Çocuklara ketamin verdiği iddia edilen profesör: Suçsuzum

Çocuklara ketamin verdiği iddia edilen profesör: Suçsuzum
Çocuklara ketamin verip ailelerinin 'cinsel istismarına' maruz bırakıldıklarına inandırdığı iddia edilen Prof. Dr. Salih Zoroğlu'nun, ifadesinde suçlamaları kabul ettiği ileri sürüldü. Ancak kendisi adına yapılan açıklamada, Zoroğlu bu iddiayı reddetti.

Artı Gerçek - Kliniğine gelen çok sayıda çocuğa "çoklu kişilik bozukluğu" teşhisi koyduktan sonra "ilaç vererek ailelerinin kendilerine cinsel istismarda bulunduğu yönünde beyan vermeye zorladığı" gerekçesiyle tutuklanan Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'nun, polis ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul ettiği ileri sürüldü.

Ancak Zoroğlu'nun ailesi adına açılan bir hesaptan bu iddia reddedildi; olayı ilk gündeme getiren gazeteci Timur Soykan'a hitaben "Olayın bütün unsurlarına vakıf olduktan sonra kendisi de suçsuzluğumu görecektir" denildi. Zoroğlu'nun eşi Özgül Zoroğlu da, iddiaları reddetti.

NTV: İTİRAF ETTİ

NTV'nin haberine göre, aynı zamanda 'FETÖ' üyesi olmakla da suçlanan Zoroğlu, ifadesinde hastalarına ilaç verdiğini kabul ederek çocukları resmi olmayan ''terapi evlerine'' götürdüklerini söyledi. Haberde, İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı'nın eski başkanı Profesör Dr. Zoroğlu'nun, "çocukları manipüle ederek ailelerinden kopardığını itiraf ettiği, çocukların 'terapi evi' olarak tanımlanan Ümraniye ve Erenköy'deki evlere götürüldüklerini" söylediği belirtildi.

EŞİ: KETAMİN BEŞ YILDIR YASAL, KEYFİNE GÖRE KULLANMADI

Zoroğlu'nun eşi Özgül Zoroğlu ise "olaylara tek taraflı bakıldığını" belirterek, "Hedef gösterilmiş olduk. Olayı daha da büyütmek istiyor olabilirler" dedi. 10Haber'den Hazar Dost'a konuşan Özgül Zoroğlu, eşinin ketamini "keyfine göre" kullanmadığını söyledi. Psikiyatri alanında bu ilacın beş yıldır yasal olduğunu söyleyen Özgül Zoroğlu, "Acile başvuran, intihar girişiminde bulunmuş hastalarda, ailelerinin bilgisi dahilinde yazıldı bu ilaçlar" diye konuştu.

AİLESİ ADINA AÇILAN HESAPTAN AÇIKLAMASI PAYLAŞILDI: 'SUÇSUZUM'

Sosyal medyada Zoroğlu'nun ailesi adına açılan bir hesaptan ise ünlü doktorun hakkındaki suçlamaları reddettiği, basında çıkan haberlerin eksik ve hatalı olduğu savunuldu. Açıklamada, "Böylesi bir suçun mağduru olan bir çocuğun, bin bir zorluğu göze alarak açıkladığı bir olayı, aile baskısıyla inkâr etmesi doğal değil midir? Bunu inkar ederken de, daha önce kendisine teşhisi koyan doktoru suçlaması olağan bir durumdur" ifadelerini kullandı.

'MAĞDUR ÇOCUKLAR DAHA MAĞDUR OLACAK'

Söz konusu hesaptan paylaşılan açıklamada, medyadaki haberler hakkında şu ifadeler kullanıldı:

"Öncelikle basında yer alan haberlerden duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istiyorum. Bu rahatsızlığımın asıl nedeni, eksik ve hatalı bilgilerle şahsıma ve mesleğime yapılan saldırıdan ziyade, mağdur çocukların bu haberler nedeniyle daha da mağdur olacak olmasıdır.

Timur Soykan Bey’in dün yazdığı yazıdan avukatım aracılığıyla haberdar oldum. Timur Soykan benim de yakından takip ettiğim ve takdir ettiğim bir gazetecidir. Kendisinin çocuk istismarı konusunda geçmişte yazdıklarını hep takip ettim. Elindeki bilgilerin eksik olmasından dolayı böyle yazdığını düşünüyorum.Zira olayın bütün unsurlarına vakıf olduktan sonra kendisi de suçsuzluğumu görecektir."

'DİĞER HEKİMLERDEN DAHA ÇOK ÇKB TEŞHİSİ KOYMAM DOĞAL'

"Ben 30 yılı aşkın süredir çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında çalışan bir hekimim" diyen Zoroğlu şöyle devam etti:

"Özellikle çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) konusunda ülkemizde en fazla yayın yapan ve atıf alan bilim adamıyım. Çoklu kişilik bozukluğu 6 yaşın altında; özellikle de cinsel istismara uğramış çocuklarda görülen; ancak teşhisi çok zor konabilen bir rahatsızlıktır. Bu konuda çalıştığı bilinen en tanınmış hekimlerden olduğum için, ÇKB şüphesi bulunan çocuklar sıklıkla bana yönlendirilmekte ya da kendileri beni doğrudan internetten araştırarak bulmaktadırlar. Bundan dolayı da diğer hekimlere göre daha çok ÇKB teşhisi koymuş olmam gayet doğaldır.

ÇKB, özellikle ülkemizde istatistiklere bakıldığında da görüleceği üzere %99 oranında aile içi cinsel istismar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bir hasta ÇKB teşhisi aldıktan sonra, artık hekim olarak benim görevim cinsel istismarın ne şekilde ve kim tarafından yapıldığını tespit etmek ve uluslararası çapta bilinen ve uygulanan tedavileri yapmaktır."

'KETAMİN TAMAMEN YASAL'

Soruşturma dosyasında bahsi geçen çocukların da ÇKB teşhisi aldıkları belirtilen açıklamada, "Soruşturma dosyasında ve haberde geçen ketamin ilacı tamamen yasal olup tedavide gerekli olduğu durumlarda kullanılmıştır" denilerek şöyle devam edildi:

"Ülkemizde hepimizin duymak bile istemekten kaçtığı maalesef acı bir çocuk istismarı gerçeği var. Bu vakalar aslında bilinenin biraz da aksine, çoğunlukla aile içinde gerçekleşmektedir. Vicdan sahibi bir hekim olarak bu gerçekler ortaya çıktıktan sonra, artık benim eylemsiz kalmam mümkün değildir. Ben de ailelerin çocukların bu çığlığını duyması için çalıştım.

Yine belirtmek isterim ki, istismar mağdurlarının -tedavi olmadıkları takdirde - ileride aynı suçun faili olmaları neredeyse kaçınılmazdır, bu tespit istatistiklerde açıktır. Çocuk istismarının, mağdur bir çocuk tarafından hemen açıkça dümdüz ifade edilmesini beklemeyiz.

'DOKTORU SUÇLAMALARI OLAĞAN'

Travma alanında çalışan çocuk psikiyatristlerinin de onaylayacağı üzere, böyle bir durum ancak terapi ile ortaya çıkartılabilir. Böylesi bir suçun mağduru olan bir çocuğun, bin bir zorluğu göze alarak açıkladığı bir olayı, aile baskısıyla inkâr etmesi doğal değil midir? Bunu inkar ederken de, daha önce kendisine teşhisi koyan doktoru suçlaması olağan bir durumdur."

'HAKİKAT ORTAYA ÇIKACAK'

Zoroğlu, açıklamasına şöyle son verdi:

"Soruşturma dosyası ilerleyince bu çocukların gerçekten istismar edilip edilmediği ve çoklu kişilik bozukluklarının olup olmadığı araştırılacaktır. Emimim ki hakikat en geç o zaman ortaya çıkacaktır. Ancak bu süre içinde saygın bir hekimin, ailesine ve kliniğindeki sekreterine varıncaya kadar herkesin linç edilmesi vicdanlara sığar mı? Lütfen peşin hüküm vermeden önce, çocuk psikiyatrisi konusunda uzman hekimlerle konuşulsun. Şu anda cezaevindeyken dahi kendi özgürlüğümü değil,mağdurçocukların bu haberler yüzünden yaşayacağı ektravmaları düşünmekteyim."

NE OLMUŞTU?

Gerçeğe aykırı cinsel istismar raporu hazırladığı öne sürülen ve FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu'ndaki görevinden ihraç edilen profesör, dün İstanbul'da tutuklanmıştı.

Adli Tıp Kurumu'nda çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına bakan ve 2016'da 'FETÖ' üyesi olduğu gerekçesiyle KHK kapsamında ihraç edilen Zoroğlu, 2021 yılında Bakırköy'de kendisine ait bir muayenehane kurarak çocuk ve ergen psikiyatrı olarak çalışmaya başlamıştı. İstanbul Üniversitesindeki (İÜ) akademik 'FETÖ yapılanması' kapsamında da hakkında dava açılan şüphelinin, beş ayrı çocukla ilgili hazırladığı ve aileleri tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığı yönündeki raporlar, polis ve savcılığa gönderilmişti.

HAFIZA KAYBI VE HİPNOZ İLACI

Savcılık, benzer ifadelerle mağdur oldukları yönünde beyanda bulunan çocuklarla ilgili konuların peş peşe gelmesi üzerine durumu şüpheli bularak, Zoroğlu hakkında soruşturma başlattı. Söz konusu soruşturma kapsamında İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekiplerince yürütülen çalışmada, şüphelinin çocuklara 'ketamin' adı verilen, hem anesteziyi başlatmak amacıyla kullanılan, hem de hastayı geçici hafıza kaybı ve hipnoz durumuna sokan ilacı verdiği belirlendi.

İlacın etkisiyle hipnoz durumuna geçen çocukların şüpheli doktorun yönlendirmesiyle "ailelerinin kendilerine cinsel istismarda bulunduğu" yönünde beyan vermelerini sağladığı belirtildi.

TEHDİTLE PARA TALEP ETTİĞİ İDDİASI

Bu yöntemi kullanarak beş ayrı çocuğu cinsel istismara uğradığına inandırarak ailelerinden şikayette bulunmalarını sağladığı iddia edilen şüphelinin hazırladığı raporlarla bazı çocukların aileleri ve avukatlarından tehditle para talep ettiği öne sürüldü.

'FETÖ'YE KAZANDIRMAYA ÇALIŞTI'

Şüphelinin bazı çocukları evinde tedavi adı altına tuttuğu, bazılarını da "Benim ağabeyim, ablam yurt dışında. Sen çok zekisin, seni orada okutalım" vaadiyle "FETÖ'ye kazandırmaya çalıştığı" iddia edildi.

EVİNDE KETAMİN BULUNDU

Polis ekiplerinin çalışmalarının ardından gözaltına alınan şüphelinin evinde yapılan aramada çok sayıda ketamin ve muadili olan ilaçlar ele geçirildi. Çalışmaların devamında şüphelinin yardımcısı olan ve FETÖ ile iltisakı bulunduğu belirtilen A.A'nın yanı sıra eşi Ö.Z, sekreteri İ.A. ile ketamin ilacı temin ettiği belirtilen ve başka bir hastanede görevli olan stajer doktor H.A'yı da yakaladı.

İfadelerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden doktor Süleyman Salih Zoroğlu ile A.A. tutuklanırken, diğer şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar