'Belediyenin imkanlarını istedikleri yere aktarmak için kayyım atıyorlar'
Kayyım döneminde belediyenin tüm birimlerini AKP’li yöneticiler ile Çorum ve Yozgat’tan getirdiği kişilerle doldurdu.
HDP'li vekil Tuma Çelik, iktidarın belediye imkanlarını istediği yerlere aktarmak için kayyım atadığına işaret ederek, halklara "birlikte mücadele" çağrısı yaptı.
İçişleri Bakanlığı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetiminde bulunan Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye eşbaşkanlarını 19 Ağustos tarihinde görevden alarak, yerlerine kayyım atadı. Kamuoyunun büyük tepkisine neden olan atamalarla birlikte Mardin Valisi Mustafa Yaman, ikinci kez Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kayyımı oldu.
HEMŞERİLERİYLE DOLDURDU
Kuruyemiş harcamalarından dolayı adı "Çerezci kayyıma" çıkan Yaman döneminde Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin adı hep "yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve taciz" ile gündeme geldi. 1 milyar 26 milyon TL borçla belediyeyi devreden Yaman, döneminde belediyenin tüm birimlerini AKP’li yöneticiler ile Çorum ve Yozgat’tan getirdiği kişilerle doldurdu.
YOLSUZLUKLAR BELGELİ
Yaman döneminde, ayrıca danışmanlığını yapan Bülent Erdolu’nun "Fatura komisyonu" adı altında belediyenin araç kiraladığı firmadan rüşvet aldığının belgeleriyle ortaya çıktı. Yine, Belediyenin Çevre Koruma Daire Başkanı yapılan Füsun Karaboğa’nın ihaleye fesat karıştırdığına ilişkin belgeler kamuoyuna yansıdı. Yaman’ın kayyım olarak görev yaptığı dönemde belediye çalışanlarının tacize maruz kaldıkları ve çalışanların fuhşa zorlandıkları da kamuoyunda genişçe yer aldı.
Yaman döneminde yapılan kimi usulsüzlükleri Meclis gündemine verdiği soru önergeleriyle de ortaya çıkaran kentin HDP’li Milletvekili Tuma Çelik, belediyelere atanan kayyımları değerlendirdi.
'DÜŞMAN YARATMA ADIMI'
İktidarların kendi varlıklarını sürdürebilmesi için sürekli bir düşmana ihtiyaç duyduklarını belirten HDP'li Çelik, bölgedeki kayyım atamalarının da "düşman" yaratmaya dönük bir adım olduğunu vurguladı. AKP'nin bir "düşman" yaratarak, kendi etrafındakileri yanında tutmaya çalıştığına dikkat çeken Çelik, "Yani karşında bir düşman varsa etrafındaki yanında tutabilirsin. Türkiye'de de iktidarı yönetenlerin diktatöryal bir yaklaşımları var ve bir düşmana ihtiyaçları var. Geçtiğimiz sürede Suriye'deki Demokratik Federasyon yapısı düşmandı. Fırat'ın doğusuna geçip oradaki yapıyı kaldırmaya çalıştı. Ortaya çıkan son gelişmeler bunun bu kadar kolay olmadığını gösterdi ve geri adım attı. Böylece yeni bir düşmana ihtiyacı ortaya çıktı. Halkın oylarıyla seçilmiş başkanlıkları gasp ederek, yeni bir düşman yaratmak istediler" değerlendirmesinde bulundu.
'SAVAŞA AKTARILIYOR'
Bölgedeki çatışmalı ortamın da kayyım atamalarıyla bağlantılı olduğuna işaret eden Çelik, "İkinci bir sebep ise bölgedeki savaştır. İktidarın bu savaşı yürütebilmesi için karanlık ilişkiler ve kayıt dışı bir yapıya ihtiyacı var. Ancak belediyeler bunu engelleniyor. Belediyeler her şeyi halka aktarabilme ve anlatabilme imkanına sahip. Dolayısıyla burada kayıt dışı ekonomiyi, milyarlarca TL'yi kendi kontrolüne almaya çalışıyor. Bu kayıt dışı para bölgedeki yaşananlara aktarılıyor. Belediye imkanlarını istedikleri yere aktarmak istiyorlar" diye konuştu.
'DEĞERLERİ HEDEF ALDI'
Mardin'in kayyım atamalarının olduğu yerler arasında olmasının, kentte birçok kültür ve inancın bir arada yaşamasıyla da bağlantısı bulunduğunu kaydeden Çelik, şunları belirtti: "Kentteki bu çok inançlı ve etnikliğin yarattığı değerler var. Bir önceki kayyım döneminde bu değerlere doğru yaklaşılmadı. Hıristiyanlara ait kilise ve araziler hazineye devredildi. Tepkiler üzerine vazgeçtiler. Yine, Êzidîler için oluşturulan kültürel yapılar yok edildi ya da yapımı engellendi. Halklar açısında olumsuz bir tablo çıktı."
Kayyım atamasına, antidemokratik ve hukuka dayalı bir uygulama olduğu için karşı çıkılması gerektiğini dile getiren Çelik, "Bütün halklar, bir an önce bu yaklaşımın ortadan kalkması için birlikte mücadele etmeleri gerekiyor" çağrısında bulundu. (Mezopotamya Ajansı)