Dağ keçilerini sadece avcılar değil HES'ler de öldürüyor

Dağ keçileri barajda boğularak ölmeye devam ediyor.

Dağ keçilerini sadece avcılar değil HES'ler de öldürüyor

Son dönemde sık sık avlanmaları ile gündeme gelen dağ keçilerinin yaşam hakkı sadece avcılar ve izin veren kamu kurumları aracılığıyla olmuyor.

Dersim’de 11 dağ keçisinin öldürülmesinin tepkilerle engellenmesinin ardından ABD’li bir avcıya izin verildiği ortaya çıkmış tepkiler üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı geri adım atmıştı.

Halkın yoğun tepkisine rağmen Munzur Çayı üzerinde yapılan, Peri Suyu üzerinde LİMAK tarafından yapılan Pembelik Barajı’nda dağ keçileri boğulmaya devam ediyor.

Dersim, Elazığ ve Bingöl sınırında yer alan Pembelik Barajı ve HES, Peri Çayı üzerinde tamamlanarak 2015 yılında işletmeye alındı. Barajın yapımıyla ulaşımı sağlayan köprüler sular altında kalırken, köyler arasındaki bağlantı da kesildi. Barajdan en çok zararı gören ise, yöre insanı tarafından kutsal kabul edilen dağ keçileri oldu. Baraj ve HES dağ keçilerinin çiftleşme ve göç mevsiminde kullandığı güzergâhı da sular altında bıraktı. Barajın su tutmasının ardından da aynı geçiş güzergâhını kullanan çok sayıda dağ keçisi boğularak hayatını kaybediyor.

'LİMAK ŞİRKETİ TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR'

Konuya dair Artı TV’ye konuşan Peri Suyu Koruma Sözcüsü Eren Akyol, "Bölgemizde özellikle Peri Vadisi’nde son 10 yıldır peş peşe yapılan barajlarla yaşam alanlarımız tamamen yok edildi. Enerji ihtiyacı gerekçe gösterilirken buradaki bölgenin ekolojik yapısını düşünmeden, sırf rant amaçlı yapılan barajlar gördüğünüz üzere telafisi olmayan sonuçlar ortaya çıkarıyor. Havamızın, suyumuzun, toprağımızın sermayeye peşkeş çekilmesi için bu barajlar yapıldı. Yapılan bu barajlar buradaki insanların yaşam alanlarını her bakımdan yok etme gibi bir suruma yol açtı. Bunun yüzünden insanlar göç etmek zorunda kaldı. Oradaki köylülerimiz çevreyle ilgili olarak bir soykırımla karşı karşıya gelmiş durumdalar. Bunun etkileri maalesef dili olmayan canlılar üzerinde hayatlarına mal oluyor" dedi.

LİMAK şirketinin nihai ÇED raporunda bölgenin su altında klması nedeniyle birbiriyle ulaşımı kesilen köyler için köprü yapmayı taahhütte bulunduğu halde yapılmadığını ve bunun neticesinde avcılardan kaçan dağ keçilerinin suya girerek yaşamını yitirdiğini, "Oradaki barajların çoğu güvenlik amaçlı yapılan barajlardır. Nihai ÇED raporunda da köprülerin yapılması söylenilmişti ama neticede bu barajlar hayata geçtikten sonra mevcut barajları yapan LİMAK şirketi taahhütlerini yerine getirmedi. Şu anda bir tecrit uygulanıyor, halk cezalandırılıyor. Bu tecritin sonucunda avcılığın yapılması belli aylarda baraj bölgesinde bizler içinde bir nevi kutsal olan dağ keçileri karşıdan karşıya geçerken boğulmakta. Bunun içerisinde bu insanların sorunları çözüleceğine bölge, özel güvenlik bölgesi ilan edilirken buraya uçan kuşun dahi girmesi yasakken bu görmezden gelinerek avcılar cirit atıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği izinle birlikte devletin gözleri önünde öldürülüyor" şeklinde anlattı.

‘İÇİMİZDEKİ AMERİKAN AVCILARI BU İŞİ LAYIKIYLA YAPMAKTA’

Pembelik Barajı hakkında mahkeme kararlarının olduğunu hatırlatan Akyol, "Bu baraj kaçak ve halkın karşı çıktığı bir Pembelik Barajı var. Kaçak avcılığı önlemek için görevli olan İl Çevre Orman İşletme Müdürlüğü görevini yapmak zorunda. Baraj havzası içerisinde bölge halkı için kutsal sayılan dağ keçilerini korumak için oradaki muhtarlara, belediyelere, kaymakamlıklara talimat vermesi lazım" dedi.

Dağ keçilerinin ve yaban hayatının korunması ,çin önerilerini sıralayan Akyol, "Bölgemizde bulunan çengel boynuzlu dağ keçileri nesli tükenmekle karşı karşıya bunların kesinlikle koruma altına alınması gerek. Tam tersine devlet av izinleri ile katliamı bizzat kendisi yapıyor. Amerikalıların burada özel av yapmasına gerek yok. Kendi içimizdeki Amerikalılar bu işi çok iyi şekilde, kutsallarımızın, yaban hayatının katledilmesine aracı olunuyor.

munzur baraj limak dağ keçisi