Binali Yıldırım: İstanbul'dan daha çok vergi toplamalıyız

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, seçildiği taktirde yapacağı icraatları anlatırken İstanbul' hizmet etmenin ilk koşulunu İstanbul'dan ve İstanbullu'dan daha çok vergi alınması olduğunu söyledi.

'BİR 'HEMŞERİM BAKSANA' DEDİĞİ ZAMAN 'SANA BELEDİYE BAKSIN' DERLER'

Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök'e konuşan Binali Yıldırım, belediye başkanlarının siyaset yapmaması gerektiği fikrine katıldığını ilginç bir tabirle dile getirdi:

"Ben de aynı düşüncedeyim. Belediye başkanlarının birinci işi yönettikleri şehrin, oradaki insanların günlük hayatı dahil sabah erkenden akşam yatıncaya kadar her konusu ile ilgilenmek olmalı. Boşuna ‘şehri emini’ dememişler. Bir tabir var. ‘Hemşerim baksana’ dediğin zaman, ‘Sana belediye baksın’ derler."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun verdiği brifingte açıkladığı İstanbul'daki Suriyeli sayısının yanlış olduğunu belirten Binali Yıldırım, "İstanbul’da 700 bin civarında Suriyeli olduğunu söylerken, 'huzuru bozan' olarak tanımladığı Suriyeliler için söylediği "kulaklarından tutar göndeririz" ve "dağdan gelip bağdakini kovacak bir pozisyona girmelerine asla izin vermeyiz" sözlerinin manşet yapılmasını önerdi:

'DAĞDAN GELİP BAĞDAKİNİ KOVACAK POZİSYONA GELMELERİNE ASLA İZİN VERMEYİZ'

"İstanbul’da 700 bin civarında Suriyeli var. Bunun dışında 100 bin de diğer ülkelerden gelen var. Afganistan’dan, Bangladeş’ten, İran’dan vesaire... Açıkça söylüyorum, isterseniz şu sözümü manşet yapın. Bu insanlar bizim misafirimizdir. Ancak kuralları biz koyarız. Bir güvenlik problem oluştururlarsa, İstanbullunun huzurunu herhangi bir yerde, herhangi bir ilçede veya mahallede bozan olursa hemen kulaklarından tutar göndeririz. Yani bu konuda en ufak bir müsamahamız yok. Yani, tabiri caizse dağdan gelip bağdakini kovacak bir pozisyona girmelerine asla izin vermeyiz."

AKP VE MHP'NİN KUTUPLAŞTIRICI SÖYLEMİ: TARAFLARI MOTİVE ETMEK İÇİN MESAJLAR DA GEREKLİDİR

Ertuğrul Özkök'ün, 'muzır soru' olarak tanımlayarak sorduğu "Cumhurbaşkanı ile konuşup aranızda bir ‘iyi polis-kötü polis’ anlaşması mı yaptınız?" sorusuna da yanır veren Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yükselttiği kutuplaştırıcı politikaları ve her gün daha da arttırdıkları gerginliği şöyle tanımladı:

"Hayır böyle bir şey yok. Ama bakın şimdi yukarıda ittifaklar kuruldu. AK Parti-MHP ve CHP-İYİ Parti olarak. HDP de örtülü olarak destekliyor. Bu ittifaklar partiler düzeyinde kuruldu. Bu yeni de değil, bir önceki seçimde de vardı. İlk defa yerel seçimlere ittifakla giriliyor. Tabii şunu unutmamak lazım. Genel siyasette tarafları motive etmek için mesajlar da gereklidir. Yani bu da olmaz demiyorum, hatta olmalıdır da. Yani yaptığımız budur. Herhangi bir danışıklı dövüş söz konusu değil, kaldı ki ben parti başkanlarının nasıl konuşacağına, neyi söyleyeceklerine hâkim olacak konumda değilim, onu da takdir edersiniz... Bazıları almışlar eline kâğıt-kalem, Kürtlerin oyu şurada, Kürtlerin oyu burada diyor. Kürtlere soran yok sen ne istiyorsun, ne düşünüyorsun diye. Böyle bir saygısızlık olabilir mi? Ben İstanbul’da iyi bir sonuç alacağıma inanıyorum ve herkesin desteğini bu vesileyle bir kez daha bekliyorum, talep ediyorum." (HABER MERKEZİ)