Boşanmak kadınların canlarına mal oluyor

'Boşanma ile her şey bitmiyor maalesef. Şiddet uygulamayı, tehdit etmeyi kendinde hak görüyor'

Boşanmak kadınların canlarına mal oluyor

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK - "Oğlumuz çok hasta seni görmek istiyor. Barışalım" yalanı ile boşanmak istediği Derya Aslan’ı öldüren Sami Aslan hala yakalanmadı. "Öldüreceğim iki kişi daha var" diye tehdit mesajı gönderdiğini söyleyen ağabey Yılmaz Akın, katilin bir an önce yakalanması çağrısında bulundu. Adalet bekleyen bir diğer kadın S.Ç ise 2019 yılında boşandığı erkek S.E tarafından öldürülmekle tehdit edildiğini söyleyerek, "Ben ya da ailemden biri çok ciddi anlamda yaralayacak ya da öldürdükten sonra mı ceza alacak?" diye soruyor.

İstanbul’da yaşayan Derya Aslan, 30 Temmuz’da Sami Aslan adlı erkek tarafından vurularak öldürüldü. Derya Aslan, 15 yıllık evliliği süresince kendisini şiddete maruz bırakan Sami Aslan’a boşanma davası açtı ve evden ayrıldı. ‘Oğlumuz çok hasta seni görmek istiyor’ diyerek kardeşini barışmaya ikna ettiğini söyleyen ağabey Yılmaz Akın, Derya’nın evliliğinin ilk yılından şiddet maruz kaldığını boşanması için ısrar ettiklerini fakat çocukları zarar görmesin diye kardeşinin her seferinde barışmak zorunda kaldığını söylüyor.

Polis, 30 Temmuz’dan bu yana Sami Aslan’ın yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Boşanmak kadınların canlarına mal oluyor - Resim : 1

‘BOŞANMA İLE ŞİDDET BİTMİYOR’

2019 kasım ayında boşandığı erkek S.E tarafından öldürülmekle tehdit edilen S.Ç ise, boşandığı erkeğin tutuklanmasını talep ediyor. 2014 yılında evlendiği S.E’nin ekonomik ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını ifade eden S.Ç’den boşanmasına rağmen hem kendisine hem ailesin öldürmekle tehdit ettiğini dile getiriyor. "Hem beni hem ailemi öldürmekle tehdit ediyor. Sosyal medyada da yine tehdit içerikli mesajları var iftirada bulunuyor. Birkaç kere yüz yüze görüşmemiz de şiddet uygulamaya çalıştı" diyen S.Ç, S.E'ye kelepçe takıldığı iki ay sonra cezasının bittiğini iki ayın sonunda yeniden S.E’ye kelepçe takılması için başvuruda bulunduğunu söylüyor. Kelepçe uygulamasının çözüm olmadığını söyleyen S.Ç Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin yerine getirilmesini talep ediyor.

‘TEHDİT ETMEYİ KENDİNDE HAK GÖRÜYOR’

"Kendisinde elektronik kelepçe olduğu için çağrı üzerine korumam var. Adliyede ya da başka bir yerde işim olduğunda polis eşliğinde gittiğim için o yüzden pek bir şey yapamıyor. Son üç haftadır tehdit mesajları almıyorum ama öncesinde mesajlar atıyordu. Boşanma ile her şey bitmiyor maalesef. Şiddet uygulamayı, tehdit etmeyi kendinde hak görüyor. Bir sürü bahaneleri var ve bu bahaneleri sunarak tehdit ediyor" diye belirten S.Ç, boşandığı erkeğin yaşadığı eve gelerek sorun çıkardığını şikâyetçi olmasına rağmen S.E’nin herhangi bir ceza almadığını ifade ediyor.

Boşanmak kadınların canlarına mal oluyor - Resim : 2

‘CEZA ALMAYACAĞINI BİLDİĞİ İÇİN ŞİDDETE DEVAM EDİYOR’

"Ben ya da ailemden biri çok ciddi anlamda yaralayacak ya da öldürüldükten sonra mı ceza alacak?" diye soran S.Ç, "Aynı gün nezarete atıyorlar ertesi gün bırakıyorlar. Olay çıkarıyor, ben şikâyet ediyorum. Uzlaştırmaya gidiyoruz, anlaşamıyoruz. Bu şekilde gidiyor olaylar hep" diyen S.Ç, S.E’nin kendisine ve ailesine uyguladığı şiddet ve attığı ölüm tehdidi mesajlarından dolayı "En azından belli bir süre ceza alsa belki gözü korkup yapamaz" diyerek, şahsın ceza almayacağını bildiğinden dolayı saldırılarına devam ettiğini belirtiyor.

S.Ç, "Kendisi de söylüyor zaten, 'Ben bir şey yapmıyorum, bunlar basit şeyler' diyerek hatalı bulmuyor kendini. Cezada almayacağını bildiği için şiddete devam ediyor. Elektronik kelepçe olduğu için bulunduğum alana yaklaşamıyor.

Tek başına çözüm değil ama bir nebze içim rahat ediyor. Biliyorum ki bu izlenebiliyor, belli bir mesafe yanıma yaklaşamayacak, yaklaşsa da uzaklaşmak zorunda çünkü hemen polis gelip alıyor. Bunları bildiğim için biraz daha rahatım. Ama çözüm değil. Bu kaygı ile yaşamak istemiyorum" diyen S.Ç, kadına yönelik şiddet ve cinayetleri yapan erkeklerin gerektiği cezaları almadığından dolayı S.E’nin hala şiddetine maruz kaldığını beliyor.

S.E’nin adliye ve mahkeme salonunda hakaretlerine ve ölüm tehditlerine devam ettiğini belirten S.Ç, traji-komik bir detayı da şu sözlerle anlatıyor:

Boşandığım erkek karakolda polisler ile tartışıyor. Elektronik kelepçeyi çıkarıp kaçıyor. Karakol’dan beni arayıp, ‘S.E kaçtı, dikkatli olun’ diye aranıyorum. Benim can güvenliğimi korumakla görevli memur, suçluyu yakalamak yerine di'kkatli olmalıymışım' diye beni arıyor."

S.Ç kendisine ve ailesine herhangi bir zarar gelmeden önce S.E’nin Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeleri uygulaması ve S.E’ye hukuki yaptırımların uygulanmasını talep ediyor.