Bilim Kurulu Üyesi Prof. Kara: İlaçların sonuçlarını söylemek için daha henüz çok erken
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara'ya göre, koronavirüs (Kovid-19) salgınının ne zaman duracağına dair kesin bir öngörüde bulunmak zor.
![Bilim Kurulu Üyesi Prof. Kara: İlaçların sonuçlarını söylemek için daha henüz çok erken](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/102182.jpg)
Dünyayı derinden etkileyen ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüs (Kovid-19) salgınına bir çare olarak dört gözle beklenen aşı hakkında her gün bir çok haberle karşılaşıyoruz. Küba'dan Çin'e kadar bir çok ülkenin aşıyı bulduğu ve kullanılmaya başlandığı haberleriyle umutlansak da aradan geçen günlerde bu haberlerin asılsız olduğunu anlayıp yeniden başa dönüyoruz.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, koronavirüse karşı aşı umudumuzu "Aşının 9 aydan önce geleceğini söylemek iyimserlik olur" açıklamasıyla ertelese de ilaçlar konusunda umut veren açıklamalar yapıyor.
Koronavirüs salgını sırasında Japonya'da üretilen ve Çin'de de kullanılan ilaçlardan Türkiye'ye de geldiğini ve özellikle yoğun bakımdaki hastalarda bu ilacın kullanılmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Kara, bir hastanın o ilacı kullandu ve iyilleşti denebilmesi için bu hafta sonunun beklenmesi gerektiğini belirtti:
"Bu getirilen ilaçlar dışında da Türkiye'de kullandığımız ilaçlar vardı, onlara ilave olarak da bunları kullanıyoruz. İlaçları kullandığımız hastaların sonuçlarıyla ilgili şu an konuşmak için erken. İnşallah vaka sayımız az olur ve az sayıda ilaç kullanarak bu dönemi atlatırız. Yani Çin’den getirilip Türkiye’deki pozitif vakalarda kullanılan ilaçların sonuçlarını söylemek için daha henüz çok erken. İyileşen hastalarımız var; ama 'O pozitif hasta bu ilacı kullandı ve iyileşti' dememiz için bizim bu hafta sonunu görmemiz gerekiyor"
'NE ZAMAN BİTECEĞİ YA DA DURACAĞI ÖNGÖRÜSÜNDE BULUNMAK ÇOK ZOR'
Koronavirüs salgınının ne zaman biteceği ya da duracağına dair kesin bir öngörüde bulunmanın şu an için çok zor olduğunu belirten Prof. Dr. Kara'ya göre ilaçlar konusunda yeni gelişmeler olabilir:
"Buradaki temel neden de şu ki bizim kişisel olarak ne kadar sıkı bir şekilde kendimizi evde tuttuğumuza ne kadar az bir şekilde birbirimizle bir araya geldiğimizle ilişkili. O nedenle de eğer biz bunu başarabilirsek şu önümüzdeki 2 ila 3 hafta bizim için belirleyici olacak. Virüsün tedavisi için çalışmalar devam ediyor. Direkt olarak bu virüse etki edecek, yani sadece bu virüsü öldürüp, vücutta başka herhangi bir şeye zarar vermeyen bir ilaç için çalışmalar sürüyor. Şu anda bizim kullandığımız ilaçlar virüsün üremesini yavaşlatıyor veya ilerleyişini durdurma aşamasında çok olmasa da durdurma aşamasında başarılılar. Dünyada kullanılan ilaçlar bu şekilde; ama ilaçlar konusunda yeni gelişmeler olabilir."
'VAKA SAYIMIZDA ARTIŞ VAR'
Türkiye'nin hastalıktan etkilenme riski yüksek olan grubu evde tutmayı başardığına dikkat çeken Prof. Dr. Kara, evde kalmanın önemini, "Vatandaşlarımız ne kadar evde kalırsa biz ne kadar kişisel olarak kendimizi evde tutarsak o kadar az sayıda vaka olacak ve o kadar erken bu dönemi atlatmayı başaracağız" sözleriyle vurguluyor:
"Türkiye, özellikle hastalıktan etkilenebilecek grubunu da evde tutmayı başarıyor. Ama bunda özellikle yine kişilere çok görev düşüyor. Devlet olarak yapılacaklar yapılıyor, belki daha sıkısı da yapılabilir; ama artık bizim bireysel de olarak kendi evden çıkma yasağımızı uygulamamız lazım. Onu yaparsak hiçbir zaman o ülkeler gibi olmayacağız. Tedavi konusunda Çin kadar başarılı olabiliriz; ama vaka sayımızda bir artış var. Önümüzdeki günlerde de olacak. Ama şu önümüzdeki 2-3 haftayı bizim çok sıkı tutarak geçirmemiz lazım. Hastalığın haziranda ya da ağustosta biteceğine yönelik söylemlerin hepsi tahmin ya da değerlendirme. Bu bizim ne kadar izolasyonlara da uyduğumuvla alakalı.Mesela biz okulları kapatmasaydık sürecin daha uzun olacağını ve şu anda gördüğümüzden daha fazla vaka görmüş olacağımızı söyleyebiliriz. Vatandaşlarımız ne kadar evde kalırsa biz ne kadar kişisel olarak kendimizi evde tutarsak o kadar az sayıda vaka olacak ve o kadar erken bu dönemi atlatmayı başaracağız."
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, dünyada bazı vakalarda ölüm sonrasında virüsün vücutta yaşadığına dair tespitlere değinerek, "Vücutta ölüm sonrasında da hücrelerimiz belirli zamana kadar virüsü bir besi yeri gibi kullanır. Yani virüsün o hücrelerin içerisinde kalması beklenen bir şey. Bu bilinen bir durum. Bunun çok şaşırtıcı ya da değişik bir bilgi olmadığını söyleyebiliriz" dedi. (HABER MERKEZİ)