Er ailesinin avukatı: Başkaca güçlerin devreye girdiğine inanmak istemiyoruz

Nazlı Eda PİYADE

ARTI GERÇEK- Batman’da cinsel saldırıya maruz bırakıldığını anlattığı bir mektupla intihar eden İpek Er’in avukatı İlyas Tarım, sosyal medyada yürütülen dezenformasyon çalışmalarına ilişkin, "Sosyal medya baskısı ile tutuklanan Musa Orhan'ın tahliye edilmesi sürecinde başkaca güçlerin devreye girdiğine inanmak istemiyoruz" dedi.

18 yaşındaki İpek Er, Batman’ın Beşiri ilçesinde Uzman Çavuş Musa Orhan’ın kendisini cinsel saldırıya maruz bıraktığını anlatan bir mektupla intihar girişiminde bulundu. Er, 34 gün süren yaşam mücadelesinin ardından 18 Ağustos'ta hayatını kaybetti.

Er’in intihar girişiminden 9 gün önce şikayetçi olduğu Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Kamuoyunda yükselen tepkilerin ardından geçtiğimiz hafta hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklanan Orhan, 1 hafta sonra geçtiğimiz gün tahliye edildi.

Orhan’ın serbest bırakılmasıyla sosyal medyada da dezenformasyon çalışması başladı. Önce Musa Orhan’ın avukatı er’in ölümünde bir "sır perdesi" olduğunu öne sürerek, "Türk askerine iftira atılıyor" dedi. Daha sonra sosyal medyada kimi raporlar yayınlandı.

'DEVLET ERKİ MUSA ORHAN'I TUTUKLATMAK İSTEMEDİ'

Er ailesinin avukatı İlyas Tarım’a süreci ve iddiaları sorduk.

Avukat Tarım, Uzman Çavuş Musa Orhan’ın toplumsal vicdanın harekete geçmesi ve milyonlarca sosyal medya kullanıcısının "Musa Orhan tutuklansın" tepkisinin ardından tutuklandığını hatırlattı. "Devlet erki hiçbir zaman Musa Orhan’ı tutuklatmak istememişti" diyen Avukat Tarım, Orhan’ın tahliyesinin de sanık müdafii avukatın 3 sayfalık genel geçer talepleri neticesinde mahkemenin yalnızca tutukluluk değerlendirmesinde bulunması gerekirken dosyanın esasına girerek 7 sayfalık değerlendirmede bulunduğunu söyledi.

TAHLİYE KARARI: BAŞKACA GÜÇLERİN DEVREYE GİRDİĞİNE İNANMAK İSTEMİYORUZ

Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tanıkları dinleyerek ve mevcut delil durumunu değerlendirerek vermesi gereken nihai kararı ‘peşinen’ verdiğini söyleyen Avukat Tarım, mahkemenin tecavüz beyanında bulunarak şikayetçi olduktan sonra intihar eden İpek Er’in 18 yaşında olduğunu ve "rızasıyla" birliktelik yaşadığını gerekçe gösterdiğini belirtti.

Avukat Tarım tahliye kararını "Elbette sosyal medya baskısı ile tutuklanan Musa Orhan'ın tahliye edilmesi sürecinde başkaca güçlerin devreye girdiğine inanmak istemiyoruz" sözleriyle değerlendirdi.

İDDİALARA YANIT

Tarım, Sosyal medya tepkisiyle tutuklanan Orhan’ın yine sosyal medyada "Bir noktadan yönlendirilen dosya içerisine hakim bir troll gazeteci ve hesaplara bilgi verilmekte bilgi kirliliği yaratılarak gündemdeki konuya ilgiyi azaltmak ve hatta karşı mağduriyet yaratmak çabası olduğunu görüyorum" dedi.

"Kimse bu hesaplara itibar etmemelidir" diyen Avukat Tarım şöyle devam etti:

 "Genç kızın ölümünde sır perdesi" diye paylaşım yapan ve toplumsal ilgiyi muğlaklaştırmaya çalışan kimi kişilerin niyetlerinin farkındayız. Şöyle ki; olay yeri incelemelerine ait olduğu öne sürülen fotoğrafları sosyal medyaya servis ederek  ‘Tüfek saçmaları bitişik atışla vücudu delip geçemez, uzak atış var’ gibi söylemler gerçeği yansıtmamaktadır."

OTOPSİYE AVUKATLAR ALINMADI, RAPOR HENÜZ ÇIKMADI

Avukat Tarım, İpek Er’in ailesini hedef alan paylaşımlara ise şöyle yanıt verdi:

"İpek Er intihar ederken av tüfeğinde bulunan ‘dokuzlu’ diye tabir edilen kurşun ile intihar etmiştir. Bir patlama ile kurşunda bulunan 9 mermi parçası atılabilmektedir. Av tüfeği ile intihar eden İpek Er'in vücudunu delip duvara saplanan 8 mermi parçası ve vücudunun karın bölgesinde kalan 1 mermi parçası mevcuttur."

Otopsi muayenesine alınmalarına izin verilmediğini aktaran Avukat Tarım, Batman Cumhuriyet Savcılığı’nın henüz otopsi raporunu hazırlamadığını söyledi. Tarım, "Adalet Bakanlığı’nın da takip ettiği dosyadaki evrakları talep etmemize rağmen ‘Adliyede savcı yok, pazartesi günü gelin’ diyerek talebimiz kabul ötelendi. Ölümüne ilişkin muayene raporunu istememize rağmen bize verilmemiştir" dedi. 

'BU DOSYADA HER TÜRLÜ KOMPLO TEORİSİ GELİŞTİRİLEBİLİR'

"Süreç, savcılığın otopsi sürecindeki tutumu ile cenaze defin aşamasında vekillerin, avukatların, insan hakları savunucuların mezarlığa alınmaması, İçişleri Bakanlığı’nın açıklamaları ve şu an dosyanın bizden gizleniyor olması birlikte değerlendirilmelidir" diyen Avukat Tarım, "Açıkça söylüyorum; bu dosyada her türlü komplo teorisi geliştirilebilir" ifadelerini kullandı.

Adli Tıp Raporu’na ilişkin de konuşan Avukat Tarım, İpek Er’in Musa Orhan’ın kendisini ilaç vererek cinsel saldırıya maruz bıraktığını beyan etmesinin ardından şikayetçi olmasıyla birlikte Siirt Adli Tıp Kurumu’ndan bir rapor aldırıldığını söyledi.

'RAPORUN SOSYAL MEDYAYA SERVİS EDİLMESİ ALDATMACADIR'

Avukat Tarım, "Musa Orhan bütün savunmalarında tecavüz etmediğini, cinsel bir birlikteliklerin olmadığını belirtmesine rağmen sosyal medyada paylaşılan söz konusu raporda İpek Er'in ifadelerini doğrular nitelikte bir Adli Tıp Raporu sunulmuştur" dedi ve ekledi:

"İpek Er'in ifadelerinde geçen süre önce Musa Orhan'ın kendisine tecaüz ettiğini delillendirir bir rapordur. İpek Er ifadesinde de ilaç ve içki etkisinde tecavüze maruz kaldığını beyan ettiği için Adli Tıp Raporu’nda da belirtildiği gibi kollarında, dizlerinde ve vücudunda bir ekimozun oluşması söz konusu olmamıştır. Nitekim Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da hazırladığı iddianamede, ‘Olaya ilişkin dosya kapsamına giren delillerden müştekinin olaya ilişkin anlatımını doğruladığı, Adli Tıp Raporu’nun da müştekinin olay örgüsü içerisinde vermiş olduğu beyanlarını destekler mahiyette olduğu, bu nedenlerle müştekinin beyanlarına itibar edileceği’ şekilinde belirtmiştir.  Raporun bu şekilde sosyal medyaya servis edilmesi ve ‘tecavüz yokmuş’ algısı tamamen bir aldatmacadır. 18 yaşında gencecik bir insanı yaşamından eden Musa Orhan yalnız tecavüzcü değil aynı zamanda İpek Er'in intiharından da sorumludur."

Avukat Tarım, soruşturma dosyasının sosyal medyada gündem edilmesine ilişkin de "Soruşturma aşamasında dosyada gizlilik kararı vardı. Soruşturma aşaması da esasında gizli yürütülür. İddianame hazırlandıktan sonra dosyadaki gizlilik kararı da kalkar. Mahkemeler aksi bir durum olmadıkça halka açık yapılır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin kişileri hedef göstererek kullanılması, kişilerin teşhir edilmesi, bilgi dışı linç amacı ile kullanılması elbette doğru değildir. İpek Er'in anısına saygı duymak lazım" ifadelerini kullandı.