Erkan Baş: Mahkeme hangi kararı verirse versin doğru bildiğimi söylemeye devam edeceğim

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Mehmet Cengiz'in kendisine açtığı 250 bin TL'lik tazminat davasına ilişkin 'öyle bir param yok, o parayı benden alamaz' dedi.

Erkan Baş: Mahkeme hangi kararı verirse versin doğru bildiğimi söylemeye devam edeceğim

ARTI GERÇEK-Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş Artı Tv'de yayınlanan "Sibel Hürtaş ile Ankara Gündemi" programına konuk oldu. Türkiye gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Erkan Baş, iş insanı Mehmet Cengiz'in kendisine açtığı 250 bin TL'lik tazminat davasına ilişkin, "Öyle bir param yok, o parayı benden alamaz. Mahkeme hangi kararı verirse versin ben doğru bildiğimi söylemeye devam edeceğim" dedi.

'SENDİKALAŞMAYI ENGELLEMEK BİR SUÇTUR'

Konuşmalarına Çorum'da direnen metal işçilerinin eyleminden ve taleplerinden bahsederek başlayan Erkan Baş, "Sendikalaşmayı engellemek bir suçtur, işçilerin sendikalaşmasının engellenmesine yönelik bir girişim, ceza kanununa göre yaptırım gerektirir. 18 yıldır Türkiye'de herhangi bir iş yerinde işçiler anayasal haklarını kullanmaya karar verdiklerinde, "peki bu sizin hakkınız tabi kullanacaksınız" diye karşılaştıkları bir tane bile örnek yok. Tam tersine her yerde önce patron işçileri bölmeye çalışıyor. Beceremezse işçileri işten çıkarıyor" ifadelerini kullandı.

'SARAY AHALİSİNİN MUTLU BİR HAYAT SÜRDÜREBİLMESİ İÇİN GERİDE KALANLARIN EZİLMESİ GEREKİYOR DİYE BAKIYORLAR'

Türkiye'de ucuz işçiliğin son dönemlerde yaygınlaştığına değinen Baş, "tepedeki yüzde biri zenginleştirmek için kalan herkesi kötü koşullarda çalışmaya zorluyorlar. Hatırlayın eskiden en ucuz ihraç malımız askerimiz diye övünüyorlardı şimdi çağrı yapıyorlar; "en ucuz işçi bizde" diye. Bu çok kritik bir noktaya geldiğimizi gösteriyor. İktidar da bunun farkında baskı ve şiddetle durumu dengelemeye çalışıyor. Mesela gazetecileri bi taraftan sendikasızlaştırılarak, yalnızlaştırılarak bunu başaramadıklarında cezaevine atarak veya kurşunlayarak susturmaya çalışıyorlar. Bunlar birbirinden bağımsız değil. Saray ahalisinin mutlu bir hayat sürdürebilmesi için geri kalanların ezilmesi, horlanması, kanının içilmesi gerekiyor diye bakıyorlar" dedi.

'DOĞRU BİLDİĞİMİZİ HER KOŞULDA SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Mehmet Cengiz'in kendisine açtığı 250 bin TL'lik tazminat davasına da değinen Baş, "Türkiye'de bir asgari ücretli 365 günün 122 günü sadece vergi için çalışıyor. Çalıştığımız her üç günden birinde 5'li çete ve benzerleri için çalışıyoruz. Bunları söyleyince rahatsız olmuşlar, dava açmışlar. Yapmaya çalıştıkları şey şu; milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı olduğu için ceza davası konusu haline getiremiyorlar. Bunu yapamayınca milletvekillerine tazminat davası açıyorlar. Büyük tazminatlara mahkum edersek susturabilir miyiz acaba diye düşünüyorlar. Biz doğru bildiğimizi her koşulda söylemeye devam edeceğiz. Çeşitli başka nedenlerden rahatım. Öyle bir param yok, o parayı benden alamaz. Mahkeme hangi kararı verirse versin ben doğru bildiğimi söylemeye devam edeceğim." ifadelerini kullandı.

'SOLCULUK FAKİRLERE YARDIM ETMEK DEĞİL FAKİRLİĞİ ORTADAN KALDIRMAKTIR'

Baş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "sağ-sol" kavramlarına karşı olduğunu söylediği açıklamalarına da değindi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını talihsiz bulduğunu belirten Baş, "Bizim bildiğimiz solculuk fakirlere yardım etmek değil fakirliği ortadan kaldırma işi. Sağcılar fakirlere yardım ederler ki istedikleri düzen devam edebilsin. Fakirlik olduğu sürece bunu ortadan kaldırma işi "sol" olmaya devam edecek." dedi.

Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımının yanlış bir ön kabule dayandığını söyleyen Baş, "Türkiye’de toplum sağcıdır dolayısıyla bizim onlara seslenmemiz için onlar gibi olduğumuzu anlatmamız lazım’ gibi strateji merkezlerinin ürettiği bir akılla hareket ediyor bu da doğru değil. İşçilerin emekçilerin yoksulların hakkını savunmak, bağımsızlığı savunmak, gericiliğe karşı aydınlanma mücadelesi vermek ve her tür ırkçılığa karşı halkların kardeşliğinden ve barıştan yana olmak solculuktur." ifadelerini kullandı.

'ŞİDDETİ ÖNLEMESİ GEREKEN SOYLU BİZZAT İNSANLARI HEDEF GÖSTERİYOR'

Muhaliflere yönelik son dönemlerde artan saldırılara da değinen Baş, "Ana muhalefet partisi başkanına sokak ortasında yumruk atıldı. Barış Atay, İçişleri Bakanı'nın hedef göstermesi sonucunda saldırıya uğradı. Son günlerde yaşanan, Selçuk Özdağ ve Orhan Uğurlu'ya yönelik saldırıları da benzer bir bütünlük içerisinde değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Daha kötüsü ise bundan bir mahcubiyet duyulmadığını da hissediyorum. Olay gerçekleştikten sonra üstünü örtmeye dönük bir yaklaşım sergilendi. Bütün bu şiddeti önlemesi gereken kişi Soylu. Ama Soylu'nun bizzat kendisi insanları hedef gösteriyor" dedi.

'YURTTAŞLARIMIZ RAHAT OLSUNLAR BİZ ONLARIN OYUNUNU BOZMANIN YOLUNU BULACAĞIZ'

Seçim barajı tartışmalarını yorumlayan Erkan Baş, "Çalışılan model şu; ittifakların aday listesi çıkartması. Ayrı ayrı partilerin değil ittifakların liste çıkartması. Siyasal partiler yasasında küçük bir değişiklikle bu yapılabilir. Özgür Özel'in söylediği gibi Erdoğan'a göre Anayasa yapılıyor bu ülkede. AKP, MHP ile birlikte anayasayı değiştirerek, çoğunlukla parlamentoya girebilirim diye kurnazlık peşinde. Cumhur İttifakı da böyle bir kurnazlıktı. Ama şunu hesaplamamışlardı; karşısında bir millet ittifakı oluşabileceğini hiç planlamamışlardı. Yurttaşlarımız rahat olsunlar bunlar ne oyun yaparlarsa yapsınlar biz o oyunu bozmanın yol ve yordamını bulacağız. AKP kendine göre bir muhalefet yaratmak istiyor. Burada da ben TİP adına çok net bir çağrı yapmak istiyorum. Kim sola işaret ediyor ve gerçek bir muhalefet ediyorsa, onu kenara itmek istiyor. Çünkü biz oyunu bozuyoruz. Gururla söylüyorum bir tane doğrunun bin tane yalanı yerle bir etme yeteneği vardır. Küçücük bir şey bunların bütün planlarını bozuyor. Biz ne yapıp edip kendimizi buraya yerleştirmek istiyoruz. Gerçek bir muhalefet hareketini oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.

İstanbul TBMM mehmet cengiz tıp Erkan Baş