Fethullah Gülen kimdir, kaç yaşında öldü, hastalığı neydi?
Artı Gerçek - '17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları'nın öncesine kadar AKP iktidarının kendisine 'Hocaefendi', cemaatine ise 'Hizmet Hareketi' diye seslendiği, operasyon sonrası kendisi 'Fetullah', cemaati 'Fetullahçı Terör Örgütü' olan Fethullah Gülen 83 yaşında öldü.
Peki Fethullah Gülen kimdir, neden öldü, hakkında hangi suçlamalar bulunuyordu, kurduğu yapılanma bugün hangi suçlarla karşıya karşıya?
Gülen bir süredir böbrek yetmezliği ve şeker hastalığının yanı sıra ayrıca demans sebebiyle tedavi görüyordu. Gülen'in bu sabaha karşı kalp krizi sonucu öldüğü belirtildi.
SİTESİNDE DOĞUM TARİHİ OLARAK, ATATÜRK'ÜN VEFAT TARİHİ YAZIYOR
27 Nisan 1941'de, Erzurum'un Pasinler ilçesinde doğdu. Ancak Gülen’in resmi web sitesinde yer alan bilgilerde doğum tarihi olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün öldüğü gün, yani 10 Kasım 1938 yazıyor.
HAKKINDA ÖRGÜT RAPORU HAZIRLANDI, ABD'YE GİTTİ
28 Şubat sürecinde Gülen hakkında dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü, örgütlenmenlerine ilişkin bir rapor hazırladı.
Rapora göre, Gülen bir örgütün lideriydi ve liderlik ettiği örgütün mensupları tüm kamu birimlerinde örgütleniyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü bu raporu aldıktan 3 gün sonra, 21 Mart 1999'da sağlık problemlerini gerekçe göstererek, ABD'ye gitti ve Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabasında lüks bir çiftlik evine yerleşti.
AKP İKTİDARININ İLK 12 YILINDA GÜCÜNÜN ZİRVESİNE ULAŞTI
Fethullah Gülen ve yapılanması gücünün zirvesine ise AKP iktidarı döneminde ulaştı. Kendine müttefik arayan iktidar, yargı ve polisi adeta Gülen yapılanmasına açtı. 2008'deki Ergenekon operasyonları sırasında yargı ve polisteki tüm kritik noktalara Gülen'in adamları atandı.
Gülen ve yapılanması bu dönemde mali olarak da büyük güce ulaştı. AKP yanlısı medya da Gülen'e laf söyleyeni hain ilan etmekten çekinmedi.
17-25 Aralık 2013'te Erdoğan, ailesi, yakınları ve dört bakanın da yer aldığı yolsuzluk iddialarını içeren tapeler basına sızdırıldı. Bu gelişme sonrası bakanlar istifa etmek zorunda kalırken, bir süre sonra karşı operasyonlarla Gülenciler görevden alınmaya başlandı.
Geri planda ekonomik güç çekişmesi nedeniyle başlayan bilek güreşi sonrası Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 30 Nisan 2014 toplantısıyla 'terör örgütü' olarak ilan edildi. Hükümeti devirmeye ve ülke yönetimine el koymak istediği ilan edildi.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
15 Temmuz 2016 darbe girişiminin başındaki isim olarak görülen Fethullah Gülen hakkında Türkiye, 27 suçtan kırmızı bülten çıkararak, iade edilmesini istedi ancak bu gerçekleşmedi.
45 DAVANIN BİR NUMARALI SANIĞI
Fethullah Gülen, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme", "Cumhurbaşkanına suikast", "dolandırıcılık", "resmî belgede sahtecilik", "sınav sorularının çalınması", "usulsüz dinleme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarını gerçekleştirmek ile suçlanmaktaydı.
Hakkında açılan 45 davanın da bir numaralı sanığı konumundaydı.
BİR DE ÖNCESİ VAR: KÖMÜNİZME KARŞI BÖYLE PALAZLANDIRILDI
Yukarıda sıralananlar, Gülen'in AKP iktidarında yaşananlar. Eğitim durumu tartışmalı Fethullah Gülen'in bu kadar büyük bir yapılanma oluşturmasının geri planında, komünizme karşı hem devletin hem de ABD'nin desteğini alması yatıyor.
ABD desteğiyle kurulan Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin Erzurum'da açılmasında aktif rol aldı. 1960'lı yılların başında Edirne'de camilerde imamlık yaptıktan sonra 1969 yılında atandığı İzmir'de örgütünün temellerini attı. 1979 yılında yayın hayatına başlayan Sızıntı dergisinde başyazar olarak yazıları yayımlandı.
12 EYLÜL'LE BİRLİKTE KAPILAR AÇILDI
12 Eylül askeri cuntasıyla da ilişkileri iyi tutan Gülen yapılanmasına özellikle bu tarihten sonra kamu kurumlarının kapıları açılmaya başlandı. Gülen yapılanması da kritik gördüğü polis, yargı ve TSK'de yaygın olarak örgütlendi.
Bunun yanısıra iş dünyasında da büyük bir güç olan yapılanma, AKP iktidarının ilk 12 yılında mutlaka kapısı çalınması gereken bir güç haline getirildi.
Gülen hakkında 1999 yılındaki rapor sonrası açılan dava ise 2008 yılında beraatla sonuçlandırıldı.
'KUL HAKKINA' DA GİRDİLER
Gülen yapılanması, üniversite sınav soruları ile kamuda atama sınavı sorularının çalınmasıyla da gündeme geldi. Üniversite sorularını önceden üyelerine vererek, kendi cemaatlerinden öğrencileri istedikleri fakültelere yerleştirdikleri ortaya çıktı. Ayrıca KPSS sorularını da önceden alarak, üyelerinin atanmasını sağlamaları, en büyük suçları arasında yer aldı. (HABER MERKEZİ)