşam hakkı, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, işkence yasağı, din ve vicdan özgürlüğü gibi temel insan haklarının hem ulusal hem de uluslararası hukuk tarafından korunmasına rağmen Türkiye’de devlet eliyle geliştirilip güçlendirilen ayrımcı uygulamalar, yüksek standartlarda bir insan hakları kültürünün oluşmamasına ve temel insan haklarının dahi hemen her gün onlarca defa ihlal edilmesine neden olmaktadır"

'BARIŞ VE ADALET İSTİYORUZ'

Açıklamanın ardından Artı Gerçek’e konuşan Barış Annesi Dürri Kaygusuz, altı yıldır Kayseri Cezaevi'nde bulunan oğlu Şaban Kaygusuz'un, bir kolu ve bir bacağı olmadığını vurguladı. Kaygusuz, "Biz anneler sadece barış ve adalet istiyoruz. Çocuklarımızın üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Oğlum Kayseri Cezaevi'nde. Bir kolu, bir bacağı yok. Devlet de bunu biliyor. Orada çok zor bir durumda. Çocuklarımızın cezaevlerinden cenazeleri çıkmasın. Hiçbir annenin yüreği yanmasın. Ne Türk ne de Kürt annelerin yüreği yanmasın. 50 yıldır yüreğimiz yanıyor. Adalet Bakanına çağrımız var: Rica ediyoruz, Türkiye’ye barış gelsin, çocuklarımız artık ölmesin" diye konuştu.

'HİÇBİR ANNENİN YÜREĞİ YANMASIN'

Üç kez ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılan Bedri Akın’ın annesi Perişan Akın da "Oğlum Ankara Sincan Cezaevi'nde tek başına kalıyor. Açlık grevlerinde. Hiç bir şey vermiyorlar onlara. Baskı ve işkence altındalar. Biz anneyiz, mahpusların annesiyim. Tek istediğimiz barış. Çocuklarımızı bir an önce serbest bıraksınlar. Bu işkenceye ve tecride son versinler. Barış olmadığı sürece cenazeler gelmeye devam edecek. Yüreğimiz yanıyor. Kürt, Türk, Arap tüm annelerin yüreği birdir. Biz hiçbir annenin yüreği yanmasın diye dua ediyoruz. Çocuklarımız açlık grevlerinde, hücrelerde. Bizden ne istiyorsunuz? Sesimizi duysunlar ve bize yardım etsinler" dedi.