‘Bir kararname yayınlar, muhtarlıklar kaldırılmıştır’
Kılıçdaroğlu, Samsun’da muhtarlara konuştu: ‘Ben Meclis'i fesih yetkisi aldım, muhtarlığı mı kapatmayacağım’ GÜNCEL – CHP Genel Başkanı Kemal...
Kılıçdaroğlu, Samsun’da muhtarlara konuştu: ‘Ben Meclis'i fesih yetkisi aldım, muhtarlığı mı kapatmayacağım’
GÜNCEL – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Samsun’da konuştuğu muhtarları ‘başkanlık yetkileri’ konusunda uyardı;
"Diyeceksiniz ki; ne tür yetkiler veriyoruz? Madem ki muhtar arkadaşlar çoğunlukta söyleyeyim. Bir başkan gelir, seçilir. Bir kararname yayınlar, muhtarlıklar kaldırılmıştır. Resmi Gazete'de yayınlanır, muhtarlar da tası tarağı toplar, evlerine çekilir."
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bugün Nevruz. Bahar hepimizin kanını kaynatır, tabiatın uyandığını görürüz. Girişi bu şekilde yapmamın nedeni şu; ülkemiz dünyanın en güzel ülkesi. Bu güzel ülkede neden kutuplaşıyoruz. Halka hizmette yarışalım. Neredeyse komşumuzun kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorguluyoruz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, ortak paydalarımız var. Bayrağımız, şehitlerimiz…
Bir arada beraber kardeşçe yaşamak istiyoruz. Ormanda her türden ağaç var, tabiatın uyumu vardır insanoğlu bozmazsa. Demokratik toplumlarda uyumu sağlayan temel kanun anayasadır, toplumsal uzlaşma belgesidir. Anayasalar, toplumu bölmemeli ayrıştırmamalı.
Devlet yönetimiyle ilgili tarihten bir örnek vereyim. İstişare vardır devlet yönetiminde, sağduyu vardır, yönetenler dillerine hakim olmak zorundadırlar. Bilgili, birikimli, sabırlı olmaları lazım. Her vatandaşını kucaklaması lazım. Tarihimiz böyle. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Öncesinde 1915’te Çanakkale, yedi düvel Çanakkale’yi geçmek istedi ama geçilmedi."
‘BİR KİŞİ YANILABİLİR’
"Çanakkale Savaşı'ndan üç yıl sonra bir kişi imza attı. Bir kişiye verilen yetki Çanakkale'nin geçilmesine, düşman gemilerinin Marmara'da demirlemesine yol açtı. Amasya Genelgesi’nde ‘milletin istikbalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ denir. Bu cümleyi sakın unutmayın. Sonra Erzurum ve Sivas kongreleri. Hiçbirisinde tek adam yoktur; heyetler vardır… Sivas Kongresi'nde mandacılık tartışılıyordu. Heyet vardı orada. Biz kendimizi mi yönetelim, ABD mi yönetsin diye konuşuluyordu. Tıbbiyeli Hikmet vardı, ‘Mandacılığı savunursanız, size karşı da direniriz’ dedi Hikmet. Bir kişi yanılabilir, Allah'ın bize verdiği en değerli hazine akıldır. İnsan dışında aklını kullanan başka bir canlı da yoktur. O nedenle hata insana mahsustur. Şimdi biz bir anayasa değişikliği yapıyoruz. Bir kişiyi olağanüstü yetkilerle donatıyoruz.
Diyeceksiniz ki; ne tür yetkiler veriyoruz? Madem ki muhtar arkadaşlar çoğunlukta söyleyeyim. Bir başkan gelir, seçilir. Bir kararname yayınlar, muhtarlıklar kaldırılmıştır. Resmi Gazete'de yayınlanır, muhtarlar da tası tarağı toplar, evlerine çekilir. ‘Bu yetki verilmelidir’ diyorsanız ‘Evet’ oyu kullanın. ‘Bu yetki verilemez diyorsanız’, ‘Hayır’ diyeceksiniz. ‘Olur mu, muhtarlık kaldırılır mı?’ diyebilirsiniz. Biz o kişiye TBMM'yi fesih yetkisi veriyoruz. İstediği zaman feshedip seçime götürebilir. ‘Ben Meclis'i fesih yetkisi aldım, muhtarlığı mı kapatmayacağım’ diyebilir size."
‘TBBM’Yİ BİR KİŞİ HANGİ GEREKÇEYLE FESHEDECEK?’
"Bizim, 80 milyon vatandaşı temsil eden TBMM'yi bir kişi hangi gerekçeyle feshedecek? Madem ki milli iradeyi feshetme yetkisine sahip, bu milli iradenin değeri var mıdır? Bir kişi 80 milyondan büyük müdür?
Bugünkü sistem ne? Diyelim, muhtarlıklar kaldırılacak. Kanun çıkar, Meclis'te tartışılır. Kararı TBMM alır. Bir kişi almaz. Meclis yeniden seçime gidebilir mi? Gidebilir. Ama erken seçim kararını bir kişi almaz, TBMM alır. Kendileri karar verirler, milli irade karar verir. Buna ‘Evet’ mi diyeceksiniz, ‘Hayır’ mı diyeceksiniz. Takdir tamamen size ait. Sadece bununla mı sınırlı, devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararı ‘başkan' alacak. Kaç bakanlık olacak, sadece başkan bilir. On tane mi, elli tane mi, hiç bakanlık olmayabilir de. Takdir tamamen ona ait. Mevcut sistemde bir bakanlığın kurulmasına kim karar veriyor?"