Elazığ Cezaevi’nde tutuklulara infaz yakma tehdidi
Hak ihlalleriyle son dönemde gündemden düşmeyen Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki siyasi tutuklulara yönelik baskılar ve hak ihlalleri artarak devam ediyor.
Kronik kalp, damar, yüksek tansiyon, şeker ve bel fıtığı gibi rahatsızlıkları bulunan ağır hasta tutuklu 50 yaşındaki Bahri Dağ, ailesi ile yaptığı son açık görüşte cezaevi idaresince tedavisinin engellendiğini ve ilaçlarının verilmediğini aktardı.
'LEYLA GÜVEN'İN TALEPLERİ BİZİM TALEPLERİMİZDİR'
Ayakta askeri düzende sayımın kendilerine dayatıldığını, bu uygulamaya karşı çıkınca infaz yakmakla tehdit edildiklerini de anlatan Dağ, bu tür uygulamalarla İmralı’da yürütülen tecrit politikalarının tüm cezaevlerinde meşrulaştırılmak istendiğini belirtti. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in cezaevinde başlatmış olduğu açlık grevi eylemini desteklediklerini de aktaran Dağ, Güven’in taleplerinin aynı zamanda kendi talepleri olduğunu ifade etti.
GÖRÜŞ SÜRESİ DÜŞÜRÜLDÜ
Hasta tutuklu Bahri Dağ ile görüşen yeğeni Ejder Dağ, cezaevinde kendi gözlemlediği hak ihlallerini de anlattı. Daha önce bir saat olan açık görüş süresinin 45 dakikaya indirildiğini ifade eden Dağ, "Cezaevi girişinde yapılan aramalarda geçen sürenin de görüş süresinden düşürüldüğü için, ancak 30 dakika görüşebildik" dedi.
‘6 AYDA 4 DEFA SÜRGÜN EDİLDİ’
Dağ, cezaevinde geçen uzun yıllarla beraber amcası Dağ’ın çeşitli hastalıklara yakalandığını ve şuanda ağır hasta olduğunu dile getirdi. Amcasının bu halde sürekli başka cezaevlerine gönderildiğini kaydeden Dağ, "Amcam Bahri Dağ kronik kalp, damar, yüksek tansiyon, şeker ve bel fıtığı gibi rahatsızlıkları olmasına rağmen, tedavi edilmediği gibi ilaçlarının da verilmediğini, hastane ve revir dilekçelerinin cevapsız bırakıldığını aktardı" dedi.
Amcasının altı ayda 4 defa sevk edildiğine dikkat çeken Dağ, şöyle devam etti: "Amcam ağır hasta olmasına rağmen, Ordu E Tipi Cezaevi’nden sırasıyla Siverek T Tipi Cezaevi, Hilvan T Tipi 2 No’lu Cezaevi, Elazığ T Tipi Cezaevi ve Elazığ 2 No’lu Cezaevi’ne sürgün edildi. Tüm bu süreç 6 ay gibi kısa bir sürede gerçekleşti. Ama sevk dilekçeleri aylar sonra değerlendirilip, reddedilmekte."
İNFAZ YAKMA TEHDİDİ
Tutukluların cezaevinde insanlık dışı uygulamalar ve ağır hak ihlallerine maruz kaldıklarını sözlerini ekleyen Dağ, amcasının söylediklerini şöyle anlattı: "Tutuklu ve hükümlülere ayakta askeri sayım gibi birçok uygulamanın dayatıldığını, üçlü ve tekli tabir edilen odalarda tutulduklarını, normal haftalık ve aylık görüşlerden avukat görüşlerine kadar günlük yaşamda askeri uygulamalarla karşılaştıklarını, en ufak bir hak talebi veya itirazda cezaevi idaresince hücreye konulduklarını ve infaz yakmakla tehdit edildiklerini söyledi. Sevk dilekçelerinin iyi halli olmadıkları gerekçesiyle reddedildiğini, diğer tutuklularla görüşmelerine kesinlikle izin verilmediğini, bir yıldır orada olmasına rağmen odasındaki iki arkadaşı dışında kimseyi görmesine izin verilmediğini söyledi."
Amcası Dağ’ın bu tür uygulamalarla İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yürütülen ağır tecrit politikalarının tüm cezaevlerinde meşrulaştırılmak istendiğini aktardığını belirten Dağ, amcasının "Tecrittin meşrulaştırılmak istendiği bu politikalarla apaçık ortada olduğunu, hiçbir şekilde bu politikalara boyun eğmeyeceklerini, bedeli ne olursa olsun direneceklerini, 12 Eylül vahşet politikalarını zindanda yendikleri gibi bunu da yeneceklerini" söylediğini ifade etti.
KAMUOYUNA DUYARLILIK ÇAĞRISI
Son olarak tutuklu ve hükümlülerin Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevi eylemini selamladıklarını ve taleplerinin talepleri olduğunu söyleyen Dağ, kamuoyunun tecride ve cezaevlerinde yürütülen politikalara karşı duyarlı olmaya çağırdı. (MEZOPOTAMYA AJANSI)
