Devletin tecavüzcü aşkı
'Bir gazeteci, avukat ya da akademisyen olsa her nerde ise geceyarısı bulunur, yaka paça gözaltına alınırdı.'

Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- Türkiye’de "Tecavüzcü Coşkun"un "en sevilen kötü karakter" sayılması boşuna değil… Korkarım hem erkekler arasında, hem devlet katında ciddi bir tecavüzcü sempatisi var.
AKP dönemi yargısı, tecavüzcüye ceza indirimi kararlarıyla ün yaptı. Bir sürü akla ziyan gerekçe ile bağışlandılar:
"Tecavüzüm yarım kaldı" diyen çıktı, mahkemede kravat takan çıktı. "Tecavüz ettim, ama kızın ruh sağlığı bozulmadı" raporu bulan çıktı. "Bakire değildi", "O da cilve yaptı", "Rızası vardı"… Hepsi ceza indirimi gerekçesi yapıldı.
18 yaşından küçük kızlara tecavüz etmekten mahkûm olan tecavüzcüleri, "tecavüz ettiği kızla evlenmek koşuluyla" salıvermek üzere yasa hazırladılar.
Sonra tecavüze uğrayanlar, suçlanmaya başlandı:
"O da gecenin o saatinde ne arıyormuş dışarda", "Niye içki içmiş", "Niye mini etek giymiş"ler yayıldı.
Devlet, adeta tecavüzcüye garantör oldu.
Son olarak Siirt’te 18 yaşında bir kıza cinsel saldırıda bulunan Musa Orhan’ı korumak için seferber oldu devlet… Genç kızı kaçırıp 20 gün tecavüz eden Orhan’ın kıza, "istediğin yere şikayet et. Bana bir şey olmaz. Daha önce de yaptım" deme cüretinin ardında da belli ki bu koruma kalkanı var.
Siirt Sulh Ceza Mahkemesi’nin serbest bırakma kararı, intihar eden kızın ölümü, evladını yitiren ailenin feryadı ve sosyal medyada çığ gibi büyüyen tepki dalgası sayesinde bir yakalama kararına dönüşebildi.
Bir gazeteci, avukat ya da akademisyen olsa her nerde ise geceyarısı bulunur, yaka paça gözaltına alınırdı. Bu karartma, bu kollama, kimine göre mazlum Kürt, tecavüzcü asker olduğu için, kimine göre tecavüzcü bozkurt işaretiyle poz verdiği için, kimine göre de "Bir kez tecavüzcüler tutuklanmaya başlanırsa arkası gelir" endişesinden… Gerekçesi ne olursa olsun, devlet tecavüzcüye kalkan olmaktan vazgeçip mağdurun safına geçmedikçe, ne tecavüz önlenir, ne tecavüzcülerin cüreti biter.