HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Ne pahasına olursa olsun yardımlarımız halkımıza ulaştıracağız

HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Ne pahasına olursa olsun yardımlarımız halkımıza ulaştıracağız
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, gönüllüler tarafından toplanan yardımlara Kaymakamlık tarafından el konulmasına ilişkin açıklama yapıyor.

Artı Gerçek - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Maraş Pazarcık'ta HDP Kriz Koordinasyon Merkezi'nin yardım çalışmalarının engellenmesine ilişkin açıklama yapıyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Maraş Pazarcık'ta partilerinin kentte kurduğu Kriz Koordinasyon Merkezi'nin yardım çalışmalarının engellenmesine ilişkin Diyarbakır Anemon Otel’de basın toplantısı gerçekleştiriyor.

Buldan'ın açıklaması şöyle:

"Basına açıklama yapmamızın sebebi biraz önce bize ulaşan Pazarcık'ın Hasankoca köyündeki baskın. Hasankoca köyünde 10 gün boyunca, gönüllü arkadaşlarımızın, partili arkadaşlarımızın ve Pazarcık halkının ortaklaşa, dayanışma ruhuyla ortaya koyduğu ve orada büyük bir bina olan depoda yardım TIR'larının malzemeleri boşalttığı bir yerde 10 gündür güzel bir çalışmayla Pazarcık halkına yardımlar ulaşmaya çalıştırıldı. Ancak bugün birkaç saat önce bize gelen bilgilere göre; Pazarcık'ın Kaymakamı mülki amirlerle birlikte yardımların toplandığı depoyu basarak orada çalışma yürüten arkadaşlarımıza, 'Burayı bize teslim edeceksiniz ve dağıtılacak olan eşyaları bizler dağıtacağız. yoksa hepinizi gözaltına alacağız' diye tehdit ettiler.

Bu anlayışın yıllardır devam ettiğini biliyoruz. Bu anlayış bir kayyım anlayışıdır. Halka yapılan yardımların ulaşmaması için büyük bir titizlikle çalışan arkadaşlarımız tehdit ettiklerini hep birlikte gördük. Depremin başından beri, özellikle ilk günlerde ortada olmayan, hiç bir şekilde halkımıza yardım götürmeyen ve bu şekilde ortada olmayanlar şimdi yapılan çalışmaları yapılan yardımları engellemek ama aynı zamanda HDP'nin yardım kampanyasını durdurmak için bir girişim başlattılar.

İktidara buradan seslenmek istiyoruz. Bu bir akıl tutulmasıdır. İnsanlar açlıktan, soğuktan, depremden büyük bir felaket yaşarken bu yapılan yardımları engellemek hiç kimsenin haddine değildir. Hiç kimsenin buna hakkı da yoktur. Biz ne pahasına olursa olsun, bizlere ulaştırılan bütün yardımları, bütün malzemeleri halkımıza ulaştırmak için büyük bir mücadele vereceğiz. Dolayısıyla bu yapılan baskının, bu yapılan engellemenin, buraya kayyım atamanın hiçbir şekilde izahı yoktur. Bütün kamuoyuna buradan seslenmek istiyorum. Bundan sonra bu tür girişimlerin devam edeceği kaygısını taşıyoruz. Yapılan bütün yardımların engelle kaygısını taşıyoruz. Çünkü iktidar ilk iki gün Türkiye kamuoyuna vermiş olduğu algıyla yeni bir süreç başlatmak istiyor. Bunu da bizim yaptığımız çalışmalar üzerinden kendisine mal eden bir yerden HDP'nin ya da sivil toplum örgütlerinin, başka partilerin yaptığı yardımları engelleyerek sanki bu yardımları kendisi yapıyormuş gibi bir algı yaratmasına asla izin veremeyeceğiz.

Aldığımız bilgilere göre şu an oraya kolluk gitmiş. Şuan oraya askerler yerleşmiş. Depremin ilk iki günü kolluğun ortada olmadığı, hükümetin ortada olmadığı, askerlerin ortada olmadığı bir süreçte şimdi bakıyoruz, yardım malzemelerini engellemek için askerin, kolluğun ve mülki amirlerin oraya gittiklerine tanık oluyoruz. Bu kabul edilir bir durum değildir. Özellikle HDP olarak bütün illerden depremzedelere ulaştırılmaya çalışılan malzemelere her türlü engel başından beri çıkarıldı. Ve bugün son noktada artık o depoyu basarak, 'Buraya biz Yerleşeceğiz. Buraya bizim emrimizde olanlarla birlikte çalışıyorsanız çalışırsınız, yoksa sizleri gözaltına alacağız' demelerini asla kabul etmiyoruz.

Yine AFAD özellikle Siirt ve Batman'dan gelen TIR'ların içerisinde, odun, kömür ve yakacak olan TIR'ların engellenmesi ve AFAD'ın buna el koymasını asla kabul etmiyoruz. Antep'e giden TIR'lar AFAD tarafından durdurulmuş, biraz önce aldığımız bilgiye göre, AFAD yine aynı zihniyetle, aynı amaçla bu yardımlara, bu malzemelere el koyduğunun haberini alıyoruz. Bundan sonra yapılacak olan bütün işlemlerde, yapılacak olan yardımlarda bir azalma görülür eğer bu anlayış devam ederse. İnsanlar artık yardım yapamaz duruma gelir. Çünkü mülki amirler bunlara el koyup bunları nereye götüreceğini, kimlere vereceğini bilmediğimiz için insanlar yardım yapma kaygısını ortadan kaldırır ve bu kampanyanın özellikle zayıflamasına neden olur. Bu zayıflamanın olmaması için yapılan bütün yardımların yerlerine ulaşabilmesi ve ihtiyaç sahiplerine gidebilmesi için önümüze engelin çıkarılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.

Siz ortada yoktunuz, siz yardım yapmadınız. Siz depremzedelerin yanına gitmediniz, gidemediniz. İnsanlar enkazın altında can verdi. İnsanlar soğuktan sabaha kadar uyuyamadı. İnsanların eline bir şişe su vermediniz. İnsanlara bir tabak sıcak çorba vermediniz. Üç gün boyunca insanlar perişan oldu. Üç gün boyunca insanlar açlıktan, susuzluktan, soğuktan perişan oldu. Ama bunun yanında enkazın altındaki canlarını kurtarma derdine düştü. Fakat siz yoktunuz. Orada kimler vardı? Orada HDP vardı, başka siyasi partiler vardı, sivil toplum örgütleri vardı ve gönüllü insanlar vardı. Şimdi bütün bunları bu algıyı değiştirmek için bu malzemelere el koyup sanki kendiniz bu malzemeleri toplamış gibi insanlara dağıtmak istiyorsunuz. Ama buna izin vermeyeceğiz. HDP buna izin vermeyecek. Sizin bu algınızı, bu anlayışınızı, bu zihniyetinizi yerle bir edeceğiz. Böyle bir anlayış ülkenin neresinde görülmüş? Yardıma muhtaç insanlara giden malzemelere el koymak kimin vicdanına sığar? Hangi anlayışa sığar?

AKP hükümetine özellikle ortağıyla birlikte, ortada görünmeyen yok olan hiçbir şekilde yardım eli uzatmayan bu partilere sesleniyorum. Bari bırakın yardım eden partiler, sivil toplum örgütleri, gönüllüler bu insanların yanında olsun. Bu yaraları birlikte saralım. Ama siz buna müsaade etmiyorsunuz gördüğümüz kadarıyla.. Çok açık söylüyoruz, biz yardımlarımızı halkımıza ulaştıracağız. Ne pahasına olursa olsun onları hiç bir şekilde soğuğa, açlığa ve doğal afetlerde zarar görme şekline muhtaç bırakmayacağız.

Bir kez daha şunun altını çizmek istiyorum. AKP hükümeti başından beri HDP'nin yapmış olduğu bütün yardım ihtiyaçlarının karşılanması için depremzedelere gönderilen bütün malzemelere hep engel çıkardı ama bugün son noktayı koyarak o depoya o malzemelerin başına kayyım atamaya çalıştı. Şu an durum budur. Şu an gerçek durum budur. Çünkü kayyım atamaya alışan bir zihniyet var. Her şeyi kendi kafasına göre kendi anlayışına göre yapmaya alışan bir zihniyet var. Ama bu zihniyetin artık bütün kamuoyu tarafından, Türkiye Halkları tarafından çok iyi bilinmesi gerektiğinin altını önemle çizmek istiyorum.

Bir kez daha bu durumu asla kabul etmeyeceğimizi , yardımlarımızın halkımıza ulaşması için her türlü seferberliği yapacağımızı özellikle belirtmek istiyorum. Bu konuda diğer siyasi partilerin de, muhalif partilerin de kendisine insanım diyen herkesiz bu duruma karşı çıkması ve bu konuda söz söylemesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü gün dayanışma günüdür. Gün birbirimizin elini tutma günüdür. Gün AKP'nin ve ortağının kendi anlayışı ve zihniyetini Türkiye halklarına, Türkiye kamuoyuna mal etme zihniyetini yerle bir etme günüdür. Biz onların yalanlarının, hilelerinin, talanının ülkeyi ne hale getirdiğini zaten bu günlük süreç içerisinde gördük. Depremde insanların yanında olmayan, insanları enkazın altında bırakan ve insanları soğukla, susuzlukla, açlıkla baş başa bırakan bir anlayışın karşısında her türlü seferberliği yapmak için çalışacağız, çalışmaya devam edeceğiz. Teşekkürler."

NE OLMUŞTU?

HDP'nin, Maraş merkezli depremlerde çok ağır hasar alan ve 'tamamen yıkılıp yeniden yapılacağı' açıklanan Nurdağı'na gönderdiği yardımlara AFAD tarafından el konuldu. HDP Genel Merkezi', hava sıcaklığının gece - 3'e kadar düştüğü Nurdağı'na ısınma ihtiyacı için gönderilen yardımlara Antep girişinde el konduğunu açıkladı.

HDP’nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Siirt ve Batman’dan Nurdağı'na gönderdiğimiz 85 soba, tonlarca odun ve kömürün bulunduğu bir tır ve bir kamyona Antep girişinde AFAD ekiplerince el konuldu. Yardımlar Antep'te AFAD depolarına boşaltıldı. Bu malzemeler, dondurucu soğuk altındaki insanlarımızın acil talepleriydi” ifadeleri kullanıldı.

Öne Çıkanlar