Gabar'da bir mühendisin öldüğü iş cinayeti | DEM Partili İrmez: 'İşçiler 12, mühendisler 24 saat çalıştırılıyor'

Gabar'da bir mühendisin öldüğü iş cinayeti | DEM Partili İrmez: 'İşçiler 12, mühendisler 24 saat çalıştırılıyor'
Şırnak'ta Gabar Dağı'ndaki petrol arama sahasında incelemelerde bulunan DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, "İşçilerin 12 saatten fazla çalıştırıldığı, bazen mühendislerin 24 saatten fazla çalıştığını söyleniyor" dedi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Şırnak'ta Gabar Dağı'nda Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi’ne (TPO) ait petrol arama sahasında dün (21 Temmuz) sondaj kulesinin devrilmesi sonucu mühendis Mehmet İrfan Güler öldü, iki kişi de yaralı olarak kurtarıldı. Olayın ardından DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal Aslan ile birlikte petrol arama sahasına giderek incelemelerde bulunan DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, gözlemlerini Artı Gerçek'e anlattı.

'İŞÇİLERİ BASKI VE MOBBİNGLE ÇALIŞTIRIYORLAR'

mehmet-zeki-irmez.jpg

Gabar Dağı'ndaki petrol sahası ile ilgili daha önce de birçok şikayet aldıklarını söyleyen İrmez, "Gittiğimiz zaman işçilerin morali çok kötüydü. Arkadaşlarının böyle bir kaza sonucu yaralanması onlar açısından gerçekten üzücü bir durum. Orası ile ilgili önceden de tabii ki ulaştığımız bilgiler vardı. Çalışma saatleri ile ilgili bilgiler ulaşıyordu. Özellikle işçilerin 12 saatten fazla çalıştırıldığı, bazen mühendislerin 24 saatten fazla çalıştığını söyleniyordu. Bundan dolayı bu kaza kesinlikle normal değil. Teknik olup olmamasına bakılmaksızın bir çalışma yürütülüyor. Oradaki işçileri sağlıksız ve güvenliksiz bir şekilde baskı ve mobbing ile çalıştırıyorlar" diye konuştu.

'PETROL ÇIKARILIRKEN DOĞA TAHRİP EDİLİYOR'

agac-kesimi.jpg

"Şırnak'ta yoğun bir yağmalama, talan ve sömürme anlayışı söz konusu" diyen İrmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şırnak'ın doğası bir bütün olarak talan ediliyor. Şu an hem orman kesimleriyle hem kömür ocaklarıyla hem de termik santrallerin doğaya verdiği zararlar zaten had safhada. Özellikle bu petrol çıkartılmasıyla birlikte gerçekten ciddi bir doğa tahribatı oldu. Düşünün bir üretim alanında 61 tane sondaj var. Sadece bir tane sondaj demek binlerce ağacın kesilmesi ve kilometrelerce yolun yapımı demektir. Gabar'da hal böyleyken Kato Dağı'nda da arama faaliyetleri devam ediyor. Bununla beraber orman kesimleri de sürüyor."

'YAKILAN ORMAN YERİNE KARAKOL İNŞA EDİLİYOR'

Bölgede süren ekolojik tahribatın iktidarın güvenlik politikaları ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan İrmez, "Ekonomik krizle birlikte bu ekonomik gidişatı Kürdistan'nın doğasını katlederek gidermeye çalışıyorlar. 90'lı yıllarda da bu böyleydi. Köyler ve ormanlık alanlar yakılırdı. Sonrasında özellikle sınır hattında onlarca baraj yapıldı. Hemen sonrasında ise orman kesimlerinin ve köylerin yakıldığı alana mutlaka kalekol ya da bir askeri karakol yapılıyor. Milli Savunma Bakanlığı, güvenlik güçleri ve bu kesimlerle ilgili proje gerçekleştirenler böyle vaatler alıyor. Rant adı altında peşkeş çekiliyor. 'Siz bu bölgenin kesimini gerçekleştirdiğiniz zaman buraya en az 10 tane kule yapacaksınız, aksi takdirde bu rant alanını başka şirketlere vereceğiz' diyorlar. TPO da şu an aynı şekilde çalışıyor. Yani burada çalışan şirketler AKP-MHP iktidarının güvenlik politikalarıyla endeksli bir şekilde çalışma yürütüyorlar. Doğa katliamını gerçekleştiren şirketler buradaki canlıların tüm yaşam alanını, ekosistemi yok ediyor. Hiçbir canlının orada artık barınması söz konusu değil" dedi.

'BÖLGE HALKI GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALIYOR'

İrmez, birçok bölgede süren ağaç kesimleri ve mera yangınlarından dolayı halkının havyalarını besleyemediğini ve göç etmek zorunda kaldığını söyledi. İrmez, "Bu bölgenin ağaçlarını keserseniz, ormanlık alanlarını keserseniz insanlar hayvanlarını nerede besleyecek? Halk, besleyecek bir alan bırakılmadığı için hayvanlarını satmak zorunda kalıyor. Hayvanlarını satınca da göç etmek zorunda kalıyor. Kendisinin ve ailesinin istihdamını gerçekleştirmek için başka kentlere göç ediyor. 120 bine yakın genç nüfusu var bu kentin. Ama çoğunluğu göç etmek zorunda kalıyor" diye konuştu.

'DOĞA KATLİAMLARINA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTELİM'

Şırnak'ın, yer altı ve yer üstü zenginlikleri bakımından çok zengin bir kent olduğuna işaret eden İrmez, doğa katliamlarına karşı seslerini yükselteceklerini söyledi. İrmez, "Kömür ve petrol olmasına rağmen bölge insanı da istihdam edilmiyor. Böylece zorunlu olarak göç ediyorlar. Biliyoruz ki bu bir devlet politikasıdır. Kendisine mecbur etmek ister ve sadaka kültürüne alıştırır. Zaten burada devletin yerel destekçileri 'eğer sen benden değilsen sana iş yok ancak benden olursan seni bir yere yerleştirebilirim' diyor. Yani hiçbir şekilde burada var olma hakkının olmadığını ima ediyorlar. Ondan kaynaklı da biz hem bu doğa kıyımına karşı ve işçi güvenliğini almaya yönelik gerçek anlamda hukuka uygun bir şekilde sesimizi yükselteceğiz. Kurumlarımız ve partimizle halkımızın da katılımıyla açıklamalarımız olacak" dedi.

Öne Çıkanlar