Cenevre Belediye Başkanı: Barış Süreci'ne geri dönülsün

İsviçre’nin Cenevre kentinde, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile Kemal Gül’e destek amacıyla basın açıklaması yapıldı.

Cenevre Belediye Başkanı: Barış Süreci'ne geri dönülsün

ARTI GERÇEK - İsviçre’nin Cenevre kentindeki Cenevre Üniversitesi’nde hocalar, öğrenciler, Cenevre’deki Kürt derneklerinin temsilcileri ve Barış İçin Akademisyenler (BAK) basın açıklaması yaptı. Ankara’da açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakca ile Dersim’de oğlunun cenazesini almak için açlık grevini sürdüren Kemal Gül’e destek amacıyla yapılan basın açıklamasına Cenevre Belediye Başkanı Remy Pagani ile Solidarité grubundan dayanışmacılar da katılarak destek verdi.

"HERKES ŞEYTANLAŞTIRILMAK İSTENİYOR"

Cenevre Belediye Başkanı: Barış Süreci'ne geri dönülsün - Resim : 1Basın açıklamasında ortak bildiriyi Cenevre Belediye Başkanı ile BAK İsviçre grubundan Engin Sustam okudu.

Okunan basın metninde son zamanlarda AKP hükümetinin savaş siyasetinin halkı işsizliğe mahkûm ettiğine dikkat çekilerek, UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmasına rağmen yıkım kararı verilen Diyarbakır’ın Sur ilçesinin durumuna da vurgu yapıldı. Basın metninde hükümetin darbe sonrası şiddet siyasetine karşı dayanışmanın önemine de değinildi.

Kürt illerinde sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı dönemde "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlığıyla yayınlanan Barış Akademisyenleri’nin metninden sonra yaşanan baskıların giderek arttığına, 15 Temmuz sonrasında da insanların açlığa mahkûm edildiğine dikkat çekilen bildiride, "Akademisyenler, öğretmenler, devlette veya özel sektörde çalıştığına bakılmaksızın muhalif olan herkes şeytanlaştırılarak, issizliğe ve geleceksizliğe mahkûm edilmek isteniyor. Bunu deneyen AKP hükümetinin, Nuriye ve Semih'in yanı sıra Dersim'de Kemal Gül’ün başına gelebilecek her riskten sorumlu tek kurumdur" denildi.

"BARIŞ SÜRECİ'NE GERİ DÖNÜLSÜN"

Cenevre Belediye Başkanı: Barış Süreci'ne geri dönülsün - Resim : 2Basın metninin okunmasının akabinde Cenevre Belediye Başkanı Remy Pagani Türkiye’ye seslenerek yeniden Barış Süreci’ne dönülmesi çağrısında bulundu. Pagani, duyarlı insanlara, muhaliflere, Kürtlere ve akademisyenler nezdinde bütün savaş karşıtı kamuoyuna da seslenerek sorumluluklarını yerine getirmeleri için çabuk davranmaları gerektiğini belirtti. BAK adına konuşan Engin Sustam ise hükümetin açlık grevi eylemcilerinin isteklerine hemen cevap vermesi gerektiğini belirterek eylemcilerin hayatlarının risk altında olduğunu söyledi. Hükümetin kibrinden vazgeçmesi gerektiğini belirten Sustam, "Bir devlet kurum olarak toplumun bütün aktörlerine, yurttaşlarına karşı görevini yerine getirmek ve yurttaşlarının taleplerini karşılamak zorundadır" dedi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın herkesin dayanışmasına ihtiyacı olduğunun altını çizen Sustam, "Bütün dünya kamuoyunun, üniversite camiasının acil şekilde bu riskli ve haksız duruma tepkisini göstermesi ve harekete geçmesi gerekir" dedi.

Sustam sözlerini şöyle sürdürdü:

"BAK İsviçre olarak, şu ana kadar şiddete, tehdide, intihara maruz kalmış muhaliflerin sesini kısan şiddet aygıtının despotik yaptırımlarını unutmadan, altını çizerek belirtiyoruz ki insanlığımızı kaybetmeden, ölümü değil yaşamı kucaklayacak bir dayanışmaya ihtiyaç var. Nuriye ve Semih'in dirençliliğinin başından beri ölüm için değil yaşamak için olduğunu görerek, onların deyişiyle bizi açlığa mahkûm eden sistemin bütün totaliter yaptırımlarını boşa çıkarmak için mücadele etmeliyiz. Nuriye ve Semih’in yaşam neşelerini yeniden bulmaları ve isteklerinin karşılanması, bütün diğer işinden atılan dostlarımızın, arkadaşlarımızın ise bir an önce işlerine geri dönmelidir." (Cenevre)