Eşi ve arkadaşları için her hafta adalet nöbetinde
Avukat Didem Bayar Ünsal her hafta salı günü adliye önünde tek başına 'adalet' talebiyle nöbet tutuyor.
ARTI GERÇEK - KHK ile ihraç edilmelerinin ardından işlerine geri dönebilmek talebiyle açlık grevine başlayan iki eğitimci Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın gözaltına alınan 16 avukatına ilişkin yargı süreci devam ediyor. Altı kişinin tutuklu bulunduğu davaya ilişkin aynı soruşturmada tutuksuz olarak yargılanan avukat Didem Bayar Ünsal her hafta salı günü adliye önünde tek başına "adalet" talebiyle nöbet tutuyor. Artı Gerçek’e konuşan avukat Didem Bayar Ünsal, "Ülkem için mesleğim için bürom için eşim ve arkadaşlarım için dikilip duruyorum adaletsizliğin karşısına. Eşim ve arkadaşlarım için adalet ve özgürlük istiyorum" diyor.
Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi 16 avukat, eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın duruşmasına iki gün kala 12 Eylül 2017 tarihinde gözaltına alındı. 16 avukata hem Gülmen ve Özakça’ya yönelik yürütülen soruşturmanın hem de Berkin Elvan, Dilek Doğan, Hasan Ferit Gedik davalarının avukatı olmaları suçlaması yöneltildi. Tutuklamadan bir yıl sonra 10 Eylül 2018’de yapılan ilk duruşmada mahkeme heyeti, AİHM kararlarına dayanarak avukatların tutuklu yargılanmasını gerektirecek bir hususun olmadığını belirterek tüm avukatların tahliye edilmesine karar verdi. Ancak sekiz saat sonra avukatlar hakkında tekrar yakalama kararı çıkarıldı. Altı avukat hakkında ise yeniden tutuklama kararı verildi. Tutuklananlar arasında eşi avukat Aytaç Ünsal’ın da olduğunu söyleyen Didem Bayar Ünsal, "Ben denetimli olarak serbest bırakıldım. Haftanın iki günü imza vermem lazım. Yeniden tutuklanmaktan korkmamı, çekinmemi, hatta kaçmamı istiyorlar" ifadelerini kullanıyor.
Ünsal bu nedenle eşi ve avukat arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle adalet nöbetine başlıyor. Her hafta salı günü saat 10:00’da Çağlayan’daki adliye önünde, elinde taşıdığı "Halkın avukatlarına özgürlük" yazılı döviziyle beraber üç saatlik nöbet tutuyor.
Ünsal, "Elimde ‘Eşim ve çalışma arkadaşlarım için özgürlük istiyorum’ yazılı bir döviz taşıyor olmam dahi örgüt propagandası olduğu söylenerek engellendi. Dövizlerime el konuldu. Demek ki örgüt propagandası dediğimiz suç, adalet ve özgürlük isteyerek işleniyor. Demek ki tek başına bir kadın, kamu düzenini bozuyor. Demek ki o örgütlerin yarattığı söylenen tehdidi böyle benim gibi hak talep edenler oluşturuyor. İşte ben eylemim ile böyle bir ülke fotoğrafı çekiyorum" diyor.
ADALET NÖBETİNE DESTEK ÇAĞRISI
Eşi ve arkadaşlarının serbest bırakılmasının ancak bağımsız bir yargı ile mümkün olacağını söyleyen Ünsal, "Bağımsız bir yargı, ancak savunmanın özgür olması ile bu da demokrasi ile mümkün olur. Demokrasi ancak bağımsız ve üretken, güçlü bir ülkede mümkün olur. Bu yüzden benim adalet talebim hem ülkem, hem mesleğim, hem de sevdiklerim için. Haftanın bir günü yalnızca üç saat süren mütevazı bir karşı duruş benim yaptığım. Ama sadece bir tek kadın avukatın o birkaç saatlik duruşu karşısında siyasi iktidarın ne kadar rahatsız olduğunu göstermiş oldum" ifadelerini kullanıyor.
Ünsal savunma mesleğine sahip çıkılması amacıyla adalet nöbetine destek çağrısı yapıyor: "Bu ve benzeri operasyonlar savunmayı sindirmeye, ehlileştirmeye, tasfiyeye yönelik hamlelerdir. Halkın avukatsız, savunmasız bırakılması amaçlanıyor. Bu nedenle tüm meslektaşlarımı ve halkımı yalnız bana destek olmak için değil, savunma mesleğine sahip çıkmak için nöbetime davet ediyorum."