Diyarbakır geceyi soğukta geçirdi: Çadırlar ıslak zeminde, battaniye yok
Remzi BUDANCİR
DİYARBAKIR - Merkez üssü Maraş'ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 büyüklüğündeki depremde Diyarbakır'da da çok sayıda bina yıkıldı. Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu tarafından oluşturulan kriz masasının verilerine göre Diyarbakır’da 8’i kent merkezi toplam 21 bina yıkıldı. Yıkılan binalarda şu ana kadar 49 kişi öldü, 560’tan fazla kişi yaralandı. Bağlar, Ofis ve Yenişehir’de yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları sürüyor.
ARAMA KURTARMA EKİPLERİ YETERSİZ
Diyarbakır’da yaşanan depremin ardından tartışmalarda baladı. Gece saat 4 sularında yaşanan depremde yıkılan binalara ilk müdahale eden gönüller oldu. Sadece birkaç askerin katıldığı arama kurtarma çalışmalarında ekiplerin yetersiz olmasına tepkiler vardı. Tepkilerin başında ise AFAD ve özel arama kurtarma ekiplerinin yetersiz olması. Deprem gibi adetlerde sıklıkla görüşen özel eğitimli köpekler yoktu. Ekipler ise yetersizdi. AFAD ekipleri ise depremden saatler sonra aramalara dahil olabildi. Sadece Galerya’daki aramalarda değil, diğer binalarda da benzer durum yaşandı.
ÇADIR VAR BATTANİYE YOK
Depremin ardından ard arda artçı sarsıntılar yaşandı. Yurttaşlara evlerine gitmemeleri yönünde çağrı yapıldı ancak yurttaşların nasıl konaklayacağına ilişkin bir çalışma yapılmadı. Evlerinde kalamayanların çoğu çevre yolunda arabalarında geceyi geçirdi. Bağlar, Yenişehir gibi alan sorunu yaşayanlar ise kendi imkânları ile binalardan uzak yerlerde ateş yakarak geceyi geçirdi. Koşuyolu parkında depremzedeler için AFAD çadırları kuruldu ancak soğuktan korunmaları için malzeme yetersizdi. Çadırlar ıslak çimler üzerine kurulmuştu, depremzedelere ısınmaları için odun verilmemişti. Çadırların için ne battaniye, nede ısınma için herhangi bir gereç vardı. Depremzedeler etrafta topladıkları kasa ve kartonları yakarak ısınmaya çalıştı.
YAKACAK ODUN VERİLMEDİ
Koşuyolu parkında, soğuk havada bekleyen depremzedeler tepkiliydi. Dile getirdikleri sorunun başında çadırların yetersiz olması, yakacak odun ve yiyecek verilmemesiydi. Parkta çocukları ile birlikte kalan depremzedelerin dile getirdiği sorunlardan bazıları şunlar.
-Evimiz yıkılmadı ama bizi yıktılar. Evimize gidemiyoruz. Geceyi burada geçireceğiz ama yakacak odunumuz yok.
-Millete yemek verilmiyor. Çay bardağında çorba veriyorlar sadece. Çorba ile birlikte ne bir ekmek nede başka bir şey veriyorlar.
AİLEMDEN 20 KİŞİ ENKAZ ALTINDA
Parkın ön tarafında ailesi ile birlikte kalan bir kadın ise tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Dün geceden beri çocuklar ayakkabısız ve battaniyesiz burada yatıyorlar. İnanın yardım yapılmıyor. Çadır ise mağdurlara verilmedi. Ben mağdurum ama çadırım yok. Kaldırımda uyuyoruz. Ne battaniye, ne yiyecek ne de içecek var. Biz aile olarak 30 kişi dışardayız, 20 kişi ise enkaz altında. Hepsi akrabalarımız. Deprem de vurdu bu uygulamalarda. Ne yemek ne de su verildi.
Depremzedelerin şikayet ettiği bir başka konu valiliğin kendilerini okullara yönlendirmesi. Okulların depreme dayanıklı olup olmadığını bilmediklerini ifade eden bir yurttaş, ”Aileler okul içine mi çekilmesi gerekiyor yoksa açık alanda yer mi tahsis edilmesi gerekiyor? Güvenli olan açık alandır. Okul değil” sözleri ile tepkisini dile getirdi.
Çadır, battaniye ve yakacak sorunu yaşayan Diyarbakırlılar kendi mahallerinde, açık buldukları alanlarda bir araya gelerek geceyi geçirmeye çalışıyor. Depremden dolayı evlerine gidemeyen depremzedelerin çoğuna yiyecek te verilmiyor