Garo Paylan, Dink cinayetinin aydınlatılması için araştırma önergesi verdi
Meclis'e sunulan önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması amacıyla TBMM’ye araştırma önergesi verdi.
Paylan, önergesinde TBMM İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılması gerektiğini söyledi. Önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Gazete Fersude'de yer alan habere göre, araştırma önergesinde şu ifadelere yer verildi:
"Gazeteci Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’da kurucusu olduğu ve genel yayın yönetmenliğini yaptığı AGOS Gazetesi’nin önünde öldürülmüştür...
Hrant Dink cinayeti örgütlü bir suç niteliği taşımaktadır. Cinayete giden süreçte, devletin çeşitli kademelerinden kişiler suikast planı ile ilgili bilgi sahibi olmalarına rağmen harekete geçmemiştir. Ayrıca, Dink’in katil zanlısının Samsun Emniyeti’nde emniyet mensuplarınca bir "kahraman" edasıyla karşılanmasına ilişkin basına yansıyan görüntüler, Hrant Dink cinayetine ilişkin "kirli ilişkilerin" rolünün ipuçlarını veren, toplumsal hafızada silinmeyecek derin bir iz olarak değerlendirilebilir.
Bu anlamda Devlet, Hrant Dink’in "yaşam hakkının ihlali" konusunda koruma ve önleme sorumluluğunu yerine getirmediği gibi çok sayıda kamu görevlisi cinayetin şartlarının oluşmasında rol almıştır. Cinayetten sonra da yeterli ve etkili kovuşturma/soruşturma süreci gerçekleştirmemiştir. Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu olan kamu görevlileri görevlerine devam ettirilmiş, hatta aralarında terfi ettirilenler olmuştur.
Hrant Dink’in katillerinin yargılanmasına 20 Nisan 2007’de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanmıştır. Hrant Dink davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) de taşınmıştır. AİHM, Dink Kararı’nda Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkı (madde 2), ifade özgürlüğü (madde 10) ve mahkemeye etkili başvuru hakkını (madde 13) ihlal ettiğine oy birliğiyle karar vermiştir.
Sonuç olarak, Hrant Dink davasında ihtiyaç duyulan adalet, temsili bir yargılama ve tetikçilerin/belli kişilerin ceza almasıyla değil; cinayete ortam hazırlayanların ve sonrasında sorumluları bir tür cezasızlık zırhıyla kuşatarak bu nefret suçunun üstünü örten zihniyetin tüm aktörlerinin açığa çıkarılması ve hakikatin aydınlatılması ile yerini bulacaktır.
TBMM’nin olaydaki sorumluların açığa çıkarılmasına destek olacak, toplumsal vicdanı rahatlatacak ve böylesi acıların bir daha yaşanmasını önleyecek bir irade göstermesi gerekmektedir. Bu nedenle bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ediyoruz." (HABER MERKEZİ)