Dilek Ekmekçi’ye 'örgüte yardım' suçundan 2 yıl 1 ay ceza ve tahliye

Ceza hukuku uzmanı avukat Dr. Dilek Ekmekçi, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili MHP yöneticilerini işaret etmesi sonrası tutuklandığı davada 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Ekmekçi’nin hükümle birlikte tahliyesine karar verildi.

Dilek Ekmekçi’ye 'örgüte yardım' suçundan 2 yıl 1 ay ceza ve tahliye

Canan COŞKUN


İSTANBUL - Ceza hukuku uzmanı avukat Dr. Dilek Ekmekçi'nin, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili MHP ve Ülkü Ocakları yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından, sosyal medya paylaşımlarının delil kabul edilerek 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla yargılandığı dava İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu yargılanan Dilek Ekmekçi jandarma eşliğinde getirildi. Duruşmayı İstanbul Barosu İnsan Hakları komisyonundan gözlemciler ve baro yönetiminden çok sayıda avukat da izledi.

Mahkeme başkanı Şenol Kartal, mütalaanın celse arasında verildiği duyurarak savcıya tutuklulukla ilgili mütalaasını sordu. Savcı, Ekmekçi’nin tutukluluğunun devamına yönelik karar verilmesini istedi.

MÜTALAADA SUÇ VASFI DEĞİŞTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın celse arasında açıklanan mütalaasında iddianamede Ekmekçi’ye yöneltilen 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla ilgili iddialar tekrarlandı. Ekmekçi ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan Kerim Altıay imzalı ihbar dilekçesine yer verilen mütalaada Ekmekçi’nin iddalarını dile getirmek için 'FETÖ’ye müzahir gazetecilerin' programlarına katıldığı iddia edildi. Mütalaaya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca yapılan incelemede Ekmekçi aleyhine bir tespitin bulunmadı. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün güncel havuz araştırma tutanağına göre de Ekmekçi aleyhine bir tespit yapılmadı.

Mütalaada, Ekmekçi’nin özellikle gazeteci Cevheri Güven’in videoları öncesinde toplumu videolara hazırlama, videolarda bahsedilen kamu görevlilerini hedef göstererek ifşa etme ve ilgili videoların gündemde tutulması gibi bir misyonu üstlendiği iddia edildi. Bold Medya, TR724 TV gibi YouTube kanallarında ve haber sitelerinde “örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda devlete ve kamu görevlilerine yönelik manipülatif paylaşımlarda bulunduğu” öne sürülen Ekmekçi’nin Türk Ceza Kanunu’nun 220/7. maddesinde düzenlenen “örgüt içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım etme” suçundan cezalandırılması istendi.

EKMEKÇİ’NİN SAVUNMASI

Esas hakkındaki mütalaayla ilgili savunması sorulan Ekmekçi, mütalaanın iddianameden kopyalandığını belirterek yargılama aşamasında dile getirdikleri hiçbir şeyin yer almadığını söyledi.

Paylaşmadığı tweetlerin cımbızlandığını, yayınların hepsine yer verilmediğini aktaran Ekmekçi, dosyada delil olmadığı gibi sundukları delillerin de dosyada olmadığını söyledi. Ekmekçi, kendisinden şikâyetçi olan Kerim Altıay’ın da şüpheli olduğu dosyaların getirilmediğini aktardı. Altıay’ın Fuat Avni ve Emre Uslu gibi sosyal medya hesaplarını takip ettiğini ve paylaşımlarını beğendiğini belirtti.

Suçlama konusu yapılan yayınların dosyada yalnızca hatalı YouTube transkriptlerinin olduğunu aktaran Ekmekçi, yayınların içeriğine dair bilgiler verdi. Ekmekçi, uğradığı kumpası yayınlayabilecek basın ve yayın kuruluşu bulmakta zorlandığını da belirterek, katıldığı yayınların kırpılmasının da teyidi anlamına geldiğini söyledi.

Ekmekçi, devlet yurtlarında yetişen genç kadınların bürokratlarla fuhuşa zorlanmasıyla ilgili iddialarını dile getirerek, bu kişilerin Ayhan Bora Kaplan davasında da sanık olduğunu söyledi. FETÖ’nün fuhuş yapılanmasıyla ilgili suç duyurusunu konu alan haberlerden örnekler gösteren Ekmekçi, bu durumda FETÖ’yle suçlanmasının nasıl mümkün olabildiğini sordu. İfade özgürlüğü hakkının kriminalize edildiğini kaydeden Ekmekçi, kendisine yöneltilen suçlamanın da örgüt üyeliğinden örgüte yardım etmeye döndüğünü hatırlattı ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Geçen celse tahliye edilmedim, itirazlarımız da reddedildi. Yılbaşını annemle geçirmek isterdim. Biyolojik annem cinayete kurban gittiği için dünya gözüyle göremedim, ama olaylar evlat edinen ailemden uzak düşmeme sebep olacak bir kumpasa döndü. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.”

Ekmekçi’nin savunmasından sonra avukatları beyanda bulundu. Avukat Ömer Kavili, yargılamanın usulüyle ilgili eleştirilerini dile getirerek salonu terketti. Kavili’nin ardından Muş, Gaziantep ve Bitlis barolarının da gözlemci olarak duruşmaya katılmalarına karar verildi. Daha sonra avukat Murat Sadak söz aldı. Sadak, müvekkilinin tahliye edilip yeniden tutuklanması sürecinden bahsederken yargıya güvenin kalmadığını söyledi. Bu sırada mahkeme başkanı Kartal, araya girdi ve “Bize güvenmeyen size de güvenmez” diyerek cevap verdi.

Avukat Sadak, Ekmekçi ile tanışmadan önce kendisine neden bu kadar yüklenildiğini anlamadığını ancak yaşananlardan sonra anladığını aktardı. Sosyal medya paylaşımlarının FETÖ’ye yardım suçu gibi yansıtılmasının hukuka aykırı olduğunu söyleyen Sadak, müvekkiline isnat edilen suçlamaların hiçbirinin FETÖ ile bağdaştırılamayacağını belirtti. Müvekkilinin hiçbir adli kontrol uygulanmaksızın tahliyesine ve beraatine karar verilmesini talep etti. Avukat Efe Eldek de soruşturmanın “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla başladığını, ancak Kerim Altıay’ın “FETÖ propagandası yapıldığı iddia etmesi üzerine suç vasfının değiştiğini söyledi.

Avukatların savunmalarından sonra mahkeme başkanı Kartal, Ekmekçi’den son sözünü sordu. Ekmekçi, “Takipsizlik verilmesi gereken bir dosyada beş aydır tutukluyum. Gözlem altına alma gibi kumpaslarla uğraşıyorum. Bu kumpasların mağduruyum. Doğduğum günden beri mağdurum, ama bu süreçte beni evlat edinen annem de mağdur oldu. Beraatimi ve adli kontrol hükümleri uygulanmaksızın tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Mahkeme, oybirliğiyle “örgüte yardım etme” suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası vererek hükümle birlikte tahliyesine hükmetti. Ekmekçi hakkında yurtdışına çıkış yasağı uygulanacak.

NE OLMUŞTU?

Ceza hukuku uzmanı avukat Dr. Dilek Ekmekçi, MHP yöneticilerini işaret ederek Sinan Ateş cinayetinin arkasındaki organizasyonda doğrudan ya da dolaylı bir role sahip olduklarını iddia etti. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunan Ekmekçi, işaret ettiği kişilerin cinayetin planlanması, yönlendirilmesi ve örtbas edilmesi süreçlerine dahil olabileceklerini savunmuştu.

Ekmekçi hakkında iddialarıyla ilgili sosyal medya paylaşımlarının delil kabul edildiği İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmış bir dava vardı. “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuksuz yargılanan Ekmekçi, 1 Eylül 2024’te bu dava üzerinden gözaltına alınarak tutuklandı. Ekmekçi, 50 gün sonra 22 Ekim 2024’teki ikinci duruşmada tahliye edildi, ancak hakkındaki yedi soruşturmada savunmasının alınması gerektiğinden hemen yakalama kararı çıkarıldı. Ekmekçi, o gece Ataköy Polis Merkezi’nde tutuldu. Yakalama kararıyla ilgili işlemler sürerken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tahliye kararına itiraz etti, ancak itiraz incelemesini yargılamayı yapan mahkeme yerine bir üst mahkemenin heyeti yaptı ve “İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada, dinlenilmesinden vazgeçilen şikayetçi ve tanığın beyanlarının alınması gerektiği..." gerekçesiyle Ekmekçi hakkında tutuklamaya dönük yakalama kararı verdi. Ekmekçi bu karar üzerine tekrar cezaevine konuldu.

Ekmekçi, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili iddialarından önce devlet yurtlarında büyüyen genç kadınların bürokratlar, hakimler, savcılar ve siyasetçilerle fuhuşa zorlanmasıyla ilgili eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yardımcılarının ve emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu kişileri işaret etmişti. Ekmekçi hakkında bu iddiaları sebebiyle açılan bir dava ve soruşturmada iki kez gözlem altına alınması kararı verilmişti. Mahkemenin verdiği karar yapılan itiraz sonucunda kaldırılmış, Osman Gökçek’in şikayetçi olduğu soruşturma kapsamındaki karara yapılan itirazsa 1 Kasım 2024’te reddedildi. 11 Aralık 2024’te darp edilerek üç haftalığına Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Ekmekçi darp raporu aldı ve açlık grevine başladı.

Bu arada İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi 10 Ocak’ta ikinci duruşmayı yaptı ve Ekmekçi’nin tutukluluğunun devamına karar verdi. Esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme, avukat Ömer Kavili hakkında da “duruşma sırasında mahkeme heyetine yönelik söz ve davranışları” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasına hükmedildi.

20 Ocak’ta Adli Tıp Kurumu’ndan tekrar cezaevine götürülen Ekmekçi, 27 Ocak’ta Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in şikayetçi olduğu dosyada ikinci defa gözlem altına alınmasına karar verildiği için yine Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Bir gün sonra yeniden cezaevine götürüldü.