'Çözüm Süreci'ndeki görüşmeler suç kapsamına girer mi?
Muhalefet çözüm sürecindeki görüşmeler üzerinden soruşturma başlatılabileceğini ima ediyor. Peki devlet kontrolündeki bu süreç suç kapsamına girer mi? Bir soruşturma başlatılır mı?
Leyla Kasım ÜNAL
ARTI GERÇEK - AKP iktidarı ve özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çözüm Süreci'nde resmi görüşmeler kapsamında Kandil ve İmralı'ya giden HDP'lileri ve o süreçte yeralan Akil İnsanları hedef aldı. HDP'lilerin çözüm sürecindeki resmi görüşmelerini, o dönem çekilen fotoğrafları suçlama konusu yaptı. Peki Kandil'e, İmalı’ya giden ve görüşmeler yapan akil insanlar heyetindeki isimlere "Terör örgütü üyeleriyle görüştüler" iddiasıyla soruşturma başlatılabilir mi? Görüşmeler ve bu kapsamda çekilen fotoğraflar suç kapsamına girer mi? Konuyu Akil İnsanlar Heyeti'nde bulunan isimlere ve gündemi takip eden avukatlara sorduk.
TÜRKDOĞAN: KAMUOYUNA VERİLEN DOĞRU BİLGİ SOYLU'YU RAHATSIZ ETTİ
2013 yılında başlayan Çözüm Süreci, 2015 yılında son bulmuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 6 yıl aradan sonra Akil İnsanlar hakkında da dava açılacağını ima etti. İnsan Hakları Derneği’ni de hedef aldı. İHD Derneği eş Başkanı Öztürk Türkdoğan da akil insanlar heyetindeydi. Türkdoğan konuyla ilgili Artı Gerçek’e şu değerlendirmeyi yaptı;
"O dönem İnsan Hakları Derneği olarak bizim sahada yaptığımız çalışmalar var. Hepsi rapora bağlanmış durumda ve hepsi hükümete iletildi. Böyle olduğu için de bu güne kadar bir sorun yaşamadık. Alıkonan insanlar için ne kadar çaba harcadığımızı herkes biliyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kamuoyunun doğru bilgilendirmesi noktasında rahatsız olmuşsa demek ki kamuoyundan saklanmak istediği şeyler var. Faturayı başkasına çıkartmasın. Bize olan tavrını buna bağlıyorum ben."
Gare harekatındaki kayıplarla ilgili de konuşan Öztürk Türkdoğan şu ifadelere yer verdi;
"Örgüt sözcüleri son birkaç gündür açıklama yapıyor. Devletin kendilerini muhatap almadığı, diyaloğa girmediği için sorunun çözülemediğini onlar da açık açık söylüyorlar. Musul Konsolosluğu’nda ne yaptıysanız, Nijerya açıklarında kaçırılan denizciler için ne yaptıysanız burada da bunu yapacaktınız. Bir şekilde dolaylı doğrudan iletişime girecektiniz ve bunun sayesinde biz de arabuluculuk rolünü oynayıp bu insanları sağ salim getirecektik. Siz bütün sorumluluğu ve yükü sivil toplumun üzerine bırakmasaydınız sonuçta böyle olmazdı. Hükümet çok sert güvenlik politikası izliyor. Bu politikanın yaşanacak olaylara göre mutlaka esnetilmesi gerekiyor. Burada da bu esneme gösterilmediği için maalesef sonuç bu oldu."
'HÜKÜMETİN HER ŞEYDEN HABERİ VARDI, MİT BİZİMLE TOPLANTILARA GELİYORDU'
2013 yılında oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti’nde 63 kişi vardı. O isimlerden biri de 78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can. Can da kendilerine yöneltilen suçlamaları değerlendirdi;
"O dönem ki bütün görüşmelerimizde, yaptığımız bütün toplantılarda hükümet yetkilileri de vardı. Bütün Kamu Güvenliği Müsteşarları, Milli İstihbarat Teşkilatı ve diğer kolluk kuvvetleri bizimle toplantılara geliyorlardı. Bütün görüşlerimizi dinliyorlardı. O süreçte söylediğimiz her şey bugün karşımıza şöyle çıkıyor; ‘Sen terörle iltisaklı konuşuyorsun. Akil İnsan olduğundan değil; görüşünü söylerken suç işlediğin için seni yargılıyoruz.’ İnanabiliyor musunuz? Ben bu iddialar gerekçe gösterilerek 5 ay hapis yattım, şu an ise tutuksuz yargılanıyorum. Hala devam eden davalarım var. Çözüme, barışa, kardeşliğe ait ne varsa tasfiye etmek istiyorlar, benim gördüğüm bu."
Peki Kandil'e, İmalı’ya giden ve görüşmeler yapan akil insanlar heyetindeki isimlere "Terör örgütü üyeleriyle görüştüler" iddiasıyla soruşturma başlatılabilir mi? Görüşmeler ve bu kapsamda çekilen fotoğraflar suç kapsamına girer mi?
DEMİR: DEVLET OLARAK SİZİN SÖZÜNÜZE NEDEN GÜVENİLEMEYECEĞİNİ İFŞA EDİYORSUNUZ
Konuyu takip eden Avukat Ramazan Demir’in değerlendirmesi şöyle;
"Akil İnsanlar Heyeti hükümetin, Cumhurbaşkanı’nın onayıyla Kandile, İmralı’ya gitmiş. HDP’li Milletvekillerinin bu faaliyetleri çözüm süreci kapsamındadır ve kanunun 4 maddesi uyarınca bu kapsamdaki kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki idari cezai işlem uygulanmaz. 6551 sayılı yasanın 2. ve 4. maddesi çok açık. Oraya gidip görüşmeyi koruyan bir yasadan bahsediyoruz. Eylemleri bırakın fotoğraflar hiç suç olamaz. Bu sadece yasalarla da ilgili bir durum değildir. Gerçekten bu suçlamalarla, söylemlerle sadece kendilerini rezil ediyorlar. Bir devlet olarak sizin sözünüze neden güvenilmemesi gerektiğini ifşa ediyorsunuz."