Gazeteci Erk Acarer: Diyarbakır olmasa, Ankara ve Suruç Katliamı olmayacaktı
Gazeteci Erk Acarer, Artı TV’de yayınlanan 7. Gün programında çok konuşulan Ebu Hanzala söyleşisine ve IŞİD’in katliamlarına dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
ARTI GERÇEK-Cezaevinde tutuklu bulunan Ebu Hanzala ile yaptığı söyleşi çok konuşulan gazeteci Erk Acarer, söyleşiyi nasıl ve neden yaptığını, Ebu Hanzala olarak bilinen Halis Bayancuk’un IŞİD’in katliamları ile ilişkisinin olup olmadığına dair değerlendirmelerde bulundu.
Ebu Hanzala’nın IŞİD katliamlarının sorumlusu olarak gösterilmesinin asıl faillerin perdelenmesi olduğunu dile getiren Erk Acarer, "Ebu Hanzala’ya IŞİD’in Türkiye sorumlusu demek kolaycılıktır" dedi.
'HANZALA'YA IŞİD'İN SORUMLUSU DEMEK KOLAYCILIKTIR'
Hanzala’nın yargılandığı davaya ve söyleşiye dair değerlendirmelerde bulunan Acarer şunları kaydetti:
"Ben Ebu Hanzala ile söyleşi programım uzun zamandır vardı. Bu zamanda cezaevine girdi, mahkemelerini izledim. Her mahkeme sonrası da "Ebu Hanzala hakkında IŞİD’in Türkiye sorumlusu ifadelerini kullanmak gerçek IŞİD olaylarından alıkoyar" ifadelerini kullandım. Ebu Hanzala’ya soruları avukatı aracılığı ile gönderdim. Onun açısından ve benim açımdan bazı yerlerin değişmesi gerekiyordu, çok fazla propaganda vardı. Onlar açısından da zorda bırakacak yerler vardı, ortak noktaları bulduk."
"Eleştiriler oldu, çok okundu ve ses getirdi. Eleştiriler oldu, eleştirilerin bizim başımızın üstünde yeri var. Türkiye solunun bu röportaj ile fazla ilgilenmediklerini gördüm. Ebu Hanzala neden cezaevinde? Eğer AKP iktidarını İslami bir tarzda eleştirirseniz, başınıza bela açarsınız, selefeist bir grup olsanız bile. Bir selefist, "AKP iktidarında yozlaşma ve çocuk tecavüzü çok fazladır" diyor. Bu süreçten sonra Ebu Hanzala’dan yararlanıyorsunuz. Bu söylemleri ortadan kaldırılıyor ve Ankara, Diyarbakır ve Suruç davalarını perdeliyorsunuz. Geçen yıl 10 Ekim’de bir davasını koyuyorlar ve "Çok fazla ağlamayın" diyorlar. Biz hayatımız boyunca radikal ve siyasal İslam’a karşı çıktık. Ama biz bu isim ile katliamların perdelenmek istendiğini söylemek istedik. Ebu Hanzala’ya IŞİD’in Türkiye sorumlusu demek kolaycılıktır. Fantezi yönünden de gazetecilikte keyifli bir heyecandır. Ama dosyalarda farklı şeyler var."
'DİYARBAKIR OLMASAYDI ANKARA VE SURUÇ OLMAZDI'
Suruç Katliamına dair de bilgiler veren Erk Acarer, 7 Haziran 2015’te HDP mitinginde gerçekleşen saldırının önlenmesi halinde Suruç ve Ankara katliamlarının olmayacağını söyledi. HDP mitingine yönelik saldırıdan önce saldırının faili Orhan Gönder’in kaldığı otelin polis tarafından basılmasına rağmen Gönder hakkında işlem yapılmadığının ortaya çıktığını söyleyen Erk Acarer Türkiye’deki IŞİD yapılanması ve saldırılarına dair ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suruç dosyasında 16 kişi tutuklandı, 56 kişiye dava açıldı. Bunlar ölenlerin aileleri, avukatları ve yaralılardı. Burada tek IŞİD’li tutuklu var. Bu aslında bize devletin ne yapmak istediğine dair ipucu veriyor. Türkiye’nin sınır emiri İlhami Bali, bombacıları gönderir, istihbarat ile konuşur, Antep’te taksiler çalıştırır ve insanları aldırır. Dosyalardan okuduğumuza göre Suruç, Ankara ve Diyarbakır’ın planlayıcıları arasındadır. Yıllardır da kayıp ve ortada yok."
"Geçtiğimiz gün MİT, Suriye’deki Hawl Kampı’ndan bir aileyi aldı getirdi ve ülkesine teslim etti. Biz diyoruz ki bunları da al. Bizlere Ebu Hanzala ve olmadık isimler ile zaman kaybettirme. Bize gerçek isimleri ver ve bu isimlerin bağlantılarını cesaretin varsa ortaya koy. Suruç davasında bir kamu görevlisi yargılandı, 33 kişi öldü 7 bin lira ile Suruç Emniyet Müdürü kurtuldu. Bu adamları Suriye’den al getir ki bu adamlara soru soralım, siz sorgulayın. Sınır emiri Bali’nin MİT ile Ankara’da bir otelde buluştuğu ve plan yaptıkları biliniyor."
'IŞİD YAPILANMASININ MERKEZİ ANTEP'TİR'
Suruç için "Bombalı saldırı yapılacak" yazan istihbarat raporları bütün birimlere gönderilmişti, bunda isimler de vardı. Burada üst ve çanta araması emri verilmişti. Suruç’a gidenler en ince detaya kadar arandı, ancak emniyet müdürlüğünün önünden Suruç bombacısı Abdurrahman Alagöz iki defa geçiyor. Suruç’ta dolaşıyor, ama aranmıyor. 24 Saat arama yapılacak denmesine rağmen güvenlik önlemi alınmıyor ve patlamadan sonra polis yaralılara saldırıyor. Ankara’da olduğu gibi. Olayın görüntüleri üç buçuk saat sonra dosyaya giriyor, orada da yaralılara yapılan polis müdahalesi kesilmiş."
"Eğer Diyarbakır olmasa, Ankara ve Suruç Katliamı olmayacaktı. Dosyalardan okuduğumuza göre IŞİD yapılanmasının merkezi Antep’tir. Bütün bombacılar ise Adıyaman’dan gelir. İlginçtir ki bunların hepsi Alevi çocuklardır. Diyarbakır’daki Orhan Gönder, Dokumacılar grubundandır. Alagöz kardeşler ve diğerleri ile orada takılıyorlar. Orhan Gönder, Diyarbakır’da otelde kalıyor, arama kaydı var ve polis oteli basıp işlem yapmıyor. Bu adam yakalansaydı Suruç ve diğerleri olmayacaktı. Çünkü Adıyaman ve Antep hücresi ortaya çıkacaktı. Bu dosyada sadece IŞİD’den Yakup Şahin adlı bir kişi yargılanıyor ve Ankara’da bombacılara eskortluk eden kişidir. Bunu neden mahkemeye çıkarmıyor, SEGBİS ile bağlıyorsunuz? Yakup Şahin yakalandıktan sonra polisler "Birkaç çocuk öldü diyerek" selfie çektirmiştir."
Ebu Hanzala AKP'yi eleştirdiği için mi tutuklandı?
— Artı TV (@ArtiTV_) July 19, 2020
Artı TV programcısı @eacarer:
????????Ebu Hanzala AKP iktidarında yozlaşma olduğunu, çocuk tecavüzlerinin çok olduğunu videolarla dile getiriyor.
????????Ebu Hanzala'nın ismiyle Ankara, Diyarbakır, Suruç perdelenmek istiyor.@AyeYldrm29 pic.twitter.com/6eEx6YuU72