DEM Partili vekilden sınır ticareti eleştirisi: 'Kürtlerin Kürtler ile ticaret yapması tehlikeli görülüyor'

Artı Gerçek- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit,, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden Ticaret Bakanlığı ile Maliye ve Hazine Bakanlığı bütçeleri kapsamında söz aldı.

Sayyiğit, konuşmasına “Onurlu bir barış mücadelesi yürüttükleri için tutuklanan tüm siyasi tutsakları selamlıyorum. Özgür yarınlarda buluşmayı diliyorum” diyerek başladı.

'BÜTÇE SARAY ODALARINDA HAZIRLANDI'

Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, hazırlanan 2025 bütçesinin A’dan Z’ye her şeyi ve Türkiye’de yaşanan 85 milyonu etkileyeceğini söyledi. Bütçenin sermayedarlara aktarıldığını ve yoksulların yaşamını daha da zorlaştırıldığını söyleyen Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Halkın emekleri ve vergileri ile oluşan bu bütçeyi halka ve biz temsilcilerine rağmen saray odalarında hazırlanan bir bütçe olarak karşımıza getirmeyi tercih etmiştir. Bütçe toplumdan kaçırılarak hazırlanmıştır. Meclis’e noter muamelesi yapılmıştır. Bu bütçede kadınların, çocukların, gençlerin, içlerin, engellilerin, emeklilerin ve bu tarz her kesimin sorunlarına çözüm yok. Ne var; işçinin emekçinin büyüyen emeğine karşı ekmeğinin küçülmesi var. Emeğinden çalınma var” diye konuştu.

Milyonların adalet çağırısında bulunduğunu, kadınların ve gençlerin özgürce yaşama talebinin ve Kürtlerin onurlu barış talebinin olduğunu dile getiren Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, bunun bütçede yer almadığını söyledi. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Bu bütçe ile bu umut kırılmak isteniyor” diye kaydetti.

'DEVLET KÜRTLERİN KÜRTLER İLE TİCARET YAPMASINI TEHLİKELİ BULUYOR'

Bölgesel eşitsizliğe de işaret eden Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, bu durumun Türkiye’nin yanlış sınır politikalarından da kaynaklandığını söyledi. Türkiye’nin komşu ülkeleri ile ilişkisinin iyi olmadığını bu nedenle ticaretin de bozulduğunu söyleyen Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, eskiden olduğu gibi canlı bir ticaretin olmadığını söyledi. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, komşu ülkelerin sınırlarında Kürtler yaşadığını bu nedenle devletin Kürtlerin Kürtler ile ticaret yapmasını tehlikeli olarak gördüğünü belirtti.

‘İŞİD İLE YAPILIYOR KÜRTLER İLE YAPILMIYOR'

Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Tel Abyat İŞİD’in elindeyken 7 milyon dolar ticaret yaptı. Ancak Grê Spî Kürtlerin eline geçer geçmez buradaki kapılar kapatıldı. O dönem İŞİD’i dahil dediğiniz örgütleri kardeşim dediğiniz Kürtlere tercih ettiniz. Biz sizi affetsek de Allah sizi affetmeyecek. Grê Spî bir tarafa sınırın öbür tarafında bulunan Kürt kentleri ile ticaret yapılıyor. Mesela Êfrîn ile yapıyorsunuz. Ama nasıl bir bakalım; 300 bin Êfrîn’linin tarlasından, evinden sürülerek yerine radikal cihatçıların yerleştirilmesi şartı ile yapılan bir ticaret mevcut” dedi.

‘AFRİN’DE ZEYTİN AĞAÇLARI YERİNDEN SÖKÜLEREK KAÇIRILDI'

Afrin’de yüzlerce yıllık zeytin ağaçların yerinden sökülerek kaçırıldığını belirten Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Tarım ve Orman Bakanlığı verileri diyor ki; 2023 yıllında zeytin yağı üretimi önceki yılla göre yüzde 80 artmış durumda. Bu yüzde 80’lik artış nereden geliyor? Bakanlığın cevap vermesi gerekiyor. Kayıt dışı ülkeye sokup, Türkiye’de üretilmiş gibi etiket basıp dış ülkelere satmak hırsızlıktır, haramdır” diye konuştu.

ŞİMŞEKE’E TEPKİ GÖSTERDİ

Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “DEM Parti olarak birkaç şey söyleyeceğiz. Ancak bundan dolayı sizden vergi talep etmeyeceğiz Sayın Şimşek korkmanıza gerek yok. Sayın Şimşek şu an duymuyor burayı, yan taraf ile ilgileniyor” dedi. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, ısrarla Şimşek’e seslendi ve kendisini dinlemesini istedi. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Size söyleyeceğimiz şeyleri uygulayın. Küçük esnafa 300 bin esnafa hibe verin. Esnafın sorunları araştırılsın ve temel nedenler ortaya çıkarılsın. Küçük esnafın neden kazanmadığı ve mutlu olmadığı ancak böyle açığa çıkarılabilir.”

SON MUHTEŞEM OLACAK

Genç işsiz nüfusunun genel işsizliğin iki katına çıktığını söyleyen Sayyiğit, “Siyasi iktidar yıllar içinde yapmış olduğu camdan küleler yıkılmış. Halklara yoksulluk parangası eskimiş ve artık kırılmaya mahkumdur. Ekonomik göstergelerden halka refah olarak yansayan bir şey yok. Eğer emekçinin ekmeğinde gözünüz yok ise buyrun hep beraber asgari ücreti en az 35 bin yapalım. Savaş halini de en çok isteyenlerin bu durumda en çok kar edenler olduğunu hiç bıkmadan usanmadan altını çizerek, her mecrada ifade edeceğiz. Türkiye halklarını ekmeğe ve adalete hasret bırakanlara karşı özgür yarınlar için verdiğimiz mücadele menzile varacak. Son mutlaka muhteşem olacaktır. Çünkü bizler zulme karşı direnenlerin yoldaşlarıyız. Onlar ile gurur duyuyoruz duymaya devam edeceğiz” diye konuştu. (MA)