Depremde mahpusların durumu: Bir poşet eşya hakkı tanınıp başka cezaevine sevk edildiler

Depremde mahpusların durumu: Bir poşet eşya hakkı tanınıp başka cezaevine sevk edildiler
ÖHD Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Yusuf Çakas, depremde mahpusların maruz kaldığı ihlallere dikkat çekti. Cakas, deprem bölgesindeki mahpusların, tek bir poşet hakkı tanınarak başka cezaevlerine sevk edildiğini ve çıplak arama yapıldığını söyledi.

Esra Çiftçi


İSTANBUL - Maraş merkezli iki büyük depremin üzerinden iki hafta geçti. Bugüne kadar arama kurtarma çalışmalarındaki eksikliklerden, yardımların koordinatsızlığa kadar pek çok konu tartışıldı ama depreme hapishanede yakalanan mahpuslar gündeme gelmedi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Yusuf Çakas, deprem sırasında ve sonrasındamahpusların durumunu Artı Gerçek'e anlattı ve bu konuda cevaplanmayan sorulara dikkat çekti.

'DEVLET DEPREMDE CEZAEVLERİNİ DE YÖNETEMEDİ'

Cezaevlerinin devletin kontrolündeki kapalı alanlar olduğuna dikkat çeken Çakas, deprem sonrasında mahpusların durumu ile ilgili bilgilendirme yapılmadığını belirtti:

“Özellikle Maraş Türkoğlu Cezaevi ve Hatay cezaevlerinde çok büyük bir boşluğu gördük. Devlet böylesi bir kriz döneminde, cezaevlerini de yönetemedi. Malatya E Tipi Cezaevinde basına yansıyan görüntüler var. Yine firar olduğu iddiaları var ama buna dair Bakanlığın bir açıklaması yok. Yine Hatay T Tipi cezaevinde isyan girişimi, üç tutuklunun yaşamını yitirmesi, yüzlerce tutuklunun yaralanmasından bahsediliyor ama yine somut bir veri yok elimizde. Muhatabı olan Bakanlık bu noktada da açıklama yapmıyor."

Elbistan ve Malatya'daki cezaevlerinin boşaltıldığını, Hatay’da bulunan yüzlerce tutuklunun da Antalya cezaevlerine sevk edildiğini söyleyen Cakas, bu bilgilerin de resmi rakamlardan gelmediğini, avukatların ve ailelerin çabalarıyla bu bilgilere ulaştıklarını söyledi ve şöyle konuştu:

'ADALET BAKANLIĞI MUHATAP DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANIYOR'

“Adalet Bakanlığı bu konunun bire bir muhatabıdır. Bakanlığın ilk günden deprem yaşanan on il artı Elazığ’ı da katarsak on bir ilde kaç cezaevi var? Kaç hükümlü veya tutuklu var? Kaç kişi sevk edildi, kaç kişi sevk edilmedi. Bizlere bilgi vermesi gerekirken, hiçbir bilgi vermiyor. Bizler el yordamıyla araştırarak giden ailelerden ve avukatlardan öğrenmeye çalışarak bazı sonuçlara ulaştık. Somut olarak, Maraş Türkoğlu cezaevinden Manavgat S Tipi cezaevine, Ereğli’ye, Kırşehir S Tipine, Kırıkkale’ye ve Samsun Kavak S Tipine, Kırıkkale F Tipi cezaevine çeşitli sevkler oldu. Samsun Kavak cezaevi henüz fiziki anlamda hazır olmayan cezaevi, kantininin dahi olmadığını biliyoruz. Yine Osmaniye ve Islahiye cezaevlerinde tutsakların kantin ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığını biliyoruz”

'SADECE BİR POŞET EŞYA HAKKI TANINDI'

Avukat Yusuf Çakas, mahpusların sevki sırasında pek çok sıkıntının yaşandığına da dikkat çekti:

“7 ve 10 Şubat arası sevkler yapılmış. Tutsaklara sadece bir poşet eşya alabilecekleri söylenmiş. Kalan eşyaları daha sonra göndereceklerini söylemişler. Geçmiş pratiklerden çok biliyoruz ki insanların eşyaları yollanmayacak. Eşyaları da anlamak lazım. Çoğu manevi eşyalar. Mektuplar, kitaplar. Bunlar insanın manevi bütünlüğüyle alakalı. Maddi olarak da buzdolabı, televizyon, kıyafet gibi eşyalar var. Devlet yine sorumluluğunu eksik yerine getirecek ve diğer cezaevlerine sevk edilenlerin maddi ihtiyaçlarını karşılaması gerekirken karşılamayacak. Ailelerin birinci beklentisi düzenli bir şekilde tutsaklarla görüşmek. Telefon mu olur, görüntülü konuşma mı olur, bir şekilde içeridekilerle temas kurmak istiyorlar. Deprem bölgesinde cezaevinde olan, ya da ailesi deprem bölgesinde olanlar var, herkes haklı olarak birbirleriyle temas kurmak, iletişim halinde olmak istiyor.”

'YÖNETEMİYORLARSA CEZAEVLERİNİ BOŞALTSINLAR'

Avukat Yusuf Çakas, siyasi tutukluların maruz kaldığı görüntülü hakları olmasına rağmen bu hakkın hiç verilmediğini, bunun bir an önce uygulanması gerektiğini de söylüyor.

“Hatay, Maraş Türkoğlu ve Elbistan’da tutsakların sevkleri yapılırken, Elâzığ, Urfa, İskenderun, İslâhiye cezaevlerinde bu sevkler yapılmadı. Bu bilgileri de biz tespit ettik. Bakanlık sorumluluk almadığı gibi, kendini muhatap görmediği gibi, bizim yaptığımız açıklamalara da ‘yok böyle bir şey’ diyorlar. Yalanlamaktan, kendi personelini korumaktan öteye gitmiyorlar. Elbet bazı durumları anlıyoruz. Korkunç bir deprem felaketi oldu. İnsanlar orada, infaz koruma memurları ailelerinin korkusuyla belki görev yerlerini terk etmiş olabilir. Ya da o vardiyadan sonra gelen infaz koruma memurları enkaz altında kalmış olabilir, ailesi enkaz altında kalmış olabilir, insani olarak anlıyoruz tabi ama üç yüz bin insan cezaevindeyse devletin bu krizi yönetmesi gerekiyordu, yönetemiyorsa cezaevlerini boşaltsın”

'BİR POŞETLE SEVK EDİLEN TUTSAKLARA NEDEN ÇIPLAK ARAMA YAPILIYOR'

“Adli tutsaklar da o kaosun, o karambolün yarattığı durumda bir isyan girişimi yaşandı mı yaşanmadı mı bilmiyoruz. Bakanlığın bir an önce izahta bulunması gerekiyor. Türkoğlu cezaevinden niye sevkler yapıldı, kaç kişi sevk edildi, nereye sevk edildi? Türkoğlu cezaevinden sadece bir poşetle çıkan tutsaklara neden çıplak arama dayatılıyor. Kırıkkale cezaevinde neden çıplak arama dayatılıyor? Samsun Kavak Cezaevi'nde neden çıplak arama dayatılıyor. Bir depremde mağdur olmuş, ailesiyle iletişim kuramamış tutsakların, öte yandan rızaları olmadan sadece ellerine tutuşulan bir poşetle o cezaevini terk etmeleri isteniyorken, yetmiyormuş gibi sevkler sırasında uğradıkları kötü muameleye Bakanlığın bir an önce cevap vermesi gerekiyor.”

Öne Çıkanlar