Eğitimcilerden MEB'in 'Gençleri İslam dışı inançlara ilgi duymaktan koruma' görevine tepki

MEB’in laikliği yok sayan bir eğitim politikası geliştirdiğini belirten eğitimciler, DÖGM’nin öğrencileri ‘kindar dindar’ olarak yetiştirmeyi amaçladığını ifade etti, ‘tablo karanlık’ dedi.

Eğitimcilerden MEB'in 'Gençleri İslam dışı inançlara ilgi duymaktan koruma' görevine tepki

Fotoğraf: MEB

Eğitimciler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün (DÖGM), "temel politikalar" arasına "gençleri İslam dışı inançlara ilgi duymaktan ve zararlı cereyanların ağına düşmekten korumak" görevini eklemesine tepki gösterdi.

Dinleri tarafsız şekilde öğretme görevi olan MEB’in söz konusu politikasını Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay değerlendirdi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kurul, DÖGM’nin, Diyanet ile MEB arasında ilişkileri düzenleyen stratejik birim haline geldiğini belirterek, "DÖGM, laik eğitim ilkesine aykırı biçimde öğrenci sayısını artırmak ve öğrencileri ‘İslam dışı olarak tanımladıkları inançlara ve zararlı cereyanlara karşı’ kindar bir dindar olarak yetiştirmek amacına yönelmiş gözüküyor. Dinsel duygular mümkün olduğu kadar kışkırtılıyor ve hesaplaşılacak ötekiler yaratılıyor" dedi.

EĞİTİM SEN: İKTİDARIN EN GÖZDE KURUMU DÖGM, LAİKLİK MEB İÇİN YOK HÜKMÜNDE

Öğrencilerin imam hatiplere zorlandığını kaydeden Kurul, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada "DÖGM, iktidar blokunun en gözde genel müdürlüğü; bağlı okullar da en gözde okulları. Ortaokul ve liseler, siyasal iktidarın arka bahçesi haline getirilmiş durumda. Bu okullara öğrenci yönlendirmek için ciddi kampanyalar düzenleniyor, camilerden çağrılar yapılıyor. MEB için laiklik ilkesi yok hükmünde" diye konuştu.

‘DÖGM, DİYANET’İN MİNYATÜRÜ GİBİ ÇALIŞIYOR’

Gençlerin İslam dışındaki dinler konusunda cahilleştirildiğini söyleyen Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay ise, "İktidar tarafından giderek parlatılan DÖGM de kritik bir rol oynuyor. MEB bünyesindeki bir müdürlük olmaktan çok Diyanet’in minyatürü gibi çalışıyor. Bu müdürlüğe periyodik olarak gelen yetki ve görev artırımları ve ödeneklerin büyüklüğü de bu küçük Diyanet’in eğitimdeki kollarının gün geçtikçe uzamasına yol açıyor. 2022’nin Türkiyesi’ne yakışmayan bu karanlık tablo, eğitimde laikliğin nasıl nefes almak gibi acil bir ihtiyaç haline geldiğini gösteriyor" dedi.

Eğitim Sen meb Eğitim İş islam inanç