'Boşuna çabalamayın, kadın cinayetleri devam edecek!'
'Söylenecek her şey söyledikleri için 'Kadına şiddet' başlığının altına aynı şeyler tekrarlayıp boşuna vaktinizi almayacağım.'
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Emine Bulut'un eski eşi tarafından öldürülmesinin ardından ülkede gündem olan kadın cinayetleri üzerine bir yazı kaleme aldı. Yılman, kadın cinayetlerinin Türkiye'de sonlanmayacağını aksine devam edeceğini belirten Yılman, "Ne dersek diyelim… Kadın dövülüyor, kadın öldürülüyor… Ve hepimiz, herkes şunu biliyoruz ki; Emine Bulut cinayeti son olmayacak. Hepimiz biliyoruz ki, dün Kırıkkale’de yaşanan vahşetin bir başka biçimi yarın bir gün memleketin başka bir şehrinde yine yaşanacak." diye yazdı.
Yılman, "Daha açık yazayım… Bugün batıda bir ülkede ancak ve ancak kırk yılın başında olan bir kadın cinayetinin bu ülkede sık sık görülüyor olmasının asıl neden sahip olduğumuz kültürden kaynaklıdır. Batı kültüründe kadın insan… Bu ülkenin tamamında değilse bile büyük çoğunluğuna göre kadın sadece kadın! Bu bakış açısı, kadına dar bu anlayış rafa kalkmadan kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi mümkün değil. Bu değişim olmadan yaptığımız şey havanda su dövmekten öteye geçmiyor. Geçmeyecek de!" diye yazdı.
Sevilay Yılman'ın Habertürk'te "Boşuna çabalamayın! Çünkü cinayetler devam edecek!" başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:
İki gündür memleketin gündeminde olan Emine Bulut cinayetine dar başta kendi köşe komşularım olmak üzere medya dünyasında yazılanları, yapılan yorumları okudunuz.
Söylenecek her şey söyledikleri için "Kadına şiddet" başlığının altına aynı şeyler tekrarlayıp boşuna vaktinizi almayacağım.
Nihayetinde biz ne yazarsak yazalım… Ne dersek diyelim… Kadın dövülüyor, kadın öldürülüyor… Ve hepimiz, herkes şunu biliyoruz ki; Emine Bulut cinayeti son olmayacak.
Hepimiz biliyoruz ki, dün Kırıkkale’de yaşanan vahşetin bir başka biçimi yarın bir gün memleketin başka bir şehrinde yine yaşanacak.
O nedenle; "Bunun önüne nasıl geçilir, kadına şddetin son bulması için neler yapılabilir?" sorularının yanıtlarına bir kez daha cevap arayarak boşa ahkam
kesmeyeceğm.
Çok net söylüyorum… Biz istediğimiz kadar yazalım, çizelim, haykıralım ya da bu şiddetin son bulması için önerilerde bulunalım hep beraber…
Ne yazıki ki başa çıkmamız mümkün olmayacak.
Neden?
Ee çünkü bu işin kökten hallolması için bu toplumun sahip olduğu bazı anlayışların kökten değişmesi gerekiyor.
Daha açık yazayım… Bugün batıda bir ülkede ancak ve ancak kırk yılın başında olan bir kadın cinayetinin bu ülkede sık sık görülüyor olmasının asıl neden sahip olduğumuz kültürden kaynaklıdır.
Batı kültüründe kadın insan… Bu ülkenin tamamında değilse bile büyük çoğunluğuna göre kadın sadece kadın! Bu bakış açısı, kadına dar bu anlayış rafa kalkmadan kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi mümkün değil. Bu değişim olmadan yaptığımız şey havanda su dövmekten öteye geçmiyor. Geçmeyecek de!
Kadını sadece ve sadece namusun timsali, değişik bir yaratık, ikinci sınıf cins gibi gören anlayış bugün hâlâ toplumun tüm katmanlarında hakimken beyhude bütün çabalar.
Haaaa… Belki bir gün o kökten değişim olur ama görünen o ki kısa zamanda asla!
O nedenle "pes" ettim ben ve dönüp dolaşıp aynı şeyler söylemekten, aynı yorumları yapmaktan bıktığım için de bundan böyle "kadına şiddet", "kadın cinayetleri" ile ilgli yorum yapmamaya karar verdim.
Affedin beni…
