Fatih Altaylı: Davutoğlu hem kendisi hem ülke için 'tehlike arz etmeye müsait' bir durumda

Altaylı'ya göre Ahmet Davutoğlu asıl cesaret gösterisini görevden azledildiğinde yapmalıydı.

Fatih Altaylı: Davutoğlu hem kendisi hem ülke için 'tehlike arz etmeye müsait' bir durumda

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta yayımladığı manifestoyla yaptığı çıkışı değerlendirdiği yazısında, Davutoğlu'nun azledildiğinde cesaret göstermesi gerektiğini savundu. "Ahmet Bey geçmişteki hatalarından zerre ders almış görünmüyor" diyen Altaylı, "Bana göre hem kendisi hem ülke için 'tehlike arz etmeye müsait' bir durumda" ifadelerini de kullandı.

Fatih Altaylı'nın bugün (28 Nisan 2019) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Azledilmiş Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeniden siyasete dönme, yeni bir parti kurma çabalarını izliyorum.
Gözlemim şu:
Ahmet Bey, geçmişteki hatalarından zerre ders almış görünmüyor.
Herkesçe malum yanlışları, onun için hâlâ yanlış gibi görünmekten çok uzak.
En küçük bir özeleştiri yapmadığı gibi, hâlâ tepeden bakan o bakış açısını değiştirmiş değil.
Bana göre hem kendisi hem ülke için "Tehlike arz etmeye müsait" bir durumda.
Ancak zaten bu saatten sonra kendisinden bir siyasi lider çıkmaz.
Çünkü gidişi o kadar "Aşağılayıcı" biçimde olmuştu ve kendini o kadar küçük düşürmüştü ki, bu düşüşte hiç de onurlu bir yan ve bir mücadele adamı izi görülmedi.
Hepimiz biliyoruz ki, Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin en yüksek oyu alarak çıktığı bir seçimde hem Başbakan hem de partinin genel başkanı idi.
Haliyle seçim zaferini de kendi liderlik hanesine yazıyordu.
Fakat bu başarıdan çok kısa bir süre sonra "Liderlik" kendisinden "Çekilme" talep etti.
Önünde iki yol gördü Davutoğlu.
Ya partinin tartışmasız liderini dinleyecek ve istifa edecek; ya da mücadele edecekti.
Kem küm etti belki ama istifa yolunu seçti.
Hesabına yazdığı başarı puanlarına rağmen bıraktı ve gitti. Kendisine yönelik oldukça aşağılayıcı tutuma ve utanç verici gönüllü azile boyun eğdi.
Ve belli ki yanına sadece bir miktar "Kin" koymuş başka bir şey değil.
Oysa Ahmet Davutoğlu’nun önünde bir üçüncü yol vardı.
Doğru olan, demokratik olan, saygın olan yol oydu ama "Büyük hayallerin ve büyük hedeflerin adamı", "Modern zamanların Enver Paşası" Davutoğlu o yolu göremedi.
O yol şuydu:
Partinin doğal liderine elbette rest çekmeyecekti. Ama doğru ve onurlu bir metotla kendini gösterecekti.
İstifası istendiğinde, "Tabii ki böyle bir hakkınız var. Bu partiyi kuran ve iktidara taşıyan sizsiniz. Cumhurbaşkanı olarak beni azledebilirsiniz. Benim istifam ise çok da makul olmaz. Bunu demokratik yoldan yürütelim" diyecek hızla partinin kongresini toplayacak ve bu kongrede güvenoyu isteyecekti.
"Patronun" karşısına çıkaracağı adayla yarışacaktı.
Bunu yapsaydı kaybettiği zaman bile kazanmış olurdu.
Şimdi ise eziklenmenin intikamı peşinde bir görüntü veriyor.
Burada ne bir mağduriyet var ne de bir mağruriyet.
Ama yine de cesaretinden ötürü kutlamak lazım.
Göstermesi gereken zamanda göstermediği, geç kalmış bir cesaret.

akp Ak Parti ahmet davutoğlu Fatih Altaylı