'Bizi hapse tıktıranlarla uzlaşma yolunu arayanlar...'
Cumhuriyet'in Okur Temsilcisi Güray Öz, 'bazı arkadaşlarla' cezaevindeyken vedalaştığını söyledi.
HABER MERKEZİ- Cumhuriyet gazetesinin dokuz ay boyunca tutuklu kaldıktan sonra bırakılan Okur Temsilcisi Güray Öz, kırgınlıklarını ve kızgınlıklarını şiiire döktüğünü söyledi. Öz, kendileri tutukluyken 'bazı arkadaşların' onları hapse tıktıranlarla ilişki kurup uzlaşma yolunu aramalarını da eleştirdi.
Gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'e yaşadıklarını anlatan Öz, içeride fotoğraf çektiremediklerini söyledi. Öz'ün anlattıklarından bir bölüm şöyle:
"Belge bırakmak istemiyorlar: Fotoğraf çektirmemize izin vermediler. Fotoğraf, belge demektir. Ceza ve tutukevleri uğraşmazsanız size bu anıları, belgeleri vermezler. Hele olağanüstü haller belgeleri hiç sevmez.
Aklımız firardaydı: Akın (Atalay) Almanya’dan kalktı tutuklanacağını bile bile geldi. Biz çıktık o hâlâ içerde. Firar, firaklı bir sözdür. Ama şunu söyleyebilirim, aklımız her gün firar ediyordu, her gün dışarıdaydık biz. Beton bahçenin üstünü de tel örgü ile kapattılar ama oradan uçup yıldızlara, öteki hayatlara ulaşmamızı engelleyemediler.
Cumhuriyet için kaygılandık: Gazete için kaygılandığımızı söylemiştim. Dava siyasiydi ve siyasetin gazete ile ilgili ne gibi planları olduğunu bilmek de zordu. Gazeteyi okurken bir ölçüde eleştirel bakış alışkanlığımı yitirdiğimi itiraf etmeliyim. Ben gazeteyi okurken önce işim gereği hataları yanlışları görürüm, ama Silivri’de öyle yapamadım. Gazetenin çıkıyor olması, savaşın sürdüğünü, hiç kimsenin teslim olmadığını gösteriyordu.
Bizi tutuklayanlarla uzlaşan arkadaşlar: Yalnızca bazı arkadaşların bizi hapse tıktıranlarla ilişki kurarak uzlaşma yolunu aramaları can sıkıcıydı. Çok canım sıkıldı. Kendimi bu arkadaşlarla vedalaşırken buldum. Biliyorsun şairim ben. Bu olayla ilgili bir şiir yazdım ve çok zor, çok canım sıkılarak yazdım.
Deniz’in kelebeği: Torunum Deniz’in çizdiği Kelebek resmini vermediler. Çok sinirlendim. En çok torunlarım Deniz ve Ege’yi özledim.
YANACAK ELLERİ
Güray Öz, torunu Deniz’in çizdiği kelebek resminin kendisine verilmemesini yazdığı bir şiirle anlattı:
"Yanacak elleri
Kelebek
Geçemedi
Tel örgüyü
Hoyrat muhafızı
Öyle duruyor gökyüzünde
Bir kül halinde duruyor
Hercai menekşe bir renk halinde
Sonunda inecek
Yeşilin içine kuşların arasına
Okşayacak Deniz’in dedesi
Kelebeği
Yanacak elleri."